08 Ağustos 2021 Pazar, 07:53
Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin sonuçlarını her alanda görüyoruz. Hayvanların yaşam alanlarını yok ettiğimiz için koronavirüs pandemisinden tutun da üç aylık yağmurun bir günde yağmasından tutun da içimizi yakan orman yangınlarına kadar hepsi iklim değişikliğinin sonuçları.
Daha bitmedi aslında. Doğada artık geri dönüşü imkansız hale gelen bozulmalar yüzünden önümüzdeki yıllarda daha büyük orman yangınları, seller, kuraklıklar gibi şok edici doğa olayları göreceğiz.
Tabii bu değişimden tarımın etkilenmemesi mümkün değil. Mart ayından bu yana Güneydoğu'ya bir damla yağış düşmemesi nedeniyle ekin biçilmeden tarlalar sürüldü. Birçok tarımsal üründe rekolte düşüşleri hat safhada.
Kötü bir haber de Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanvekilliğinin yanı sıra Türkiye Dondurulmuş Gıda Derneği Başkanı olan Murat Bayizit'ten geldi.
Ahududu ve böğürtlendeki rekolte düşüklüğünü 'büyük kriz' olarak nitelendirilen Bayizit, 40 yıllık iş hayatının yarısının dondurulmuş gıda ile geçtiği ve 100'ün üzerinde ülkede 1000'e yakın işletme gezdiği, tüm gıda fuarlarına katıldığı hatırlatmasını yaptı.
Bayizit'i ben de Köln'deki Anuga Gıda Fuarı günlerinde tanımıştım. Pandemi öncesi yurt dışı gezi trafiğine yetişmek mümkün değildi. Londra merkezli gıda şirketi kurarak, dondurulmuş gıda ticaretini uluslar arası alana taşıyan Bayizit, Bursa'da da 10 yıldan beri ahududu, böğürtlen ve mavi yemiş üretiminin arttırılması için 10 yıldan beri mücadele veriyor.
Bu konuyla ilgili doktora tezi de hazırlayan Bayizit, bugünlerde Sırbistan, Bosna, Kosova köylerini dolaşıyor. Tespitleri de bu gezilerdeki izlenimlerinin sonucu.
Hava sıcaklığının anormal seviyelerde yüksek gitmesi, gece-gündüz arasındaki sıcaklık farkı, su eksikliği, fırtına ve rüzgar gibi olumsuzluktan etkilenen ahududu rekoltesinin yarı yarıya azaldığını vurgulayan Bayizit, şunları söyledi:
'120 ton ahududu üretimi yapan Sırbistan'da üretim 30 ton, Bosna'da 5 bin ton seviyelerine gerilemiş durumda. Çok küçük bir üretici olan ülkemizde ise bu yıl yaklaşık 2 bin ton gibi bir üretim gerçekleşti. Firmaların elinde geçen yıldan bir stok devretmemiş olması ve bu meyveye karşı olan talebin artması fiyatları inanılmaz seviyelere getirmiş durumda. Hammadde fiyatları geçen yıla oranla tam 2 kat arttı. Bitmiş üründe de aynı şekilde fiyatlar geçen yılın 2 katından fazla bir yere yerleşmiş durumda'
Bayizit, önümüzdeki yıl için örümcek teorisi hatırlatması da yaparak, 'Gelecek yıl daha fazla ekim olacak ve eğer iklim şartları da uygun olursa rekolte yüksek gerçekleşebilir. Bu durumda da fiyatları anormal yükselten üretici o fiyatlardan alıcı bulamayacak. Maalesef tarım işinde bu öngörülemezlik had safhada. İşte bu sebeple de büyük sanayici gruplar bu öngörülemezliği satın almamakta ve tarım kendi mecrasında 2 ileri 1 geri ilerlemektedir' dedi.
Üzümsü meyvelerin özellikle kırsalda küçük aile işletmeleri için yetiştirilmesi en doğru ürünler olduğu hatırlatması yapan Bayizit, şöyle devam etti:
'4-6 kişilik bir aile rahatlıkla 5 dönüm arazide bu işi yapabilir. Bu yılın fiyatları ile de 5 dönüm ahududu eken bir aile eğer dışarıdan işçi kullanmaz ve doğru fidan ekmiş ise yaklaşık 150-200 bin arasında kazanç sağlayabilir. Ancak buradaki önemli konu sertifikalı fidan kullanılması, ektiğiniz çeşidin toprak ve su isteklerinin iyi incelenmesi gerekir.
MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ DÜLGER'E ANKARA GÖREVİ
Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki değişim Bursa'ya da kısa sürede yansıdı. Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Sabahattin Dülger, dün alınan bir kararla Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü görevine atandı.
Bursalı olan ve Yıldırım İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevinde de bulunan Dülger, Aralık 2017'de Kütahya Milli Eğitim Müdürü iken Bursa'ya atanmıştı.
Bursa'ya atama yapılıncaya kadar yardımcılarından birinin vekalet edeceği milli eğitim müdürlüğü görevinden ayrılan Dülger, görev yaptığı süre içinde başarılı çalışmalara imza atmıştı. Görev süresi içinde milli eğitimi tartışma konusu haline getirmeden idare etmeyi başaran Dülger, 'İyi işler yaptık. Bursa bizim memleketimiz hep beraber yine Bursa için çalışacağız' dedi.
KORONA İZİN VERİRSE GÖZGÖZE FESTİVAL
FotoFest artık Bursa'nın en önemli markalarından biri haline geldi. Festival fikrinin ortaya atıldığı günden beri takip ettiğim organizasyon her yıl daha da gelişip büyüyerek devam etti.
Geçen yıl koronavirüs pandemisi bile düzenlenmesini engelleyemedi. Online da olsa festival gerçekleştirildi ve 170 sergi açıldı. 220 fotoğrafçı konuk oldu.
Festivalin 11'incisi bu yıl, eğer koronavirüs pandemisi izin verirse 'GözGöze' temasıyla 19-28 Kasım 2021 tarihleri arasında Merinos Atatürk ve Kongre Merkezinde yapılacak.
'GözGöze' temasının amacı ise pandemi nedeniyle uzak kalan ve birbirleriyle göz temasını yitiren insanların yeniden bir araya gelmesi.
Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Kent Konseyi ve Bursa Fotoğraf Sanatı Derneği (BUFSAD) işbirliğiyle düzenlenen festivalin konuk ülkesi ise dost ve kardeş Azerbaycan olacak.
Bursa Kent Konseyi Başkanı Şevket Orhan, yaptığı açıklamada, festivali bu yıl şartlar uygun olursa fiziksel olarak düzenlemek istediklerini belirterek, her yıl olduğu gibi fotoğraf tutkunlarının bu festivalde buluşacaklarını söyledi.
Festival kapsamında birçok panel, toplantı, atölye çalışmaları ve portfolyo değerlendirmelerinin bir bölümü ise uzaktan katılımın sağlanması amacıyla hibrit olarak yapılacak.
Bu arada, festivalde çalışmaları ile yer almak isteyen fotoğrafçılar ise www.bursafotofest.org üzerinden proje dosyalarını sisteme yükleyerek başvurularını gerçekleştirebilirler. Son başvuru tarihi ise 15 Ekim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder