Önceki gün tam yazımı bitirip gazeteden çıkacağım saatte kaza haberi, ardından whatsApp gruplarından ilk görüntüler geldi.
Ortalık savaş alanına dönmüştü. Anadolu Ajansı muhabirliği yıllarımda aynı bölgede meydana gelen bir otobüs kazasını izlediğim için ilk aklıma gelen rampadan inerken fren sistemine aşırı yüklenme sonucu TIR'ın duramadığı ihtimali geldi.
Nitekim ardından güvenlik kamerası görüntüleri ulaştı. TIR, mermi gibi gelerek 22 aracı adeta ezdi. Bilanço ağırdı. 4 kişi ölmüş, 8'i ağır 20 kişi de yaralanmıştı.
Peki, böylesine büyük ve korkunç bir faciayı önlemek mümkün müydü?
Sabah saatlerinde ajanslardan TIR sürücüsünün ilk ifadesi geldi. Bu tür birçok kaza sonrası yapılan klasik açıklamaların bir benzeri:
'TIR'ın frenlerinin boşaldığını fark ettim. Önümdeki araç sürücülerinin fark etmesi için selektör yakarak, kornaya bastım. O anda kırmızı ışık yandığı için araçlar yolda duruyordu. TIR'ın kontrolünü kaybettiğim için araçlara çarpmaya engel olamadım'
Sosyal medyadaki yorumları okurken de NTV'den tanıdığımız gazeteci Celal Pir'in Kent Ekranı sitesindeki 'Fren patladı yalandır... inanmayın!' başlıklı yazısı dikkatimi çekti.
Uzun yıllar otomotiv programları da yapan Pir'e göre, freni suçlamak kolay yol. Oysa gerçek suçlu fren değil, şoför ya da şirkettir: Fren balon gibi patlamaz.
Pir, bu değerlendirmeyi fren teknik mühendislerine sorarak yapmış.
Çünkü fren sisteminin herhangi bir yerinde oluşabilecek bir ve hatta iki hata/arıza durumunda bile aracı durdurabilecek en az iki yedek sistem bulunuyormuş. Bunların tümünün devre dışı kalması imkansız. Frenin tutmamasının ana nedenleri bakım eksikliği, yanlış kullanım sonucu ısınma, yüksek hız nedeniyle frenin yetersiz kalması.
Ben de konuyla ilgili olduğu için Makine Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Fikri Düşünceli'ye sordum.
Kazayla ilgili inceleme yapıp rapor hazırlayacaklarını söyleyen Düşünceli'ye göre, Akiniş'te kaçış rampasının olmaması büyük bir eksiklik.
Düşünceli'nin söylediği kaçış rampasıyla ilgili biraz bilgi vereyim. En son Pozantı'dan Adana'ya inişte görmüştüm. Yüklü halde rampadan inen araçların bir süre sonra balataları ısınınca durmalarını sağlamak için yolun sağında 200 metrelik kaçış rampası bulunur. Hızını düşüremeyen araçlara buraya girince durma kazaya neden olmadan durur.
Düşünceli'nin üzerinde durduğu ikinci konu ise tıpkı Celal Pir'in tespitleri gibi. Bu tür ağır tonajlı araçların bakımlarının titizlikle yapılmasıyla ilgili. İnegöl'de meydana gelen bir TIR kazasını örnek veren Düşünceli, 'Kazada başka nedenler öne sürülmüştü. Ancak bizim yaptığımız teknik inceleme sonucu metal yorgunluğu ve bakımsızlık sonucuna ulaşmıştık' dedi.
Gerçi olan oldu 4 can gitti diyebilirsiniz ama bundan sonrası için ders çıkarılması açısından dikkat çekmek istiyorum.
O TIR'ın bakımı düzenli yapılsa, sürücü bilinçli fren kullanarak rampadan inse ve son ihtimal duramayacağını anlayınca karşı şeride gitmek yerine kaçış rampasına ulaşsaydı belki bu kaza olmayabilirdi.
Hatırlasanız Uludağ'a yeni yol açılmış ve büyük araçlar sürekli kaza yapıyordu. Sonra inceleme sonucu hatalar fark edilerek büyük araçların bu yolu kullanmaları yasaklanmıştı. Yasak sonrası kaza yaşanmadı.
DİYARBAKIRLILAR UÇAK SEFERLERİ İÇİN CUMHURBAŞKANINA GİDECEK
Koronavirüs pandemisi dolayısıyla yaklaşık bir yıldan beri durdurulan Bursa'dan yapılan uçak seferleriyle ilgili önceki gün önemli bir gelişme yaşanmıştı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti Milletvekili Dr. Mustafa Esgin ve AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı'yı ziyaret ederek, Yenişehir'den Erzurum, Muş ve Trabzon'a uçak seferleri bayram öncesi seferlerin başlayacağı müjdesiyle Bursa'ya dönmüşlerdi.
Müjde içinde durdurulmadan önce yüzde 100'e varan dolulukla yapılan Diyarbakır ve Gaziantep seferleri yoktu.
Gelişme üzerine geçtiğimiz günlerde Diyarbakır Kültür ve Dayanışma Derneği başkanlığı görevini Orhan Atalay'a devreden kurucu başkan Şehmus Seviş'ten sitem dolu bir mesaj geldi. Seviş, Yenişehir'den Diyarbakır'a uçak seferi düzenlenmesi için geçmiş yıllarda büyük çaba göstermiş, hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ulaşarak, seferlerin başlatılmasını sağlamıştı.
Geçmişte Diyarbakır seferlerinin doluluk oranının yüksek olmasından Anadolu Jet yetkililerinin de memnun olduğunu, yapılacak seferlerin sadece Diyarbakırlılara değil, Bursa'da yaşayan bütün Güneydoğu'daki vatandaşlara ulaşım imkanı sağladığını vurgulayan Seviş, 'Bayram müjdesi eksik kaldı. Diyarbakır yine üvey evlat muamelesi gördü' değerlendirmesini yaptı.
Seviş, Bursa milletvekilleri, Büyükşehir belediye başkanı ve Ak Parti İl başkanından Diyarbakır'a sefer düzenlenmesi için girişimlerde bulunmaları çağrısı yaparak, ayrımcılık ve haksızlığın giderilmesi için yeniden Cumhurbaşkanı Erdoğan'a başvuracaklarını da sözlerine ekledi.
KORONALI BİR YIL BÖYLE GEÇTİ...
Koronavirüsün Türkiye'de görülmesinin üzerinden bir yıl geçti. Salgının sönümlenmesini beklerken gelen her yeni haberle birlikte biraz daha korkar hale geliyoruz.
Bir yılda neler yaşadığımızı geçen gün yazmıştım. Virolog Semih Tareen ise olaya farklı bir pencereden bakarak, duyduğunda gülümsemesine neden olan yorumları sıralamış.
'Türkler korona kapmaz. O sadece sarı ırkları etkiler, Türk ışını 3 saniyede virüsü öldürdü, kelle paça en iyi çözüm, yazın havalar ısınınca virüs bitecek, virüs izole edilmedi, otopsi yapılmadı, DSÖ izin vermiyor, mutasyonla virüs zayıflayacak, yok olacak, maske kullanmak sağlıklı değil oksijen eksikliğine neden oluyor, burna tereyağı sürmek ve saç kurutma makinası tutmak, gümüş suyu ve saf alkol içmek, sigara koronadan korur'
Okurken gülmeyin gerçekten yaşadık ve kelli felli, isminin önünde unvanlar bulunan insanlardan duyduk üstelik...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder