5 Ağustos 2021 Perşembe

BTÜ'den orman yangını raporu: Koruma zonu oluşturulmalı

 Ege ve Akdeniz'de devam eden orman yangınları ağaçlar ve canlılarla birlikte 82 milyon insanın yüreğini de yakıyor.

Televizyon ve sosyal medya yürek yakan görüntülerle dolu. Gözlerinin önünde evi yanarken, bir oğlak, köpek yavrusu veya bir kaplumbağa için canını tehlikeye atanlar. İnsanların yardım çığılıkları. Diğer yandan yangını söndürmek için canla başla günlerdir çabalayan orman ve itfaiye görevlileri.

7 günde 156 ormanı yangınını yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Antalya, Muğla ve Isparta'da yangınlar sürüyor. Yurtdışından gelen destekle sayısı 16'ya çıkan uçak, 9 İHA, 51 helikopter, 1 insansız helikopter ve 5 bin 200 personelle yangınlara müdahale ediliyor.

Yangınlar devam ederken, en çok gündeme gelen konular, yangınların çıkış nedenleri, söndürme çalışmalarındaki yetersizlik ve yanan alanların geleceği konuları.

Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Orman Fakültesi öğretim üyelerinin hazırladığı raporu dün Rektör Prof. Dr. Arif Karademir gönderdi.

Akdeniz iklim kuşağında yer alan coğrafi konumu itibariyle, sahip olduğu elverişsiz meteorolojik şartlar, yanıcı Akdeniz bitki örtüsü, engebeli topografik yapı ve yoğun insan faaliyetleri sonucunda orman yangınlarının kaçınılmaz bir durum olduğu vurgulanan raporda, küresel ısınmanın da etkisiyle orman yangınlarının öneminin daha da artacağına dikkat çekildi.

Kahramanmaraş'tan başlayıp Akdeniz ve Ege kıyılarından İstanbul'a uzanan 1700 kilometrelik sahil bandının yer yer 160 kilometre derinliğe kadar uzanan 12 milyon hektardan daha fazla bir bölümü, orman yangınları bakımından 'hassas' bölgeyi oluşturduğu ifade edilen raporda, sıcaklığın 40 derece bağıl nemin ise yüzde 20'nin altına düşmesinin ormanları yanmaya daha elverişli hale getirdiği ifade edildi.

Ülkemizde çıkan orman yangınlarının yüzde 90 oranında insanların neden olduğu ortaya konulduğuna dikkat çekilen raporda, 'Orman yangını çıktıktan sonra hava durumu ve coğrafi nedenlerle söndürülmesi zor olaylardır. Bu nedenle yangının söndürülmesinden ziyade çıkmasını azaltacak önlemler alınması gerekir' denildi.

Ayrıca son dönemde çıkan yangınların çoğunun yerleşim yerleri yakınlarında özellikle de halkın rekreasyon talebi olan alanlarda çıktığı vurgulanan raporda, şu öneride bulunuldu:

'Bu riski azaltmak için turizm bölgelerinde özellikle otel benzerleri gibi konaklama tesislerine yakın yerlerde bir koruma zonu oluşturulması gerekir. Rüzgarlı günlerde ormanlardan geçen enerji iletim hatları ve özellikle yüksek gerilim hatlarının yangınlara neden olan unsurlardan biri. Bu hatların geçiş alanları belirli periyotlarda temizlenmeli ve hatların bakımlarının yapılması gerekir'

ORMANLAR TEKRAR YEŞERECEK Mİ?

Yanan ormanlık bölgelerin yeniden ağaçlandırılmasıyla ilgili iki görüş var. Birincisi bir yıl bekleyip yangına dayanıklı olan kızılçamların kendiliğinden yeşereceği, ikincisi ise bölgenin hemen temizlenerek teraslanıp ağaçlandırılması.

BTÜ akademisyenlerine göre, kızılçam yangına uyum sağlamış bir tür. Doğal gelişme içinde yanan bu alanlara kızılçam ve maki bitki örtüsü kısa bir sürede oluşacak.

Diğer bir konu ise orman alanlarının yangın sonrasında otel ve benzerleri gibi yapılaşma ve imara açılacağı endişesi. Akademisyenlere göre, bu konuda da kamuoyu yanlış bilgilendiriliyor. Anayasa gereği yanan alanların yeniden orman haline getirilmesi zorunlu ve başka amaç için kullanılamaz.

Bu arada, ASTV'de yayınlanan Gözlem Kulesi programında bu akşam, orman yangınlarını ele alacağız. Programa bu raporun hazırlanmasına katkı sağlayan BTÜ Orman Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Ebubekir Gündoğdu ve Prof. Dr. Oğuzhan Sarıkaya konuk olarak katılacak.

Gözlem Kulesi bu akşam 20.30'da ASTV'de...

'ESKİ ÜRETİM SEVİYESİNİ YAKALAMAYA RAMAK KALDI'

Koronavirüs pandemisi nedeniyle sivil toplum kuruluşları da çalışmalarının büyük bir bölümünü çevrimiçi toplantılarla gerçekleştiriyor.

Bu yıl 30'uncu yaşını kutlayan Genç Sanayici İş İnsanları ve Yöneticileri Derneği'nin (GESİAD) aralık 2019'da yapılan 13'üncü Seçimli Olağan Genel Kurul'unda başkanlığa seçilen Murat

Kaya, pandemi dolayısıyla ziyaretlerine yeni başlayabildi.

Sönmez Medya'yı dün ziyaret eden Kaya ve başkan yardımcıları Gülçin Bayrak Tüzemen, Tolga Papatya, Yener Poroy, Genel Müdür Burak Özgün'e plaket verdi.

Ziyaret iş dünyası temsilcilerinden olunca güncel ekonomik gelişmeleri konuştuk. Pandemi döneminde sıkıntılar yaşanmasına rağmen normale dönüşün hızlı gerçekleştiğini vurgulayan Murat Kaya, 'Belli başlı ülkelere sınır konulması talebi Türkiye'ye yönlendirdi. Sanayiciler olarak buna hızlı reaksiyon verdik. 2021 yılının başından itibaren hızlı yol aldık eskiyi yakalamaya ramak kaldı. Zaten imalat sektörü ve ihracat rakamları da bunu gösteriyor' dedi.

Peki, girdi maliyetlerinin artması üretimi nasıl etkiliyor?

Kaya, bu soruya şu yanıtı verdi: Girdi fiyatlarının artması maliyetleri inanılmaz zorluyor. Bazen sattığımız malı yerine koyamayacak noktaya geliyoruz. Bunun da üstesinden geleceğimize inanıyorum. Yılın ikinci yarısından ümidimiz var'

Kendisi de otomotiv yan sanayi üretimi yapan Kaya'ya sektördeki gelişmeleri de sorduk.

Çip krizinin had safhaya ulaştığını söyleyen Kaya, 'Dünyada çipi bir tek firma üretiyor. O da sırayla otomobil fabrikalarına veriyor. Şu anda Kocaeli'deki Ford, çip geldiği için üretim yapıyor.

Bursa'daki fabrikalara sıra gelince burada da üretim hızlanacak' dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yatırımcı çıkmayınca Büyükşehir yapacak

  27 Ekim 2021 Çarşamba, 07:56     Bursa'da yerel gündem son aylarda oldukça hareketlendi. Emek-Şehir hastanesi metro hattından T2'y...