5 Ağustos 2021 Perşembe

Bir felaketten başka felakete; nasıl kötü zamana denk geldik

 Bundan 10 yıl önce bu günlerde yaşadıklarımızı alt alta yazıp, değerlendirme yapsaydık, kesinlikle, 'Bu kadarı da fazla hepsinin bir arada olması imkansız' derdik.

Bir Hollywood senaryosu gibi bir felaketten bir başkasına geçiyoruz. Eminim felaket filmi yapımcıları bir senaryo siparişi verip, yazdırsa bu kadarı aynı anda olmaz diye itiraz ederlerdi. Çünkü filmlerde ya salgın, ya deprem veya yangın bir konu olarak işlenir.

Önce depremlerle başladık. Peş peşe acı haberler yüreğimizi dağladı. Ardından 100 yılda bir görülen kıtalar arası koronavirüs pandemisi çıktı. Dünyadaki toplam mevcudu birkaç gramı geçmeyen bir virüs insanlığın kabusu haline geldi.

Aşı derdine düştük, bilim insanlarının çabası sonucu insanlık tarihinde görülmemiş hızla aşı bulundu. Onu da yaptırdık ama virüs öylesine inat çıktı ki çeşitli varyantlara bürünüp, varlığını sürdürdü. Son gelen haberlere göre, SARS gibi daha öldürücü varyantlara dönüşme ihtimali de var.

Yıllardan beri bilim insanların her platformda tekrarladığı iklim felaketi de tam bu dönemde kapımızı çaldı.

Bir yıldaki toplam yağmur, bir günde boşalmaya başladı. Seller, artık sadece Karadeniz'e özgü değil. Geçen yıl Bursa bu yıl Van da tıpkı Rize ve Artvin gibi sele teslim oldu.

Korunsa belki de ülkemize ait akvaryum özelliği taşıyan Marmara Denizi, yine yılların birikimi bahar aylarında musilaj isyanı ile gösterdi. Seferberlik niteliğindeki önlemlerle yüzey temizlendi ama dipler hala musilaj kaynıyor.

Küresel ısınmayla sıcaklığın artacağı göllerin kuruyacağı orman yangınları çıkacağı yıllardan beri söyleniyordu.

Beklenen oldu: Göllerimiz kurudu, bugünlerde ormanlarımız çayır çayır yanıyor. Ormanlarla birlikte bizim de içimiz yanıyor. Geçtiğimiz akşam Orman Genel Müdürlüğü yetkilisi televizyonda konuşuyordu. Son 5 yıldaki toplam orman yangını kadar yangın, 3 günde çıkmış...

Hadi tüm bunları küresel iklime bağlıyoruz. Doğa insanoğlundan intikamını alıyor. Biz de depreme ve sele dayanıklı bina yapmamamın, yangınlar için söndürme tedbirlerini ihmal etmemizin cezasını ödüyoruz.

Peki, insanoğlunun vahşice gözünü kırpmadan cinayetler işlemesine ne demeli?

Kötü haber önce Konya'dan gelmişti. 7 kişi, acımasızca katledilmişti.

Daha bunu anlamaya ve çözmeye çalışırken Antalya'dan benzerini geçen yıl Muğla da gördüğümüz genç bir kızın bir cani tarafından öldürülmesi haberiyle sarsıldık.

Sosyal medyada genç kızın kayıp haberlerini okurken, umarım korkulan olmaz diye içimden geçirmiştim. Maalesef yine korkulan oldu. Tecavüz, cinayete bir de son yıllarda ceset parçalamak eklendi. Bir insan nasıl bu kadar acımasız olabilir? Hala anlayabilmiş değilim.

Sosyal medyada son günlerde sıkça kullanılan bir aforizmanın şiir olup olmadığını araştırdım. Fakat bulamadım. Sanırım anonim. Tam da yaşadığımız durumu özetliyor. Antalya'da katledilen Azra'nın kedisiyle çektiği fotoğrafı görünce aklıma geldi. Sizlerle paylaşayım:

'Alt tarafı bir çiçek koklayıp, bir hayvan sahiplenip, birkaç insan tanıyıp, sevip gidecektik bu dünyadan. Nasıl kötü bir zamana denk geldi ömrümüz... Vicdansızların, sapıkların, katillerin, nefretin, cehaletin ortasına düştük!'

ŞAMPİYON METE GAZOZ'UN İLK GÖRÜNTÜLERİNDEKİ AYRINTI

Mete Gazoz, yıllar süren çalışma ve emeğinin karşılığını Tokyo Olimpiyatlarında şampiyon olarak aldı. Gazoz, kürsüye çıkıp madalyasını taktıktan sonra ilk görüntülü açıklamasını yaptığı mekan oldukça ilginçti. Gazoz'un arka planında, bizim spor tesislerinde gördüğümüz plastik ve alüminyumun aksine ahşap bir yapı duruyordu.

İlgilimi çeken konuyu araştırınca Yüksek Mimar ve Restoratör Seda Özen Bilgili'nin sosyal medya paylaşımını buldum. Tam da aradığım konuyu detaylandırarak anlatmıştı.

Japonların Olimpiyat Köyü'nü birçok yeni projeleri gibi ahşap yaptıklarını belirten Bilgili, buradaki 40 bin parça ahşabın oyunlar sona erdikten sonra sökülerek başka projelerde kullanılacağı bilgisini verdi.

Bilgili'ye göre, üretimi, inşasında karbon salınımı yok denecek kadar az, geri dönüşümü yüzde 100 ahşap malzeme, geçmişin olduğu kadar geleceğin de malzemesi. Fransa, 2022'ye kadar inşa edeceği kamu yapılarının yüzde 50'sini ahşap veya saman gibi başka doğal malzemelerden ( uygulayacak. Bu şekilde 2050'ye kadar karbon nötr hedefine ulaşacaklar.

Ayrıca Japonya'da Olimpiyat Köyü'ndeki ahşap seçimi de tesadüf değil. Ülkede 'Kawaba' yani 'Yeşil Değer' programı oluşturuldu. Tokyo Tarım Üniversitesi, yerel yönetimler, Bakanlık ve Endüstri işbirliği ile hem sel taşkınları hem karbon salımı konusunda çalışıyorlar. Yine Japonya'da Toyota, 'Woven City' adlı 'Geleceğin Şehri' olarak tanımladıkları yeni bir "Ahşap' şehir kuruyor.

JAPONLAR, OSMANLI SİSTEMİ KULLANIYOR

Yeni geleceğin ahşap olduğunu vurgulayan Bilgili, şöyle devam etti: 'Bizde olan ahşap evlerin korunması için yalvarıyoruz. Köylerde, şehirde muhteşem örnekleri yıkmayın diye yalvarıyoruz Dünya doğal yapı malzemesine dönüyor, henüz bizde algılanmadı' dedi.

Japonya ve Fransa'nın yanı sıra Norveç de dünyanın en yüksek ahşap binasını inşaat etti. 84,5 metre yüksekliğindeki bina 18 katlı. Ahşap evleri lego gibi sökebilirsiniz hızlıca yeni bir yerde (tekrar tekrar) kurabilirsiniz. 1924 yılında İstanbul Bebek'ten sökülerek Ankara'ya kurulan 41 adet ahşap ev gibi.

İşin bir de deprem güvenliği yanı var. Üzerinden 22 yıl geçen Marmara Depremi'nde deniz kumuyla yapılan binaların nasıl akordeon gibi çöktüğünü görmüştük.

Üç yıl önce yazmıştım. Kısa adı AHSAPDER olan Ahşap Sanayici ve Profesyonelleri Derneği Başkanı Erkan Kalafat, dünyada bizim gibi deprem gerçeğiyle yaşayan ülkelerin aslında atalarımızın da zamanında kullandığı ahşap karkas sistemiyle bu işi kolayca çözdüklerini söylemiş, Hatta Japonların Osmanlı Karkas sistemini araştırarak binalarını bu teknikle yaptıkları bilgisini vermişti.

Yapılan araştırmalara göre, Türk insanının yüzde 96'sı da 2 katlı müstakil evlerde oturmak istiyor. Ahşap evlerden oluşan uydu kentler kurulması hem deprem güvenli bina stokunu arttırırken, hem de vatandaşların talebi de karşılanmış olacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yatırımcı çıkmayınca Büyükşehir yapacak

  27 Ekim 2021 Çarşamba, 07:56     Bursa'da yerel gündem son aylarda oldukça hareketlendi. Emek-Şehir hastanesi metro hattından T2'y...