Bursa uzun yıllardan beri hem yaşanabilir bir kent olması hem de istihdam yani iş imkanları dolayısıyla Türkiye'nin en önemli çekim merkezlerinden biri.
Yıllar önce Büyükşehir Belediye Başkanı Erdem Saker, hizmetlerin nüfus artış hızına yetişmemesinin gerekçesini hızlı göçe bağlayarak, 'Bursa her yıl Çanakkale kadar büyüyor' sözleriyle dile getirmişti.
Bursa'nın son 30 yılını gözlemleyenler, kentin nereden nereye geldiğini daha iyi görebileceklerdir. Sadece şu sayıyı vereyim: Bursa'da Organize Sanayi Bölgelerinin sayısı 23'e ulaştı.
Ve hala sanayi büyümek ve yatırım için yeni yerler arıyor.
Nüfus verileri de bunun en önemli göstergesi. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) nüfus verileri önceki gün açıklandı. Bursa'nın nüfusu geçen yıla göre 45 bin 713 kişi daha artarak 3 milyon 101 bine ulaştı.
Bu verilerin en sevindirici tarafı ise 2019'daki 61 bin 599 kişilik artışın 45 bine düşmesi oldu. Yine de nüfus artış hızı yüzde 14,8'de.
En ilginç gelişme ise iki ilçede yaşandı. Bunlar Osmangazi ve Mudanya.
Osmangazi'nin büyüklüğünden başlayayım. Bursa'nın kalbinin arttığı ilçenin 2019'da 876 bin 048 olan nüfusu 5 bin 411 kişi artarak, 881 bin 459'ı yükseldi.
Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 4'üncü maddesine göre; toplam nüfusu 750 bin olan belediyeler fiziki yerleşim durumları ve ekonomik gelişmişlik düzeyleri de dikkate alınarak, kanunla büyükşehir belediyesine dönüştürülebiliyor. Türkiye'de bu şartları taşıyan toplam 30 büyükşehir bulunuyor.
2020 sayımına göre, Mardin'in nüfusu 854 bin 716, Trabzon'un nüfusu 811 bin 901, Malatya'nın nüfusu 806 bin 156, Ordu'nun nüfusu 761 bin 400, Erzurum nüfusu ise 758 bin 279 oldu.
Bu rakamlarla Osmangazi, 5 büyükşehir ve 56 ili geride bıraktı.
Mudanya'ya gelince;
Kent sosyolojisi ve göçle ilgili yapılan araştırmalara göre, Yıldırım, Bursa'ya göçün ilk durağı. Buradan batıya doğru göç devam ediyor. Gidilen yerler ise Nilüfer ve Mudanya.
Mudanya ise son yıllarda cazibesini en çok arttıran ilçelerin başında.
TÜİK verileri açıklandıktan sonra Mudanya Belediyesi bunun değerlendirmesinin yapıldığı haber yayınladı.
MUDANYA NEDEN EN ÇOK TERCİH EDİLEN İLÇE?
Verilere göre, Mudanya'nın nüfusu yüzde 48,9 artış oranıyla 102 bin 523'e yükseldi. Yıldırım'dan batıya doğru ilerleyişi ve göçü Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, farklı bir bakış açısıyla yorumluyor.
Türkyılmaz'a göre, Mudanya Belediyesi'nin sosyal belediyecilik anlayışı ve hayata geçirdiği projelerle refah seviyesinin Türkiye genelinin üzerine çıkması bunda etkili oldu.
Göreve geldiği 2014 yılında 80 bin 385 kişilik nüfusun 22 bin 138 kişi arttığına işaret eden Türkyılmaz, beslenme, barınma ve temel ihtiyaçların karşılanıp karşılanmadığı sorularına yanıt arayan Foresight'in araştırmasını örnek gösterdi. Bu araştırmaya göre, Türkiye genelinde temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını söyleyenlerin oranı yüzde 20'yken, Mudanya'daki oran yüzde 2 olduğunu hatırlatan Türkyılmaz, belediyenin yaptığı çalışmaların bunda etkili olduğunu vurguladı.
Başkan Türkyılmaz nüfus artışına seviniyor ama hızlı artışının beraberinde yeni sorunlar getirmesi kaçınılmaz.
Hızlı artış, ulaşım sıkıntısından yeni imar alanlarının açılmasına kadar çok sayıda sorunu tetikleyen unsur.
Artış bu hızda devam ederse Mudanya da cazibesini kaybeder...
KIRAYOĞLU: MERKEZ BANKASI'NIN YERİNDE YAPILMASI ZORUNLULUK
Hanlar Bölgesi Çarşıbaşı'nda uygulanacak proje için açılan yarışma geçtiğimiz günlerde sonuçlandı. Jüri, Mimar Ece Avcı'nın ekip başı olduğu 10 numaralı projeyi birinci seçti.
Dün projeyle ilgili değerlendirme yazımda, depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkılan Merkez Bankası binasının birinci seçilen projede yer almasına şaşırdığımı söylemiş, Şevki Vanlı tasarımı, Ulusal Mimarlık Ödülü sahibi Merkez Bankası binasının kentin başka bir yerinde yapılmasını önermiştim.
Dün jüride yer alan Mimar Mithat Kırayoğlu aradı. Aynı zamanda ÇEKÜL Başkan Yardımcısı olan Kırayoğlu, Bursa'da kültürel mirasın korunması için ilk çalışmaları başlatanlardan biri. Ayrıca, her görüşmemizde onu Bursa ve tarihi miras ile ilgili konularda adeta ders alır gibi dinlerim. Birçok yazımda da ondan alıntılar yaparım.
Kırayoğlu, Merkez Bankası'nın birinci seçilen projede yer almasının zorunluluk olduğunu hatırlattıktan sonra gerekçesini de açıkladı.
Merkez Bankası binasının da aralarında bulunduğu 12 yapı 1992 yılında Cumhuriyet dönemi kültür mirası olarak tescil edilerek koruma altına alınmış. Ondan sonraki bütün kurullar da bu koruma kararını sürdürmüş.
Türkiye'nin yetiştirdiği en değerli mimarlarından biri olan Şevki Vanlı'nın eserinin depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkılmasına izin verilirken, yeniden ve yerinde yapılması kararı alınmış. O yüzden binayı yapmak yasal bir zorunluluk. Yarışma aşamasında katılımcılara da bu bilgi verilerek, projelerinde yer alması istenmiş.
Yani belediye ve hiçbir jüri, kurulun aldığı bu kararın dışında hareket edemez.
Kırayoğlu, Merkez Bankası binasının varlığının bölgeye yarar sağlayacağını ifade ederek bunun gerekçesini de şu sözlerle ifade etti:
'Meydanı uçsuz bucaksız algılamaktan ve ölçek olarak insanı ezen büyüklükten kurtaran bir yapı. Yarışmacılar da o binaya yeni bir işlev yüklemiş. Ticari olan bölgede kamusal fonksiyonun olmadığını görüyoruz. Bu yapı, kültür merkezi, müze, kütüphane ve belediyenin bu konularla ilgili bir birimi olacak. Oraya kamusal olayı yönetebilecek bir çekim merkezi haline gelecek. Yeniden ve yerinde yapılması hem yasal zorunluluk hem de son derece isabetli bir karar'
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder