Osmanlı, 23 yıllık kuşatmanın ardından Bursa'yı fethettiğinde, bir yandan yeni bir şehir inşa ederken diğer yandan yeni bir kültür oluşturdu.
Bursa, hem şehircilik hem de kültürel açıdan Balkanlar ve Anadolu'ya model oldu.
Türkiye'de ve Bursa'da bir yanlış algı var: Tarihi ve kültürel miras denildiğinde akla, hanlar, hamamlar, camiler veya tarihi yapılar geliyor.
Oysa işin bir de o devirlerde yaşayan insanların düşünce hayatını anlatan eserler bölümü var ki o daha büyük zenginlik.
Dün kültürel mirasa ve kent belleğine kazandırılan Mutasavvıf Mehmed Şemseddin Efendi'nin Bursa ile ilgili dört cilt halindeki eserlerinin tanıtım toplantısı için Panorama 1326 Fetih Müzesi'ndeydik.
Bursa'nın dergâhları, camileri ve âlimlerinin yer aldığı 4 ayrı kitap, Osmangazi Belediyesi ve Uludağ Üniversitesi'nin desteği ile okurlarla buluştu. Mehmed Şemseddin Efendi'nin kaleme aldığı Bursa'nın Dergâhları, Niyazî-i Mısrî ve Bursa Mısrî Dergâhı, Bursalı Mutasavvıflar, Âlimler ve Meşhurlar ile Bursa Camileri ve Medreseleri adındaki eserleri Bursa tarihine ışık tutuyor.
Osmangazi Belediyesi, Recep Altepe döneminden beri bu işin öncülüğünü yapan kurumlardan biri. Altepe, bu özelliğini Büyükşehir belediye başkanlığı döneminde de sürdürdü.
Törende konuşan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar da Altepe'nin ardından bu geleneği 3 dönemdir başarıyla sürdürüyor. Osmanlı'ya kurucu başkentlik yapan Bursa'yı evliyalar şehri olarak nitelendiren Dündar, Bursa'nın üstü kadar altının da hazine olduğunu vurguladı.
Dündar, belediye olarak bu manevi şahsiyetlerin araştırılarak geleceğe taşınması için zemin hazırladıklarını da ifade ederek verdiği bilgiye göre, Osmangazi Belediyesi'nin katkıda bulunduğu 165 basılı eser var. Bunların 111'i de Kültür Bakanlığı'ndan bandrol almış eser.
Gelelim bu dört ciltlik kitabı orijinaliyle birlikte günümüz Türkçesi'ne çevrilmesinin önemine...
Buradaki en güzel tanımı törene katılan Bursa Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilal Kemikli yaptı.
Mehmed Şemseddin'in köprü şahsiyet olmasına dikkat çeken Prof. Dr. Kemikli, 'Tekkelerin vakıfların kapatıldığı, tahrip edildiği ve unutulmaya terk edildiği dönemde Mehmed Şemseddin bunları kayda almak amacıyla büyük çaba göstermiştir. O yüzden Bursa'nın dününü bugüne taşıyan bir köprü şahsiyettir' dedi.
'Bugünü anlamamız dünü çok iyi tanımamızdan, yarını inşa etmemiz de yine dünü çok iyi anlamlandırmamızdan geçiyor' diyen Prof. Dr. Kemikli, şöyle devam etti:
'Hafızası kaybolmuş bir milletin çocukları değiliz büyük bir medeniyetin çocuklarıyız. Birbirimizi sevmediğimiz noktalar olabilir eleştirdiğimiz noktalar olabilir ama biz bu toprağın çocuklarıyız. Bu toprak bereketli bir topraktır. Bursa, büyük bir devleti medeniyeti inşa eden şehirdir. Bu şehrin hafızasının teker teker ortaya çıkması icap ediyor.'
PROF. DR. MUSTAFA KARA, BURSA İÇİN BÜYÜK ŞANS
Bu dört ciltlik eserin Bursa belleğine kazandırılmasının altında emekli olmasına rağmen Bursa Uludağ Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Tasavvuf Tarihi Anabilim Dalında çalışmalarını sürdüren Prof. Dr. Mustafa Kara'nın imzası var.
Toplantıda dile getirdiği gibi 40 yıl önce Bursa'ya ilk geldiğindeki rüyası Mehmed Şemseddin'in eserlerinin kazandırılmasını hedeflemiş. 40 yıl sonra da bu rüyasını gerçekleştirmiş. Halen Şemseddin'in 4 cilt eserini daha yayına hazırlamak için Uludağ Üniversitesi'nde görevli ekibiyle birlikte çalışmalarını sürdürüyor.
Tasavvuf tarihi konusunda Türkiye'nin önemli akademisyenlerinden biri olan Prof. Dr. Mustafa Kara'nın Bursa'da olması ve kent belleğine eserler kazandırmak için gösterdiği emek ve çaba kent açısından büyük bir şans.
Prof. Dr. Kara, toplantıdaki konuşmasının son bölümünde ise eserlerin orijinal halini saklayan aileye ve müzecilik denince akla gelen ilk isimlerden biri olan Ahmet Erdönmez'e teşekkür ederek, İsmail Merkez Efendi'de bulunan Mehmed Şemseddin'in mezarının perişan halde olduğunu ve ona layık bir mezar taşı yapılması çağrısında bulundu.
Toplantıya 1977 yılında Prof. Dr. Mustafa Kara ile birlikte Bursa'ya gelen Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saim Kılavuz da katılarak, 40 yıllık arkadaşlıklarını anlattı.
BURSA'YI BEKLEYEN YAKIN TEHLİKE
Koronavirüs pandemisinde gevşeme ile ilgili beklenen açıklamayı önceki akşam Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Bursa sarı olan iller arasında yer aldığı için yasakların büyük çoğunluğu kalkmış oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasının hemen ardından Sağlık Bakanlığı illere göre son durumu aktaran haritayı yayınladı. Açıklamaya göre, Bursa'da 20-26 Şubat 2021 tarihleri arasında haftalık vaka sayısı 100 bin kişide 49.78'e çıktı. Bir önceki 20-26 Şubat döneminde bu rakam 39,14'tü.
Sağlık Bakanlığı açıklaması önce yapılsaydı korku içinde Erdoğan'ın açıklamasını bekleyecektik. Ancak yükselmeye rağmen sadece vaka sayısı kriter olarak alınmadığı için sarı bölgede yer aldık.
Ancak hafta sonları için Bursa'yı tehlikeli bir durum bekliyor. Ne demek istediğimi haritaya baktığınızda çok daha iyi anlayacaksınız. Bursa'ya bir saatten az mesafede olan İstanbul, Kocaeli, Bilecik, Düzce, Bolu Kütahya turuncu iller yani cumartesi açık, pazar kapalı, diğer iki komşumuz Balıkesir ve Sakarya ise hafta sonu tamamen kapalı. Şehirlerarası yolculuklarda bir kısıtlama olmadığı için komşu iller hafta sonu Bursa'ya akacak. Harita açıklanır açıklanmaz sosyal medyada bununla ilgili espriler bile başladı. Çevre illerden gelenler hiç kuşkusuz virüsü de taşıyacaklar.
Hafta sonu akınları nedeniyle 15 gün sonra kırmızı iller arasına girersek şaşırmayın... Unutmadan pandeminin ilk çıktığı aylarda Bursa'daki vaka sayıları şehirler arası bağlantının ve özellikle İstanbul bağlantı-sının kesilmesi sonucu azalmıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder