Koronavirüs pandemisinin Türkiye'de görülmesi, birkaç gün sonra bir yılını dolduracak.
Bu süreyi nasıl mı geçirdik?
Mehter adımları gibi dersek tam karşılığı olur: iki ileri, bir geri.
Bu söylediklerim sadece Türkiye ile ilgili değil, Çin dışında pandeminin dünyadaki seyri, kapanma ve sıkı tedbirler, ardından gevşeme, yasakların kalkmasıyla yeniden yükseliş şeklinde geçti.
Hatırlarsınız nisan mayıs aylarında günlük vaka sayıları yüzlü rakamlarda iken daha sıkı tedbirler alınıyordu. Bayramlarda sokağa çıkmadık. Bazı ülkeler aylık kapanmalar yaşadı.
1 Haziran'da yeni normal deyip yeni bir safhaya geçtiğimizi zannettik; buzdağına çarpmamız çok gecikmedi. Sonbahar tam bir kâbustu. Yine yasaklar, kapanmalar başladı. Sayılar hızla düşüşe geçti.
Bu aslında, kısmi de olsa kapanma ve kısıtlamaların etkili olduğunun göstergesi.
Aralarında Bursa'nın yakından tanıdığı bir isim olan Türk Tabipler Birliği Covid-19 İzleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala'nın da bulunduğu bir grup bilim insanı hâlâ tam kapanmayı savunuyor.
Prof. Dr. Pala'ya göre, salgının henüz ilk dalgası kontrol altına alınmadı. Tam kapanma olmazsa önümüzdeki haftalarda riskin sürdüğü yerlerde vaka sayıları artabilir.
Öte yandan, kısıtlamalar yüzünden esnafın sıkıntısı son günlerde had safhaya ulaşmıştı.
Pandemi döneminde Sağlık Bakanlığı bilim kurulunda olmamasına rağmen açıklamaları en çok ilgi gören bilim insanlarından biri Prof. Dr. Mehmet Ceyhan'dı.
Prof. Dr. Ceyhan'ın 25 Ocak'ta TÜRSAB'ın düzenlediği online toplantıda söyledikleri maalesef birer birer gerçekleşiyor.
Ceyhan'a göre, geçen süreçte büyük yanlışlar yapıldı. Pandeminin birinci evresi, vaka sayılarının hızla artışı, ikinci evre iyileşenlerin sayısının günlük vaka sayısını geçmesi, üçüncü dönemde kontrol sağlanırken, dördüncü ve beşinci evreye gelmeden normalleşme adımları atılarak ikinci evreye dönüldü.
Bunun bazı bilim insanlarının yanlış öngörüleri yüzünden tedbirlerin erken kaldırılmasına bağlayan Prof. Dr. Ceyhan, 'Umarım aynı hataları yapıp tekrar yaşamak zorunda kalmayız' uyarısında bulunmuştu.
O yüzden yazının girişinde mehter adımı benzetmesi yaptım. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 1 Mart'taki açıklamasıyla yeni bir döneme geçtik. Yani ileriye doğru iki adım attık. Bu kez aşılamayla toplumun bir bölümünün bağışıklığının arttırılması gibi avantajımız var ama yine Prof. Dr. Ceyhan'ın öngörüsüne dönersek, vakaların artışı nedeniyle bir adım değil iki üç adım daha geriye dönebiliriz.
Bursa için değerlendirmeye gelince;
Son anda sarı bölgede yer alarak 3 avantajı birden elde ettik. Ancak vaka sayıları öylesine kritik bir noktada ki her an turuncu bölgeye dönme riski taşıyoruz.
O yüzden tıpkı Vali Mustafa Masatlı'nın vaka sayısının azalması için Amasyalılara yaptığı gönüllü sokağa çıkmama çağrısı gibi Bursa'nın da çok dikkatli olması gerekiyor.
Karamsar bir tablo çizdiğimin farkındayım ama maalesef gerçek durum bu. Yine Prof. Dr. Mehmet Ceyhan'ın tespitiyle bitireyim: Pandemiler aşı olsa da olmasa da 2 yıl içinde bitiyor. Görülen mutasyonlar da bunun işareti. Yayılma hızı artarken gittikçe ölümcül olma oranı düşecek ve sonunda sönümlenecek. En az bir yıl daha sabretmemiz gerekiyor.
GİRİŞ-ÇIKIŞLARDA DENETİM ARTIRILACAK
AK Parti Bursa Milletvekili Dr. Mustafa Esgin, pandemiyle ilgili gelişmeleri yakından takip eden bir isim. Parti grubu adına da zaman zaman TBMM kürsüsünden konuşma yaparak, milletvekillerine bilgi veriyor.
Bursa'nın son durumu ve aşı konusunu sorduğumuz Dr. Esgin, Türkiye'deki araştırmaya göre, etkinliği yüzde 83,5 olan ve hastaneye yatışı engelleyen aşılamanın 9 milyonu aştığını söyledi.
Hedef kitlenin yaklaşık yüzde 14'ünün aşılandığını hatırlatan Dr. Esgin, aşılamada Almanya, İskandinav ülkeleri, İtalya, Fransa ve İspanya'dan daha iyi durumda olduğumuza dikkat çekti.
Dr. Esgin, aşı üreten diğer firmalarla görüşmelerin devam ettiğini, yakında 800 bin doz BioNTech aşısının geleceğine de işaret ederek, 'Mayıs ayı sonuna kadar 20 yaş üstü 52,5 milyon vatandaşımızı aşılama hedefimiz var. Yerli aşı çalışmaları da son aşamaya geliyor. Mayıs ayında yerli aşı da üretilirse sıkıntımız kalmaz' dedi.
Bursa'nın sarı listede olmasıyla önemli bir avantaj elde ettiğini, ancak çevre illerdeki vaka sayılarının hafta sonları ziyaretiyle artabileceğini iki gün önce yazmıştım. Dr. Esgin'e bununla ilgili bir tedbir olacak mı sorusunu da yönelttim.
Dr. Esgin, Bursa'daki vaka sayılarının artmaması için önlemler alındığını ve denetimlerin sıklaştırıldığını ifade ederek, giriş-çıkışlara ayrı bir hassasiyet gösterileceğini sözlerine ekledi.
DÜNDAR'IN SABAH MUTLULUĞU
Evcil hayvan besleyenler bilir; bir can dostunun kabından mama yemesini veya su içmesini izlemek insana mutluluk verir. Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar da önceki gün çocuklarla birlikte can dostlarına mama vererek, bu mutluluğunu sosyal medyadan fotoğraflarla paylaştı.
Dündar, paylaşımına, 'Tanıştırmak istediğim birileri var. İşte Osmangazi'nin minik hayvansever ekibi. Bir kap mama Başkan amcalarından, bir kalp sevgi onlardan' sözlerini ekledi. Türkiye'nin Avrupa'ya örnek olan Sahipsiz Hayvanlar Doğal Yaşam Merkezi'ndeki çalışmalarının yanı sıra Osmangazi Belediyesi her gün sokak hayvanlarına günlük 232 kilogram mama dağıtımı yapıyor. Doğal yaşam merkezinde ise 2020 yılında, 6 bin 355 sokak hayvanı tıbbi uygulama, 2 bin 96 kısırlaştırma ameliyatı, 6 bin 591 hayvana koruyucu hekimlik hizmeti verilirken 203 sokak hayvanı ise sahiplendirildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder