PARA VAR, EĞİTİM YOK

Türkiye hatta dünya gündemini belirleyen gelişmeler nedeniyle Kurban Bayramı’nda yaşanan trafik terörünü göremedik bile. Oysa Kurban Bayramı öncesi ve sonrası yollar yine kan gölüne döndü. Bayram tatili boyunca meydana gelen trafik kazalarında 28 kişi öldü, 165 kişi yaralandı.
Bu sadece bir kesit. Türkiye’de her yıl trafik kazalarında binlerce kişi yaşamını yitiriyor. Bir o kadarı da hayatının geri kalanında sakat kalmaya mahkum oluyor. Kısacası yol ve araçların standartları yükselmesine rağmen yani başımızdaki ülkelerde devam eden savaşlardakinden daha çok insan kaybı yaşıyoruz.
Daha önce Yenişehir Havaalanı ile ilgili yaptığı çarpıcı araştırmadan yararlandığım Merkez Sağ Hareketi Bursa Proje Direktörü Cengiz Duman, bu kez trafik ile ilgili rapor hazırlamış.
Türkiye’deki trafik kazalarını sebep-sonuç ilişkileri açısından ele alan Duman’ın yaptığı araştırma TÜİK verilerine dayanıyor. Rakamlar gerçekten insanı dehşete düşürüyor.

Tüm bu kazaların neden sonuç ilişkisi göz önünde bulundurulduğunda ortaya çıkan sonuç “insana bağlı kazalar toplamı” olarak yüzde 99,39” luk (sürücü kusuru yüzde 96,05, yolcu kusuru yüzde 0,19, yaya kusuru yüzde 3,15) bir oran ortaya çıkıyor. Geriye kalan yüzde  0,61” lik (yol kusuru yüzde 0,33, araç kusuru yüzde 0,28) oran, insan dışı olan “yol ve araca bağlı kazalar toplamı” olarak kalıyor.

Duman, işin bu noktasına dikkat çekiyor. Ne kadar ilginç değil mi? Ülkemizde meydana gelen kazaların neredeyse tamamı insana bağlı olarak gerçekleşiyor.
Peki bunun için bir önlem alınıyor mu? 
İş dönüp dolaşıp eğitime geliyor.
18 yaşında ehliyet alan bir kişi 40 yıl da geçse aynı ehliyetle araç kullanmaya devam ediyor.
Araçlar bazılarında bir yıl bazılarında iki yılda bir çok ciddi muayeneden geçiyor. Rutin yapılan 10 bin 15 bin bakımlarını saymıyorum bile.

Peki bu kadar önem verilen araçlardan kaynaklanan kazaların genel toplam içindeki oranı ne kadar? Yukarıda yazmıştım. Yine yazayım. Binde 28.  
Yılda 4 bin canı yitirdiğimiz kazaların yüzde 99, 39’luk kısmı insana bağlı olduğu ortamda, çözüm insan odaklı eğitimden geçer.
Bu ilk aşamadan yani ilkokuldan başlayıp üniversiteye kadar devam etmeli.
Kaynak der gibi olduğunuzu hissettim:

Bu alanda kaynaktan bol bir şey yok. Araçlardan alınan vergilerde neredeyse dünya birincisiyiz. Her yıl ödenen motorlu taşıtlar vergisi, zorunlu sigorta pirimleri, muayene ücretlerini de çabası.
Yani para var, maalesef eğitim yok. Bu saydığım kalemlerden ayrılacak paylarla belki de dünyanın en iyi trafik eğitim sistemi kurulabilir.  

BRAVO OSMAN AMCA

Belediye otobüslerinde 65 yaş üstü yaşlılardan yönetmeliğe rağmen ücret alınmasını defalarca bu köşeden yazmama rağmen bu konudaki sıkıntılar bitmiyor. Bundan şikayetçi olan 70 yaşındaki emekli Adliye Katibi Osman İnceoğlu, hem yazılarımı takip etmiş, hem de durumu yazılı olarak Valilik ve Büyükşehir Belediye Başkanlığına iletmiş.
Kendisi de şoförlerin kaba davranışlarından nasibini alanlardan biri. Ancak yılmamış ve halen işin takipçisi. Bana da tıpkı resmi kurumlara gönderdiği yazı formatında şikayetini iletti.
En son kendisine telefonla zabıtadan verilen bilgiye göre şoförlere 27 adet 189 liralık ceza kesilmiş. Ama cezaya rağmen ücret alınmaya devam edildiğini anlatıyor.
Osman Amca da tıpkı diğer, mağdurlar gibi sitemini dile getiriyor ve soruyor;  Bu sorunu ne  zaman çözeceksiniz. Unutmayın sizler de bir yaşlanacaksınız....