Adı önceleri garip gelmişti: Türkiye küçük Millet Meclisi
(TkMM). Sonra amacını ve çalışmalarını öğrenince demokrasi için gerekli bir
çaba olduğunu fark etmiştim.
Büyüğüne bizi temsil edecek vekilleri seçip, gönderiyor, sonra 5 yıl boyunca belki de bir daha yüzlerini dahi görmüyorduk. Aslında, partilerin genel merkezleri tarafından paraşütle listelerin üst sıralarına yerleştirilenleri seçim öncesi de görmüyoruz ya neyse.
TkMM’nin amacı sivil toplum örgütleri, meslek ve emek örgütleri ile kanaat önderlerinin, o ilin milletvekilleriyle her ay bir araya gelerek o ilin ve Türkiye’nin birer güncel sorununu konuşmak için vekilleri-müvekkilleriyle, seçilenleri-seçmenleri ile buluşturmak.
TkMM Bursa İl Girişimcisi İffet Karaca’nın ifadesine göre, “Eski köye yeni adet getirmek” istiyorlar.
Artık seçildikten sonra 4-5 yılda bir seçim bölgesine giden milletvekili istenmiyor. Bu nedenle “Önyargılar giremez” başlığı altında her yapılan toplantılarda milletvekilleriyle buluşmalar gerçekleştiriliyor.
Bu toplantılardan birine geçen hafta sonu katılma fırsatı buldum. Milletvekili yoktu ama notlar tüm Bursa milletvekillerine iletilecekti.
KÖMÜRLÜ SANTRAL
Bu ay ki toplantının genel konu olarak, "Ortadoğu'da değişen dengeler ve Türkiye'nin dış politikası" Yerel de ise "Bursa'da yapılan ve yapılacak olan Termik Santraller" ele alındı.
TkMM’yi oluşturan sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin yanı sıra Bursa Tabip Odası eski Başkanı Prof. Dr. Kayıhan Pala ve Doğader Başkanı Murat Demir konuk konuşmacı olarak katıldı.
Konu tabi ki Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde (DOSAB) kurulmak istenen kömürle çalışan termik santral. Prof. Dr. Kayıhan Pala, kömürlü santrallerin insan sağlığı üzerine etkilerini araştıran Türkiye’deki bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar olan bilimsel çalışmalardan birine imza atmış değerli bir bilim adamı. Murat Demir de sadece DOSAB’taki santralle sınırlı kalmayan önemli çevre mücadelelerinde öncülük yapan bir gönüllü.
Pala, hazırladığı araştırma sonuçlarını anlatırken, dinleyenler kulak kesiliyor. Kömürlü santraller insan sağlığı üzerine ciddi bir tehdit ve Bursa’nın kent merkezinde yapılması ise öncelikle yakın çevresindeki 100 bin insanı ve tüm Bursa’da yaşayanları etkiliyor. Pala’nın anlattığı sağlık sorunlarını buraya aktarmaya kalksak bir sayfa yetmez ama özetlersek, kömürlü santral Bursa için ciddi bir tehdit ve yapılmaması gerekiyor.
Murat Demir ise santrale karşı kurulan platformu anlatıyor. Demir, önümüzdeki günlerde yapacakları çalışmaları Bursa kamuoyuyla paylaşacaklarına da işaret ediyor. Demir, kömürlü santrallere tamamen karşı. Çünkü nerede kurulursa kurulsun atıkları direkt atmosfere karışıyor ve dünyanın tek bir atmosferi var.
Pala ise soruna hükümetin kömür rezervlerini değerlendirme ve enerji ihtiyacı konusunda da bir pencere açma gereği duyuyor. Pala’ya göre, yetkililerin bu konuyla ilgili program hazırlaması ve eski teknoloji ile çalışan kömür santrallerinin daha az kirliliğe neden olacak yenisiyle değiştirilmesini önerirken, alternatif kaynaklar yaratıldıkça bunların kapanması gerektiğini vurguluyor.
BURSA’NIN İKLİMİ DEĞİŞTİ
TkMM katılımcıları da her birine verilen 5 dakikalık sürede, Bursa’nın çevre sorununun sadece kömürle çalışacak termik santral olmadığına dikkat çektiler.
Kimi simsiyah akan dereleri, kimi bu dere kenarından alınan ve atıklarla kirlendiği için okul yanında ağaçlandırma için serildiğinde ortaya çıkan sülfürün öğrencileri nasıl zehirlediğini anlatıyor.
Kimileri de beton yığınına dönen kaçak yapıların yarattığı çarpık kentleşmeye dikkat çekiyor.
En önemli vurgu ise geçmiş dönemde TMMOB İL Koordinasyon Kurulu Sekreteri Mustafa Özçelik’ten geliyor.
Ovaakça Doğalgaz Termik Santrali’ne karşı çıktıkları dönemleri anlatarak, örnek veriyor. O dönem bu santralin Bursa’nın hava sıcaklığını arttıracağına dikkat çektiklerini dile getiren Özçelik, bugün dediklerinin birer birer gerçekleştiğini ve Bursa’ya kar yağmadığını vurguluyor.
Özçelik ve diğer çevrecilerin anlattıkları çok çabuk unutuldu ve gerçekten son yıllarda Bursa’nın iklimi değişti.
Önümüzdeki yıllarda DOSAB santrali de gerçekleşirse bizden sonraki nesiller karşı duruşları unutarak, yarattığı kirlilikten kurtulmanın yollarını arayacakları.
Sonuç olarak, TkMM’nin toplumsal duyarlığı artırma çabaları başarılı ve bu toplantıdaki notlarda gerekli yerlere iletilecek. Ancak, bu duyarlılığa bu kenti asıl mecliste temsil eden vekillerin ve yerel de yönetenlerin de artık kulak tıkamaması gerekir.
Çünkü iş işten geçtikten sonra ben demiştimin hiçbir anlamı yok...
Büyüğüne bizi temsil edecek vekilleri seçip, gönderiyor, sonra 5 yıl boyunca belki de bir daha yüzlerini dahi görmüyorduk. Aslında, partilerin genel merkezleri tarafından paraşütle listelerin üst sıralarına yerleştirilenleri seçim öncesi de görmüyoruz ya neyse.
TkMM’nin amacı sivil toplum örgütleri, meslek ve emek örgütleri ile kanaat önderlerinin, o ilin milletvekilleriyle her ay bir araya gelerek o ilin ve Türkiye’nin birer güncel sorununu konuşmak için vekilleri-müvekkilleriyle, seçilenleri-seçmenleri ile buluşturmak.
TkMM Bursa İl Girişimcisi İffet Karaca’nın ifadesine göre, “Eski köye yeni adet getirmek” istiyorlar.
Artık seçildikten sonra 4-5 yılda bir seçim bölgesine giden milletvekili istenmiyor. Bu nedenle “Önyargılar giremez” başlığı altında her yapılan toplantılarda milletvekilleriyle buluşmalar gerçekleştiriliyor.
Bu toplantılardan birine geçen hafta sonu katılma fırsatı buldum. Milletvekili yoktu ama notlar tüm Bursa milletvekillerine iletilecekti.
KÖMÜRLÜ SANTRAL
Bu ay ki toplantının genel konu olarak, "Ortadoğu'da değişen dengeler ve Türkiye'nin dış politikası" Yerel de ise "Bursa'da yapılan ve yapılacak olan Termik Santraller" ele alındı.
TkMM’yi oluşturan sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin yanı sıra Bursa Tabip Odası eski Başkanı Prof. Dr. Kayıhan Pala ve Doğader Başkanı Murat Demir konuk konuşmacı olarak katıldı.
Konu tabi ki Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde (DOSAB) kurulmak istenen kömürle çalışan termik santral. Prof. Dr. Kayıhan Pala, kömürlü santrallerin insan sağlığı üzerine etkilerini araştıran Türkiye’deki bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar olan bilimsel çalışmalardan birine imza atmış değerli bir bilim adamı. Murat Demir de sadece DOSAB’taki santralle sınırlı kalmayan önemli çevre mücadelelerinde öncülük yapan bir gönüllü.
Pala, hazırladığı araştırma sonuçlarını anlatırken, dinleyenler kulak kesiliyor. Kömürlü santraller insan sağlığı üzerine ciddi bir tehdit ve Bursa’nın kent merkezinde yapılması ise öncelikle yakın çevresindeki 100 bin insanı ve tüm Bursa’da yaşayanları etkiliyor. Pala’nın anlattığı sağlık sorunlarını buraya aktarmaya kalksak bir sayfa yetmez ama özetlersek, kömürlü santral Bursa için ciddi bir tehdit ve yapılmaması gerekiyor.
Murat Demir ise santrale karşı kurulan platformu anlatıyor. Demir, önümüzdeki günlerde yapacakları çalışmaları Bursa kamuoyuyla paylaşacaklarına da işaret ediyor. Demir, kömürlü santrallere tamamen karşı. Çünkü nerede kurulursa kurulsun atıkları direkt atmosfere karışıyor ve dünyanın tek bir atmosferi var.
Pala ise soruna hükümetin kömür rezervlerini değerlendirme ve enerji ihtiyacı konusunda da bir pencere açma gereği duyuyor. Pala’ya göre, yetkililerin bu konuyla ilgili program hazırlaması ve eski teknoloji ile çalışan kömür santrallerinin daha az kirliliğe neden olacak yenisiyle değiştirilmesini önerirken, alternatif kaynaklar yaratıldıkça bunların kapanması gerektiğini vurguluyor.
BURSA’NIN İKLİMİ DEĞİŞTİ
TkMM katılımcıları da her birine verilen 5 dakikalık sürede, Bursa’nın çevre sorununun sadece kömürle çalışacak termik santral olmadığına dikkat çektiler.
Kimi simsiyah akan dereleri, kimi bu dere kenarından alınan ve atıklarla kirlendiği için okul yanında ağaçlandırma için serildiğinde ortaya çıkan sülfürün öğrencileri nasıl zehirlediğini anlatıyor.
Kimileri de beton yığınına dönen kaçak yapıların yarattığı çarpık kentleşmeye dikkat çekiyor.
En önemli vurgu ise geçmiş dönemde TMMOB İL Koordinasyon Kurulu Sekreteri Mustafa Özçelik’ten geliyor.
Ovaakça Doğalgaz Termik Santrali’ne karşı çıktıkları dönemleri anlatarak, örnek veriyor. O dönem bu santralin Bursa’nın hava sıcaklığını arttıracağına dikkat çektiklerini dile getiren Özçelik, bugün dediklerinin birer birer gerçekleştiğini ve Bursa’ya kar yağmadığını vurguluyor.
Özçelik ve diğer çevrecilerin anlattıkları çok çabuk unutuldu ve gerçekten son yıllarda Bursa’nın iklimi değişti.
Önümüzdeki yıllarda DOSAB santrali de gerçekleşirse bizden sonraki nesiller karşı duruşları unutarak, yarattığı kirlilikten kurtulmanın yollarını arayacakları.
Sonuç olarak, TkMM’nin toplumsal duyarlığı artırma çabaları başarılı ve bu toplantıdaki notlarda gerekli yerlere iletilecek. Ancak, bu duyarlılığa bu kenti asıl mecliste temsil eden vekillerin ve yerel de yönetenlerin de artık kulak tıkamaması gerekir.
Çünkü iş işten geçtikten sonra ben demiştimin hiçbir anlamı yok...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder