Küreselleşen ekonomide hızlı değişimin doğurduğu belirsizlik herkesi etkiliyor.
Bu hız değişim içinde şirketler mevcut durumunu korumak ve ayakta kalabilmek için stratejiler peşinde.
Bursa'daki tekstil sektörü bir zamanlar ne üretirse satıyor. Maliyeti ne olursa olsun müşteri bulabiliyordu.
Şimdi şartlar değişti. Yüzde 150'ye varan karlardan yüzde 5-6'la gelindi. Müşteri artık büyük bir köy haline gelen dünyada nerede kaliteli ve ucuz mal varsa ona yöneliyor.
Peki dimdik ayakta kalabilmek için ne yapılmalı?
Bugün tüm piyasaların ortak özelliği müşterinin kabul ettiği fiyat içinden öngörülen seviyede kar elde edebilecek bir maliyeti becerebilmek, Artık becerebilinen maliyet üzerine kar ekleme dönemi kapandı. Müşteri beklentilerinin üzerinde bir kaliteyi ucuza verenlere dünya var oldukça müşteri olacak.
Bunu becerebilecek yetkinliğe kavuşmak için büyük markalar durmadan kendi üretim sistemlerini oluşturmak için büyük çabalar sarf ediyor. Bunu sadece kendileri için değil iş ortakları için de istiyorlar.
Yalın Üretim bu yöntemlerden en önemlisi geçen yıl birincisi “Müzik değişti oyunu değiştirin" ana temasıyla yapılan Yalın Platform Paylaşım Toplantısı'nın ikincisi bu yıl 24 Aralık'ta Bursa'da yapılacak Bu kez ana tema “Daha Mutlu Bir Gelecek İçin Daha Az İsraf" olacak.
Yalın Platform Komitesi adına çalışmaları yürüten İzay Yalın Yönetim Danışmanlığı Eğitim ve Proje Hizmetleri Yöneticisi İzzet Aytekin, meslek hayatına Bursa Renault fabrikasında başlamış.
Yalın Üretim konusuyla da Fransa'daki Renault fabrikasında tanışmış. Sonra Türkiye'deki ilk uygulayıcılarından biri olmuş. Sonraki yıllarda da Bursa'da bugün herkesin yakından tanıdığı bir çok işletmede Yalın Üretimi hayata geçirerek fabrikalara can vermiş.
Onun anlattığı Yalın öyküyü sizlerle paylaşmak istiyorum.
Genç bir mühendis olarak Fransa'da yaşadığı 90 günlük deneyim tüm endüstriyel yaşamının temel çalışma kılavuzu olmuş.
Japon Profesör Shingo'nun Renault'un Flins'teki fabrikasında uyguladığı sisteme tanıklık eden Aytekin'in anlattığı öykü şöyle:
Flins fabrikası 70'li yılların sonuna doğru Renault grubu içinde küçük otomobiller için önemli bir üretim merkezi. O günlerde Renault 5 modeli üretiyor ve bu model çok tuttuğu için gelen talepleri karşılayamıyor.
Üst yönetim ihtiyacın karşılanması için yeni ve büyük yatırımlar yapılması gerektiğini söylüyor. Fabrikanın üretim kapasitesi 1200, ancak gelen talep 2 bin. Renault başkanı bu durum karşısında bir çok arayışlar sonunda Prof. Dr. Shingo'ya ulaşır. Başkan Shingo'nun yöntemini denemek ister.
Shingo üç gün boyunca tüm üretim hatlarında inceleme yapar. Dördüncü gün büyük bir toplantı yapar. Tanışma merasiminin ardından Shingo çantasından muz ve el terazisi çıkarır. Muzların kabuklarını soyduktan sonra kabuklar ve muzun kökünü tartar. Sonra başlar anlatmaya; 12 Frank verip aldığınız bir kilo muzun 480 gramı çöpe gidiyor. Yüzde 52'sini yiyorsunuz. Ziraat mühendisleri olsaydınız. Bu muzun yüzde 80'ini yenilebilir hale getirmek için çalışma yapmayı düşünürdünüz. Salondan çıt çıkmıyor ve bazı mırıldamalar yükseliyor sadece.
Shingo ses çıkmayınca, 'tamam anladım. Siz nereden bileceksiniz tarım mühendisi değilsiniz ki Şimdi esas sorum geliyor" diyerek, yaptığı tespitleri anlatıyor: “Dün karoseri üretim pres bölümünü gezdim. 12 hattan oluşan 61 pres vardı. Hattın birisi çalışmıyordu. Neden çalışmıyorsunuz diye sorduğumda set-up yapıldığı söylendi. Başka duran bir hattı sordum. Kalite problemi var dediler. Yine duran bir hat malzeme bekliyordu. Sonuç olarak 61 presten 35'i çalışıyor 26'sı farklı nedenlerden çalışmıyor. Muz hesabı gibi kayıp hesabı yaparsak preslerden yüzde 57'si çalışırken yüzde 43'ü çalışmıyor.
Shingo, Renault başkanına dönüp, hiçbir yatırım yapmadan 2 bin araç üretimine geçilebileceği, üstelik 14 presin de kaldırılabileceğini söyler.
Salondaki büyük sessizliğin ardından Shingo üç aylık bir anlaşma yapıp operasyona başlar. Neler yapıldığı uzun hikaye. Bu arada Flins fabrikasından sökülen 14 presten 5'i Bursa'daki Oyak Renalfut fabrikasına gönderilir. Sonunda 3 ay içinde istenilen üretim kapasitesine ulaşılır.
Öykü bu İzzet Aytekin, Yalın Üretimi Bursa'daki Renault fabrikasında uzun yıllar uyguladıktan sonra şimdi deneyimlerini başka firmalarla paylaşıyor. Örneğin Yeşim Tekstil ve Karacabey'deki NSK'da. Şimdi sırada Bplas gibi dev firmalar var.
Temel felsefeyi şu cümleyle özetliyor aslında “Bir işi başarmak, o işi bilmek, iyi anlamak, takım halinde inanmak, aynı yönde ilerlemeyi hep beraber istemektir"
İnanıyorum ki Bursa'daki bir çok işletme çok büyük masraflara girmeden bu modelle başarı elde edecektir.
Şimdi müzik değişti, oyunu değiştirme zamanı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder