Koronavirüs pandemisinde çok değil 3 ay önce kabus dolu günler yaşıyorduk. Sosyal medya hesapları ölüm ilanları listesine dönmüştü.
Günde 5 bin vaka yüzünden hastanelerde yer kalmamış, yoğun bakım yataklarının tamamı dolmuştu. Sağlık Bakanlığı'nın her akşam yaptığı açıklamada, kritik iller listesinin ilk sıralarında sürekli Bursa yer alıyordu.
Yürütülen ciddi çalışmalar, filyasyon ekiplerinin temaslılara ulaşmasındaki hızın yanı sıra alınan kapanma tedbirleri amacına ulaştı. Bunun sonuçlarını önceki gün açıklanan il bazındaki listelerde de gördük.
8-14 Şubat tarihleri arasında vaka sayısı her 100 bin kişide Ankara'da 35,49, İzmir'de 44,39, İstanbul'da 60,19 olarak gerçekleşirken, Bursa'daki rakam 34,87'de kaldı.
Bursa artık nüfusuna oranla en az vaka görülen iller arasında yer almaya başladı.
Bu gelişmeler Bursa'daki sağlık yetkililerini sevindirirken diğer yandan rehavetin getireceği sonuçlar nedeniyle endişelendiriyor.
Bursa'da göreve başladığı günlerde en yoğun dönemi yaşayan Sağlık İl Müdürü Fevzi Yavuzyılmaz, bu endişe yüzünden her görüşmemizde temkinli konuşmaya özen gösteriyor.
'Bütün komşu illere göre daha iyi durumdayız. Ancak vaka sayıları hâlâ memnun edici düzeyde değil' diyen Yavuzyılmaz, bunun sürdürülebilir olmasının önemli olduğunu ve o yüzden aynı hassasiyeti Bursalılardan beklediklerini söyledi.
Yavuzyılmaz, sağlık ekiplerinin aynı şevkle çalışmalarını sürdürdüklerini de ifade ederek, 'Dikkatli olmak zorundayız. Bir günde tablonun değiştiğini gördük' dedi.
Bursa'daki aşılama çalışmaları hakkında da bilgi veren Yavuzyılmaz, uygulanan doz sayısının dün itibarıyla 200 bini aştığını açıkladı.
Günde yaklaşık 20-25 bin doz aşı yapıldığını ifade eden Yavuzyılmaz, 'Aşılama çalışmalarına sağlıkçılar 90 yaş üzeri ile başladık. Bugünlerde 65 yaş ve 60 yaşında olan eşlerini aşılıyoruz. Sağlık personelinin ikinci dozları da yapıldı. Geçen pazartesi günü 25 bin doz aşı yapıldı' dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, illere göre vaka sayısını açıklarken, yerinde karar dönemine geçileceğini de vurgulamıştı. Yani artık vali başkanlığındaki il hıfzıssıhha kurulları bölgesel bazda yeni tedbirler veya gevşetme kararlarını hayata geçirebilecek.
Bursa'daki vaka sayılarının düşük olması bu yüzden büyük önem taşıyor.
Sağlık Müdürü Yavuzyılmaz, bu konuyla ilgili Bursa'ya henüz bakanlıktan bir bilgi gelmediğini ifade ederek, değerlendirmelerde vaka sayısının önemli olduğunu sözlerine ekledi.
DÜNYA KEDİLER GÜNÜ'NÜN EN GÜZEL HABERİ
Dün 17 Şubat Dünya Kediler Günü'ydü.
Bilim adamlarına göre, bizim evcilleştirmediğimiz ama insanlarla birlikte yaşamayı kendisi tercih eden bu sevimli dostlarımıza karşı Türkiye'de de son yıllarda büyük ilgi var. Evlerinde kedi besleyenlerin sayısı milyonları aştı.
11 yıl önce benim de hayatıma giren İran-Van kırması dostum Behlül dolayısıyla kediler konusunda oldukça duyarlıyım.
Dün bu özel günle ilgili çok sevindiğim bir haber ajans bültenlerinde yer aldı.
Dünya Kediler Günü'ne özel bir mesaj yayımlayan Türk Diyanet Vakıf - Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, Hz. Muhammed'in de kedisi olduğunu hatırlatarak, imamların da kedi sahiplenmesini önerdi. Ünal, "Bugünden itibaren Türk Diyanet Vakıf- Sen olarak barınaktan bir kedi sahiplenerek bakımını üstleneceğiz" dedi.
Açıklamanın son bölümünde ise Hazreti Muhammed'in kedi sevgisiyle ilgili bilgi de veren Ünal, 'Bizzat ilgilendiği Muezza isimli bir kedisinin olduğu hepimizin malumudur. Kedi beslemek, sevmek sevaptır. Evde bereket demektir. Bu konuda birçok hadis de bulunmaktadır' diye konuştu.
Hatırlarsınız, yıllar önce görev yaptığı Üsküdar'daki Aziz Mahmud Hüdayi Camisi'nin kapılarını sokak kedilerine açan İmam Mustafa Efe'nin bu davranışı dünya çapında yankı bulmuştu.
O yıllarda bu haberi okuduğumda her camide bu uygulamanın çok yararlı olacağını düşünmüştüm. Nuri Ünal'ın bu açıklaması bunun gerçekleşmesiyle ilgili ilk adım olur.
Bu arada, Hayvan Hakları ile ilgili yasa hâlâ TBMM'de ve yasalaşmayı bekliyor. Keşke bu günde müjde olarak tasarının kanunlaştığını da verebilseydik.
KÖYÜNÜZDE KAÇ KİŞİNİN YAŞADIĞINI MERAK EDİYOR MUSUNUZ?
Göç, Türkiye'nin en önemli sosyolojik olgusu. Köyden kente, doğudan batıya sürekli bir göç yaşanıyor.
Göç veren bölgeler Doğu, Güneydoğu ve Karadeniz. Sürekli göç alan yerler ise İstanbul, Bursa ve Kocaeli gibi sanayi merkezleri ve Muğla, Antalya, İzmir gibi ılıman iklime sahip kentler.
Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda kentlerde yaşayanların oranı yüzde 24, 2 iken, yıllar içinde bu oran yüzde 80'e ulaştı.
Son yıllarda pandeminin de etkisiyle kırsala dönüş başlamasına rağmen göçler devam ediyor.
Peki, göç edilen ya da dedemizin babamızın göç ettiği köylerde bugün kaç kişi yaşadığını merak ediyor musunuz?
Bu artık bir tık kadar yakınınızda. TÜİK'iin verilerine göre hazırlanan bu adrese gitmeniz yeterli.
Köyünüzün nüfusu için bu linke tıklayabilirsiniz: https://www.drdatastats.com/turkiyede-koy-nufuslari/
Mahallenizin nüfusu için bu linke tıklayabilirsiniz: https://www.drdatastats.com/turkiyede-mahalle-nufuslari/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder