Bir ülkenin veya insan için en zor olan konulardan biri de kendi evladıyla sınanmasıdır.
Koronavirüs pandemisinde ülke olarak maalesef bunu yaşadık. İki Türk bilim insanının ürettiği aşılar dünyanın başına bela olan virüse karşı en etkili yöntem oldu. Ancak Türkiye olarak bu aşıları ülkemizde kullanamadık.
Şarkı sözü gibi olacak ama bu ne yaman bir çelişki... Bu ülke olarak insanımızı değerlendiremediğimiz yönü. Bir de aile açısından yaşananlar var.
ASTV'de yayınlanan Gözlem Kulesi programının konuğu olan Kent Konseyi Başkanı Şevket Orhan anlattı.
Çocuk yeni okula başlıyor. İki ay sınıfa girer girmez ayakkabısız dolaşıyor. Okula ve öğretmene ilgisiz. Tam iki ay yalın ayak sınıfta dolaşıp, bir gelişme olmayınca öğretmenleri ailesine haber veriyor; Çocuğunuz hasta, bu şekilde eğitime devam edemez.
Aile bu kez doktorlar ve psikologların kapısını çalıyor. Verilen yanıt ilginç: Çocuğunuz dahi düzeyinde üstün zekalı. Özel eğitim gerektiriyor. Özel eğitim başladığında birkaç gün içinde okuma yazmayı, 10 günde 15 basamaklı sayı ile işlem yapmayı becerecek hale geliyor.
Bu da insanın evladıyla imtihanı.
Yıllarca belediyecilik, politika ve en son milletvekilliği yapan Şevket Orhan, 16 ay önce Kent Konseyi Başkanlığı görevine başladığında, dinlediği bir haber üzerine üstün zekalıların eğitimi konusunda kafasında okul projesi canlanmış.
Önce okumaya dünyada bu işin nasıl yapıldığına bakmış. Toplam nüfusun yüzde 2 veya 3'ü üstün zekalı olarak dünyaya geliyor. Her ülkede üstün zekalılar için özel eğitim kurumları var ama bu işi en iyi başaranlar ise İsrail ve Güney Kore. İsrail, özel kanun çıkarmış.
Güney Kore ise 1962 yılında bu işe başlamış. Savaştan çıkan ülkenin kişi başına düşen milli geliri 190 dolar. Bir profesör öncülüğünde üstün zekalılar için fen lisesi kurulmuş. Bu dalga dalga tüm ülkeye yayılmış. Aradan 30 yıl geçtikten sonra Güney Kore, kalkınma modeli ve ürettiği markalarla dünyanın sayılı ülkeleri arasına girmiş.
Bizde ise 1929'da Altın Çocuklar uygulaması başlamış. Çok sayıda çocuk yurtdışında çeşitli alanlarda eğitim gördükten sonra ülkeye dönmüş. Sonra 1960'lı yıllarda birkaç deneme olmuş ama saman alevi gibi geçmiş.
Bugün ülkemizde üstün zekalılar için ne devlet ne de özel eğitim kurumu var. Sadece hafta sonları eğitim veren kurslarla bir şeyler yapılmaya çalışılıyor.
Araştırmadan sonra projesini hayata geçirmek için ilk adımları atan Şevket Orhan, bunun Büyükşehir Belediyesi, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası ve iş insanlarının yer alacağı bir vakıfla gerçekleşebileceğine kanaat getirince görüşmelere başlamış.
Bir yandan vakıf tüzüğü hazırlanırken diğer yandan milli eğitim ile görüşme yapıp, istatistiki bir çalışmaya girişen Orhan, önümüzdeki günlerde bunu bir dosya haline getirip, Cumhurbaşkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Bursa'daki ilgili yerlere verecek.
Şevket Orhan'ın okul hayata geçerse düşündüğü yer ise Uludağ Üniversitesi'nin içi. Çünkü bu çocuklar eğitim sırasında isterlerse üniversitenin de ilgili bölümlerinden ders alabilecek.
Orhan'ın projeye dönüşen hayalini dinleyince, gerçekten çok uzun yıllar boyunca insan kaynağımızı nasıl kullanamadığımızı anladım.
Aslında bu işi en iyi Bursa yapar...
Hep birlikte Şevket Orhan'a ülkemizin geleceği için destek zamanı.
CHP'Lİ BELEDİYE BAŞKANLARI İMAMOĞLU İLE BULUŞTU
İstanbul Florya'da önceki gün Bursa açısından önemli bir toplantı gerçekleşti.
CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz ve Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile bir araya geldi.
Toplantı öyle formel yani tanışma amaçlı değildi. Geleceğe dönük ortak çalışmanın ilk adımlarının atıldığı toplantıya İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden Başkan Danışmanı ve CHP PM Üyesi Gökhan Günaydın, Başkan danışmanı Yiğit Oğuz Duman'ın yanı sıra daire başkanları, bağlı şirketlerin genel müdürleri de katıldı.
Başkanların İmamoğlu ve belediye bürokratlarıyla toplantısı 3 saate yakın sürdü. Ardından İmamoğlu, başkanlarla ayrıca bir araya geldi.
Peki, toplantıda neler konuşuldu, geleceğe yönelik hangi alanda işbirliği kararı alındı. Ortak faaliyetlerin kurumsal bir yapı altında toplanması amacıyla Marmara'ya kıyısı olan belediyelerin yeni bir birlik kurması kararlaştırıldı. Bu yeni birliğin başkanlığını da İmamoğlu yapacak.
Bu birlikle sağlık, ulaşım, altyapı, üstyapı, finans, denizlerin kullanımı, eğitim, kültür, sanat ve çevre gibi bir- çok konuda ortak çalışma yapılması konusunda görüş birliğine varıldı.
Bir süre önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Gemlik'e iki otobüs göndermesi hatırlatmasını yaparak, yeni işbirliğinin detayları hakkında bilgi vereyim.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, CHP'li belediyelere kentsel dönüşüm için Kiptaş aracılığıyla destek olacak. Konut projeleri ve yapımı gerçekleştirecek.
İstanbul'un kent mobilyaları ve peyzaj malzemelerinin Nilüfer, Mudanya ve Gemlik'te üretim imkanları geliştirilecek.
Kültür ve turizm alanında işbirliği geliştirilecek ve İstanbul'dan başlayıp Marmara kıyılarını dolaşan turistik gemi seferleri projelendirilecek.
Ortak çalışma ve birlik kurulmasının kararlaştırıldığı bu toplantının Bursa yansımalarının neler olacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder