27 Haziran 2021 Pazar

Tarladan sofraya yüzde 30'luk kaybı önleyecek sektör destek bekliyor... [28 Şubat 2021]

Son aylarda yüksek fiyat artışları nedeniyle en çok konuştuğumuz gündem maddelerinden biri gıda enflasyonu.

Aslında yeni bir sorun da değil.

Hatta Türkiye'nin kronik dertlerinden biri.

Bir yandan çiftçinin bir yıl emek verip yetiştirdiği ürünü tarlada kalırken, diğer yandan tüketici yüksek fiyattan şikayetçi.

Bunu etkileyen çok sayıda faktör var. Üretim planlamasından, çiftçi desteğine, piyasanın düzenlenmesinden, ithalata kadar uzanan etmenlerin en önemlilerinden biri ise özellikle taze sebze ve meyvede tarla veya bahçeden tüketiciye kadar ekosistemdeki yüzde 30'luk kayıp.

Tarımsal ürünleri hem uzun süreli kullanma hem de katma değerli hale getirmenin çeşitli yöntemleri var. Konserveden dondurulmuş veya kurutulmuş ürünler dünyanın yeni trendi.

Yıllar önce Almanya'nın Köln kentinde düzenlenen Anuga Gıda Fuarı'nda bu tür ürünlerin yer aldığı stantları dolaşmayı iki günde bitirememiştik.

Türkiye'de de konserve ve dondurulmuş gıdanın en önemli merkezlerinden biri Bursa. Özellikle dondurulmuş gıda konusundaki firma sayısı her geçen gün artıyor.

Geçtiğimiz aylarda sektör Türkiye Dondurulmuş Gıda Sanayi Derneği çatısında örgütlendi. Dernek başkanlığını Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkan Vekili ve Dış Ticaret Konseyi Başkanı Murat Bayizit yapıyor.

Türkiye'de gıda enflasyonunu engelleyecek ye yegane sektörlerden biri dondurulmuş gıda. Murat Bayizit'e göre, dondurulmuş gıda, yılın 12 ayı ürün sunma imkanına sahip olmanın yanı sıra verimlilik ve insan sağlığı açısından da diğer yöntemlere göre daha avantajlı. Tarladan bir liraya alınan ürün, çok yüksek fiyat farkı olmadan ocak veya şubat aylarında aynı tazelikte tüketiciye sunulabiliyor. Ayrıca tarımsal ürünlerin katma değerli hale gelmesini sağlıyor. Örneğin Uludağ'dan çilek veya ahududu alıp dondurduktan sonra ihraç etme imkanı var. Ürünü katma değerli hale getirmememiz yüzünden çiftçi gelir, ülke milli servet kaybına uğruyor.

Bayizit, dondurulmuş gıda ile ilgili görüşlerini daha önce Merkez Bankası başkanına da anlatmıştı. Geçen hafta ise Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ın kapısını çaldı. AK Parti Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu ve dernek yönetimiyle birlikte Bakan Pekcan'a sektör ve dernek hakkında bilgi veren Bayizit, 1974 yılından beri faaliyetleri artarak devam eden sektörün bugüne kadar tamamen kendi iç dinamikleriyle bu noktaya geldiğini, çalışan ve ciro ölçeği nedeniyle KOSGEB ve AB'nin İpard desteklerinden yeterince faydalanamadığını aktardı.

Bayizit, sektörün ana girdiği olan elektrik maliyetleri ile ilgili düzenlemeye ihtiyaç olduğunu da vurgulayarak, beklentilerini aktardı.

Bakan Pekcan da, sektörün önemli olduğunu ve farklı bakanlıklarla birlikte koordineli bir şekilde desteklenmesi gerektiği konusunda görüşlerini dile getirdi.

KARACAALİ'YE YENİ İSKELE VE RIHTIM PROJESİ NİSANDA İHALEYE ÇIKIYOR

Gemlik Körfezi'nin kuzey rüzgarlarına kapalı Kumla, Karacali, Narlı ve Armutlu'ya kadar uzanan sahil bandı, Bursa'nın sayfiye yerleri. İstanbul-Bursa-İzmir otoyolunun tamamlanması kıyı şeridine olan ilgiyi arttırdı. Bir saatte ulaşılabilen bu sahil şeridi, son yıllarda İstanbulluların kalıcı olarak yerleştiği mahalleler haline geldi.

Sahil bandının en büyük eksikliği ise turizm açısından tesis olmaması.

AK Parti Bursa Milletvekili Zafer Işık, Gemlikli olduğu için bu sorunları yakından bilen ve takip eden siyasetçilerden biri.

Geçen yıl kasım ayında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'na bağlı Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Yalçın Eyigün'ü ziyaret ederek Karacaali'deki iskelenin yenilenmesi konusunda görüşme yapan Işık, projenin 2021 yılı yatırım programına girme sözü almıştı.

Geçen hafta yeniden Yalçın Eyigün'ü ziyaret eden Işık, proje ile ilgili işlemlerin tamamlandığını ve nisan ayında ihale edileceğini söyledi.

Zafer Işık, proje ile Karacaali'deki hatalı iskelenin yıkılarak yerine 103 metre uzunluğunda, 10 metre genişliğinde iskele yapılacağını, gerisinde de 73 metre genişliğinde bir rıhtım inşa edileceğini söyledi.

YAREN LEYLEĞİ SADECE ADEM AMCA DEĞİL DÜNYA BEKLİYOR

Uluabat Gölü kıyısında Avrupa Leylek köyü olan Eskikarağaç'ta bu günlerde heyecanlı bir bekleyiş var: Geçen yıl 28 Ağustos'ta göç eden Yaren leyleğin dönüşü dört gözle bekleniyor.

Yaren leylek ile Adem Amca'nın dostluğunu bilmeyen yok. İkili arasındaki dostluk belgesellerin yanı sıra ders kitaplarına bile girdi.

Önceki yıl 26 Şubat'ta geçen yıl 6 Mart'ta Eskikaraağaç'taki yuvasına gelen Yaren'i sadece Adem Amca değil, Kanada'dan ABD'ye kadar dünyanın dört bir yanındaki takipçileri de bekliyor.

Geçen yıl geldiği yuvasında 3 yavrusu olan Yaren leylek ile ilgili gelişmeleri ise kuş sevdalısı fotoğrafçı Alper Tüydeş'in sosyal medya hesabından takip edenler, Yaren leyleğin gelişini soruyor.

Geçtiğimiz günlerde Yaren leyleğin yuvasının yenilendiğini ve kamera sisteminin değiştirilerek, 24 saat sesli canlı yayın yapılacağını duyuran Tüydeş, Yaren leylekle ilgili tüm mesajları da meraklı bir bekleyiş içinde olan Adem Amca'ya iletiyor.

15 yaşında olduğu tahmin edilen Yaren leylek gelirse onu http://yarenleylek.com izleyebilirsiniz.

Biz de Yaren leyleğin dönüşünü merakla bekliyoruz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yatırımcı çıkmayınca Büyükşehir yapacak

  27 Ekim 2021 Çarşamba, 07:56     Bursa'da yerel gündem son aylarda oldukça hareketlendi. Emek-Şehir hastanesi metro hattından T2'y...