Uygarlık tarihinin benzer olayların farklı zamanlarında tekrarlanmasından oluştuğu görüşü, felsefi bir bakış açısı.
Aslında tarih tekerrürden ibarettir denilirken, insanlığın geçmişteki hatalarını tekrarladığına vurgu yapılır.
Oysa doğada da düzensizlik üzerine kurulu olsa da insan uygarlığından çok daha eski bir döngü devam eder.
Bu döngülerden daha doğrusu tarihin tekerrürünü koronavirüs salgınında görüyoruz.
Koronavirüs, mutasyon geçirerek, bulaşıcılık oranını yüzde 70 arttırdı. İngiltere'de tespit edilen mutasyonlu virüsün dünyaya yayılmasını önlemek amacıyla tüm ülkeler sınırlarını kapattı. Birleşik Krallık, pandemi adasına dönüştü.
Bu senaryonun neredeyse benzeri geçen yüzyılın başlarında ortaya çıkan ve 50 ila 100 milyon insanın ölümüne neden olan İspanyol gribi salgınında da yaşanmıştı.
ABD'de ortaya çıkmasına rağmen İspanyol gribi olarak adlandırılan salgının birinci dalgası tıpkı koronavirüs gibi yaşlı ve vücut direnci zayıf olanların ölümüne neden olmuş, mutasyon geçiren virüsün ikinci dalgası ise yaşlı genç tanımamıştı.
Koronavirüsün mutasyon geçirmesi nedeniyle bilim insanları aynı endişeyi taşıyor. Hızlı yayılan virüs, daha ölümcül hale gelebilir. İkinci endişe ise geliştirilen aşıların işi yaramaz hale geleceğiyle ilgili.
BBC'de bilim insanlarına dayandırılarak yapılan haberde, koronavirüsün mutasyona uğrayan yeni türüyle ilgili üç kaygı verici faktör var:
Birincisi mutasyona uğrayan virüs, diğer türlerinin hızla yerini alıyor. İkincisi mutasyonlardan bazıları laboratuar çalışmalarında virüsün hücreleri etkileme özelliğini artırdığı tespit edildi.
Bütün bunlar bir araya geldiğinde virüsün önceki versiyonuna kıyasla daha hızlı yayılmasının önü açılıyor.
Şimdilik aşı ile ilgili kesin bir yargıda bulunmak için erken ama Influenza'da olduğu gibi aşının her yıl yenilenmesi gibi durumlarla karşılaşabiliriz.
2020, insanlık tarihine derin izler bırakıp giderken son sürprizi de mutasyonla yaptı. Önümüzde daha 10 gün var. Bakalım daha ne sürprizler bizi bekliyor.
"KONUŞMAK İÇİN ERKEN"
Virüsün mutasyona uğraması konusunu ve koronavirüs pandemisindeki son durumu Türk Tabipler Birliği Covid-19 İzleme Kurulu üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala'ya sorduk.
Mutasyonla ilgili bir belirsizlik olduğuna işaret eden Prof. Dr. Pala, 'Bunun üzerine konuşmak doğru değil. Birkaç gün içinde netlik kazanır ondan sonra konuşmak doğru olur' dedi.
Prof. Dr. Pala, Türkiye'nin asıl gündeminin koronavirüs nedeniyle ölümlerin halen çok yüksek seyretmesi olduğunu belirterek, şöyle devam etti.
'Sağlık Bakanlığı her gün rakamları açıklıyor. Her gün 250'ye yakın insan ölüyor. Ölüm sayısı bu kadar yüksekken 14 gün kapanmadan başka çare yok. Almanya 163 milyon aşı sipariş etmesine rağmen 24 gün kapanıyor'
Bursa'daki ölüm sayılarının da yüksekliğine dikkat çeken Prof. Dr. Pala, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın geçen hafta meclis toplantısında açıkladığı 3 bin 514 sayısının çok yüksek bir rakam olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
'Bütün Türkiye'deki toplam ölüm sayısı 17 bin. Bursa'da açıklanan rakam ise 3500. Yani Türkiye'de ölen her 5 kişiden biri Bursa'dan. Oysa Bursa'nın nüfusu Türkiye'nin 20'de biri kadar. Bursa'da neden bu kadar çok ölüm olayı meydana gelmiş araştırıp incelenmesi gerekiyor'
BURSALI FİRMA, 15 SANİYEDE YAPILAN KORONA TESTİ ÜRETTİ
Koronavirüs salgını aşı ve ilaç sektöründeki paradigmaları yerle bir etti. Salgın öncesi uzun yıllar süren aşı ve ilaç çalışmaları 5-6 aya, üretmekten daha zor olan onay süreleri ise neredeyse 10 kadar indi.
Bilim insanları gecelerini gündüzlerine katarak, inanılmaz başarılara imza atarak, aşı ve ilaç üretimi gerçekleştirdiler.
Koronavirüste aşı ve ilaç kadar hastalığın yayılmasını önlemede de testler büyük öneme sahip. Çünkü virüs tespit edilen veya temaslı olduğu saptanan kişilerin izole edilmesi salgının önlenmesinin en önemli unsurlarından biri.
Halen PCR adı verilen ağız ve burundan alınan süprüntü, antikor denilen kan örneğinden alınan iki test var.
Dr. Serhan Kurtulmuş ve Dr. Özcan Uzun'un pandeminin ilk aylarında Bursa'da kurduğu firma koronavirüsün idrardan tespit edilmesini sağlayan bir kit geliştirdi.
ASTV'de yayınlanan İrem Özyılmaz'ın sunduğu Sağlık Hattı programına katılan Dr. Özcan Uzun, yeni kiti ve özelliklerini anlattı.
Vücuttaki her türlü materyalin idrar yoluyla atıldığı prensibinden hareket ederek, Köpük adını verdikleri idrar testi kitini geliştirdiklerini söyleyen Dr. Uzun, şöyle devam etti:
'PCR'da doğruluk oranı yüzde 60, antikorda ise yüzde 40. PCR'da ayrıca testi yapana hastalık buluşma riskinin yüksek olmasının yanı sıra grip yani influenza karıştırılması olasılığı da var. Bizim testimizde ise idrardan 15 saniyede güvenli test yapılıyor ve doğruluk oranı yüzde 96.'
İdrarda koronavirüsün proteinlerini tespit etme esasına dayanan kite çok sayıda ülkenin büyük ilgi gösterdiğini belirten Dr. Uzun, fiyatının da PCR testinin yarısı kadar olduğunu söyledi.
İnsanların evde kendi başlarına da testi yapabileceklerini ifade eden Dr. Uzun, halen ayda 15 milyon adet kit ürettiklerini ve bunu kısa sürede 60 milyona çıkarmayı planladıklarını sözlerine ekledi.
Fiyatını merak edenler için yazayım 85 lira...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder