Ondan söz ederken sürekli Bursa'nın yeni üniversitesi nitelemesini yaparız. Artık o da geçtiğimiz aylarda onuncu yılını tamamlayarak, kurumsal bir yapı haline geldi ve Türkiye çapında önemli başarılara imza atmaya başladı.
Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde tahsis edilen ofislerde eğitim hayatına başlayan ve bugünlerde güzel bir kampuse sahip olan Bursa Teknik Üniversitesi'nden (BTÜ) söz ediyorum.
ASTV'de yayınlanan Gözlem Kulesi'nin konuğu olan BTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir ile üniversitenin 10 yıllık öyküsünü ve bugününü konuştuk.
Prof. Dr. Karademir, uzun yıllar İngiltere'de eğitim görmüş bir bilim insanı. Sohbetimiz de eğitimin önemiyle başladı. Gelişmişlik parametrelerinin en önemlisinin okumuşlar arasında yüksek lisans ve doktora yapma oranı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Karademir, bu sayının AB'de 5 ila 7 bin iken ülkemizde bin civarında olduğunu söyledi.
İkinci parametrenin ise bütçelerden AR-GE'ye ayrılan pay olduğunu belirten Prof. Dr. Karademir, 'Almanya kazandığı paranın yüzde üçünü araştırma ve geliştirmeye harcıyor. Bizim geçen yıllara kadar yüzde 0,33'tü. Yeni 1,6'ya çıkarabildik' dedi.
Üniversitelerin diğer bir görevinin de kaliteli girişimci yetiştirmek olduğu vurgusu yapan Prof. Dr. Karademir, buna örnek olarak TEKNOFEST'teki başarılarını gösterdi.
BTÜ, ilk yıl 5 takımla katıldığı TEKNOFEST'e bu yıl 53 takım gönderdi. Danışman hocaların teşviki ile bu sayılar arttı. Festivalde 20 öğrenci finallerde yarışırken 3 Türkiye derecesi alındı. Turna adlı uçan araba projesi ise Türkiye birincisi oldu.
Geliştirdiği uzaktan kontrollü ekskavatörle Teknofest'e katılan Bursa Teknik Üniversitesi Elektrik-elektronik mühendisliği bölümü mezunu Rasim Aksoy'un projesi büyük beğeni topladı. Danışmanlığını Öğretim Üyesi Dr. Ayetül Gelen'in yaptığı Bursalı genç, T3 Vakfı Başkanı ve Baykar Savunma Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar'dan iş teklifi aldı.
Bayraktar'ın stantları gezerken Rasim Aksoy'un projesinin dikkatini çektiğini belirten Prof. Dr. Karademir, 'Bu proje, şu anda dünyanın önde gelen firmalarının geliştirdiği iş makinalarından daha başarılı. Yangın, deprem, maden kazaları ve her türlü ortamda uzaktan kumandalı veya otonom olarak çalışabiliyor. Yazılımı sayesinde ortam değerlendirmesiyle görev yapabiliyor' dedi.
Bayraktar'ın projenin ödül almamasına şaşırdığını da ifade eden Prof. Dr. Karademir, kendi firmasında iş teklifi yaparak, genç mucidi ödüllendirdiğini söyledi.
ÜNİVERSİTE-SANAYİ ARASINDAKİ DUVARIN YIKILMASI LAZIM
BTÜ, 10 yılda 2 bini yüksek lisans ve doktora olmak üzere 7 bin 500 mevcuda ulaşmış durumda. Gelişmekte olan üniversiteler arasında yer almasına rağmen birçok alanda köklü üniversitelerle yarışıyor.
Geçen yıl TÜBİTAK'ın üniversite-sanayi işbirliğini geliştirmek amacıyla yürüttüğü doktora programında Türkiye birinci olan BTÜ, mezun olan öğrencilerinin yüzde 70'nin iş bulma oranıyla da iyi bir konumda. Ayrıca bütçesinin yüzde 18'ini AR-GE'ye ayırmasıyla da öne çıkıyor.
'Sanayicilerimizi kapı kapı dolaşarak 43 anlaşma imzaladık ve bunlardan 23'ü kabul edildi' diyen Prof. Dr. Karademir'e göre, bu yandan başarı, diğer yandan ise komik bir sayı. Çünkü 75 binin üzerinde firması bulunan Bursa için çok az bir rakam. Muasır medeniyet seviyesine ulaşmamız için üniversitelerimizin 100 binin üzerinde anlaşmalar imzalaması gerekiyor. Gelişmek için ne pahasına olursa olsun üniversiteler ile sanayi arasındaki duvarların yıkılması lazım.
KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ ÜNİVERSİTE SAĞLAR
Kestel Kampusu konusu Bursa'nın son aylarda konuştuğu gündemlerden biri. Programda Prof. Dr. Karademir'e bu konuyu da sorduk.
Kamulaştırmaları yaptıklarını, planlama ve inşaat aşamasında iken darbe girişimi olduğunu ve çalışmanın durduğunu ifade eden Prof. Dr. Karademir, şöyle devam etti:
'Arsa sahiplerinin yanlış yönlendirmelerle itiraz etmeleri sonucu pişmiş aşa su katıldı. Yargıtay'ın ödenek attırtma talebine karşılık bulmadı. Bursa Milletvekillerinin uğraşına rağmen ödenek alınamayınca mahkeme kamulaştırmayı durdurdu. Artık bu konuyla ilgili bizim bağımız kalmadı. Ancak devletimiz orayı mutlaka değerlendirecektir' dedi.
Kestel kampusu kurgulanırken şehrin doğu ve batı yakasındaki dengesizliğin azaltılmasının hedeflendiğine dikkat çeken Prof. Dr. Karademir, Yıldırım ve Mimar Sinan kampusleriyle 25 bin öğrenciye hizmet verebilecek duruma geleceklerini söyledi.
Yıldırım, Gürsu ve Kestel bölgelerinin gelişmesi için üniversitenin şart olduğunu ifade eden Prof. Dr. Karademir şöyle devam etti:
'Kentsel dönüşüm demek gecekonduları yıkıp yerine camekanlı binalar, iş merkezi açmak değil. Kentsel dönüşümün sosyal alt yapısını oluşturmak lazım. Üniversite, öğrencilerin kalacağı yurtlar ve akademisyenlerin kalacağı evler, sosyal dönüşümün bir aracı. Şu anda kentin batısından doğusuna transfer var. Üniversite, sosyolojik değişimi sağlayacak yeni cazibe alanları ortaya çıkaracak.'
İbn-i Haldun'un 'Bir kentin kalitesi orada yaşayan insanlardır' sözünü hatırlatan Prof. Dr. Karademir, Bursa Teknik Üniversitesi'nin gelişimi ve büyümesiyle kentin doğusuna değer katacağını sözlerine ekledi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder