29 Haziran 2021 Salı

İnsanlık, Kudüs imtihanında da sınıfta kaldı [12 Mayıs 2021]

Koronavirüs pandemisi dolayısıyla bir kez daha buruk girdiğimiz bayramda Kudüs'te yaşananlar, içimizi yakıyor.

Televizyonların haber bültenlerine ve sosyal medyadaki görüntüler, İsrail'in Kudüs'te adeta ölüm kustuğunu gösteriyor. Bayramlık giymeye hazırlanan çocuklar, beyaz kefenle toprağa verilirken, bir kutsal mabedin yanışını fanatikler çığlıklar atarak kutluyor.

İnsanlık susuyor

ABD, birçoğu havada yok edilen füzeler nedeniyle İsrail'in güvenliğinden dem vururken, Avrupa, 'endişe içinde izliyoruz' açıklamasıyla konuyu geçiştirmeye çalışıyor.

Terör devletinin zulmüne karşı Filistin halkı ise topyekûn direniyor. İzlediniz mi bilemiyorum; İsrail askerlerinin gözaltına alıp ters kelepçe taktıkları Filistinli genç kızın gülümsemesi, zalimin kalbine saplanan bir mermi adeta...

Görüntüleri izlerken birden aklıma usta yazar Yaşar Kemal'in sözleri geliyor; 'Zulmün artsın ki erken zeval bulasın'

Dünyanın üç maymunu oynadığı bu bakış açısıyla biraz zor gibi ama umut kesilmez...

***

Meclisin bayram tatili nedeniyle Bursa'da bulunan TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu ile yaşanan insanlık dramını konuştuk.

Sosyal medya hesabından, 'Terör devleti İsrail Kudüs'te ölüm kusuyor, insanlık neden susuyor! Kudüs bir imtihandır. Bu imtihana sessiz kalan tüm insanlık sınıfta kalmıştır!' sitemini yazan Çavuşoğlu, komisyon olarak neler yapabilecekleri konusunda çalışmalar yürüttüklerini söyledi.

Ocak ayında yayınlanan İnsan Haklarını İzleme Örgütü'nün raporuna göre, İsrail'in apartheid, yani ırk ayrımına dayanan bir devlet olarak nitelendirilebileceğinin yer aldığını vurgulayan Çavuşoğlu, Filistinlilerin 1948'ten bu yana kendi ülkelerinde rehin ve mülteci durumuna düşürüldüğünü ifade etti.

BM kararlarına rağmen İsrail'in işgalini sürdürmesi ve insanlık dışı uygulamalarını hayata geçirmesine, batının destek verdiğini kaydeden Çavuşoğlu, ABD Dışişleri eski Bakanı Henry Kissinger'in hatıralarında yer alan anekdotu anlattı:

'Kissinger, kitabında SSCB'yi kast ederek, en dünyanın en büyük imparatorluğunu yıkarken, ne top, ne tüfek ne de askeri cephane kullandık. Elimizde son derece kullanışlı bir formül vardı: insan hakları. İnsan hakları baskılamasıyla SSCB'nin yıkılmasını başardıklarını ifade eder. Bu anekdot da gösteriyor ki insan hakları maalesef emperyalist devletler tarafından araçsallaştırılmış ve kirli emellerine malzeme olmuş bir argüman. Her hangi bir ülkeyi baskılamak, ayar vermek, kontrol altında tutmak için gerçek ya da gerçek dışı insan hakları ihlallerinin gündemi getiriyor. Kendi çıkarları yoksa sesleri çıkmıyor'

İnsanlığın yanı sıra İsraillilerin de imtihandan geçtiğini işaret eden Çavuşoğlu, 'Daha şunun şurasında ikinci dünya savaşında soykırıma maruz kalmış bir milletin çocukları hiç yüksünmeden bunları yapıyor' dedi.

CHP'Lİ AYDIN SORDU: NEDEN 13 AY BEKLEDİNİZ

Koronavirüs pandemisi geçen yıl başladığında sıtma tedavisinde kullanılan Hidroksiklorokin koronaya karşı mucize ilaç olarak sunulmuştu. Avrupa ve ABD'de de bir-iki ay kullanıldıktan sonra ciddi riskleri olduğu ortaya çıkınca kullanımına izin verilmedi. Türkiye'de ise tam 13 ay boyunca kullanıldı.

Bu ilaç, testi pozitif çıkan her hastaya favipiravir ile birlikte veriliyordu. Ancak, kalp rahatsızlığı bulunan kişilerde ortaya çıkan ölüm olayları bu ilaca karşı güvensizliği arttırdı. Ben bile pozitif çıkan birçok yakınıma Hidroksiklorokin kullanmaması uyarısında bulunmuştum.

CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın, iki kez koronavirüs aşısı olmasına rağmen hastalığa yakalandı. 5 Mayıs'ta testi pozitif çıkan ve tedavisi evde devam eden Aydın, Sağlık Bakanlığı'nın Hidroksiklorokin adlı ilacı tedavi protokolünden çıkarması üzerine sosyal medyadan seslendi.

Gayet iyi durumda olduğunu vurgulayarak konuşmasına başlayan Aydın, uzun süreden beri tartışma konusu olan Hidroksiklorokin'in testinin pozitif çıkması üzerine filasyon ekibi tarafından kendisine de verildiğini ancak kullanmadığını söyledi.

Aydın, ilacın kendisine verildikten 2 gün sonra tedavi protokolünden çıkarıldığını ifade ederek şunları söyledi:

'Dünyanın hastalık ortaya çıktıktan bir iki ay sonra vazgeçtiği bu ilaçla ilgili ciddi yan etkilerin olduğu, kalp ritmini hızlandığı, kalp hastalığı olanlarda ölümlere neden olduğu bulguları varken Sağlık Bakanlığı'nın tedavi protokolünde yer almasını geçen eylül ayında Bursa Tabip Odası ile birlikte düzenlediğimiz toplantıda eleştirmiş, TBMM'ye araştırma ve soru önergesi vermiştim. Bu olay pandeminin Türkiye'de kötü yönetildiğinin somut bir örneği. Tedavi protokolünden çıkarmak için neden 13 ay beklendi? Kaç kişi bu ilaç dolayısıyla hayatını kaybetti?'

PAZARLAR YİNE CUMARTESİ GÜNÜNE KALDI

Koronavirüs pandemisi dolayısıyla getirilen tam kapanmada, pazarcılar, geçen cumartesi günü için izin almayı başarmıştı. Gerçi, yaşanan yoğunluk ve fiyatların oldukça yüksek olması şikayetlere yol açmıştı ama hiç olmazsa bayram öncesi pazarcı esnafı rahat bir nefes almıştı.

Bursa Seyyar Pazarcılar Odası Başkanı Refik Aksu, hafta başından beri arife günü pazarların açılması için adeta çalmadık kapı bırakmadı. Neredeyse AK Parti Bursa milletvekillerinin tümüyle görüştü. Ancak, beklenen izin çıkmadı.

Dün sosyal medya hesabından üyelerine seslenen Refik Aksu, bayramın son günü halin açık olacağını ve pazarların aynı şekilde hizmet vereceğini duyurdu. Aksu açık olacak Pazar yerlerinin önümüzdeki günlerde duyurulacağını kaydetti. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yatırımcı çıkmayınca Büyükşehir yapacak

  27 Ekim 2021 Çarşamba, 07:56     Bursa'da yerel gündem son aylarda oldukça hareketlendi. Emek-Şehir hastanesi metro hattından T2'y...