Türkiye ve Bursa için ekim-kasım ayları koronavirüs açısından kabus günleriydi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın her akşam yaptığı açıklamalarda Bursa vaka sayısındaki artışla ilk üç il arasında yer alıyordu.
Bu süreçte çok değerli insanları kaybettik. Birçok kişi de yoğun bakım ünitelerinde yaşam mücadelesi verdi.
Alınan önlemler ve özellikle hafta sonu kapanmaların devreye girmesi vaka sayılarını hızla aşağıya çekmeye başladı.
ASTV'de yayınlanan Gözlem Kulesi programının konuğu olan AK Parti Bursa Milletvekili Dr. Mustafa Esgin, vaka sayısının azalmasındaki önemli bir ayrıntıya dikkat çekti.
Bunlardan biri filyasyon ekiplerinin sayısının artması. Başka kurumlardan yapılan takviyelerle Bursa'da 750'ye çıkan filyasyon ekiplerinin vakaya ulaşma hızı 9 saatin altına indi. Başarı oranı ise yüzde 99,8'e ulaştı.
O günlerde 4 bin 700 hatta 5 bine çıkan günlük vaka sayısı geçen hafta 500'ün altına indi. Hafta sonu ise 300 rakamına kadar düştü. Yoğun bakım yataklarının doluluk oranı ise bu mevsim normali olan yüzde 60'a indi.
Dr. Mustafa Esgin, bu süreçte ağır bedeller ödendiğini ve canlar yitirildiğini ifade ederek, 'Kahraman sağlık ordumuzun çalışmaları ve basit önlemlerle kontrol altına alınabildiğini bu süreçte gördük. Bundan sonraki süreçte de rehavete kapılmamamız gerekiyor. Çünkü rehavete kapıldığımızda neler yaşadığımızı gördük' dedi.
Pandeminin kontrol altına alınmasında aşının önemine vurgu yapan Dr. Esgin, Çin'den gelen 3 milyon doz aşının kontrol ve incelemelerinin devam ettiğini ve önümüzdeki hafta sağlık çalışanları ve 65 yaş üstü vatandaşlara uygulanacağını söyledi.
Yerli aşı çalışmalarının devam ettiğini de hatırlatan Dr. Esgin, şöyle devam etti:
'Yerli aşının nisan ayından itibaren devreye girmesiyle hızlı bir şekilde toplumsal bağışıklığı arttırmamız gerekiyor. Toplum bağışıklık oranı yüzde 70'lere çıktığında pandemide önemli bir yol katetmiş olacağız.'
Dr. Esgin, aşı karşıtlığı ve kararsızlık konusuna da dikkat çekerek, çocuk felci aşısında yaşanılan başarıyı örnek gösterdi. Dr. Esgin, 'Ortopedi uzmanı olduğum için çocuk felcinin insanlarda nasıl kalıcı hasarlar yarattığını biliyorum. Defalarca ameliyatlar yapılmasına rağmen sonuçları tamamen ortadan kalkmıyor. Oysa tıpkı korona karşı geliştirilen inaktif aşı ile bu hastalığın kökü kazındı. Ağza birkaç damla yapılan aşı ile insanlık büyük bir dertten kurtuldu. Bu tür örnekler varken aşı karşıtlığını anlamak mümkün değil'
KIZILDERİLİ EFSANESİ GİBİ DEĞİLSE KAR GELİYOR
Kuraklık Anadolu topraklarını kasıp kavururken hepimizin gözü yağmur ve özellikle kar yağışında. Önceki gün batı illerinde 90 yıllık sıcaklık rekoru kırıldı.
Ocak ayı uzun yıllar ortalaması 8,5 derece iken bu hafta ortalama sıcaklık 15-16 derece oldu.
Aradaki farka bakar mısınız?
'Ne güzel işte. Her gelen zamla faturası cep yakan doğalgaz tüketimi ve dolayısıyla elektrik sarfiyatı azalacak. Fakir fukaranın yüzü gülecek' diyecek olanlarınız çıkacak.
Ancak kuraklık yüzünden içecek su, yiyecek gıda bulma tehlikemiz var.
Yazıyı kaleme almadan önce Doğancı ve Nilüfer barajlarındaki su seviyelerine bir kez daha baktım. Bir ay önce yüzde 34'lerde olan doluluk oranı Doğancı barajı yüzde 27'ye kadar düşmüş.
Geçtiğimiz hafta Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, 'Panik yok tasarruf' var başlığıyla yaptığı açıklamada, hiç yağış yağmasa bile Bursa'nın 75 günlük suyu olduğunu açıkladı.
Bu işin içme suyu bölümü... Ya tarımsal kuraklık? Sulama göletleri boşaldı. Doğal su kaynağımız olan bazı göllerde su kalmadı.
Bu karanlık tabloyu ortadan kaldıracak önemli bir haber geçtiğimiz günlerde meteoroloji uzmanları tarafından verildi. Önce yağmur ardından kar geliyor.
KIZILDERİLİ VE METEOROLOJİ ARASINDA GEÇEN HİKAYEYİ BİLİRSİNİZ.
Büyücü, karizması çizilmesin diye öngörüsünü soran kabileye kış kötü geçeceğini söyleyince Kızılderili kabilesi odun topladığı gün sayısını arttırır. Öngörüsünün nasıl gerçekleşeceğini merak eden büyücü de her hafta kasabaya inerek, meteorolojiden hava tahminini sorar.
Meteoroloji gözlemcileri de kışın sert geçeceğini söyleyince büyücü kabileden daha fazla odun toplamalarını ister. Döngü sonunda, kabile her gün odun toplamaya başlar. Meteoroloji de kış beklentisini arttırır. Sonunda büyücü meteoroloji uzmanını bizzat ziyaret ederek, durumu netleştirmek isteyince gerçek ortaya çıkar.
Meteoroloji Kızılderililerin deliler gibi odun toplamaya başlamasını kışın sert geçeceğine yorumlamıştır.
Umarım bizim uzmanların beklentileri de bu hikayedeki gibi olmaz. 18 Ocak'ta Marmara Bölgesinde tıpkı 2002 kışına benzer kar yağışı olur ve kuraklık konusunda bir nefes alırız.
ŞİKAYETÇİYSENİZ BAŞVURUN KAZANMA ŞANSINIZ YÜZDE 80
Tüketici haklarıyla ilgili yasa 1996 yılından beri yürürlükte. Eğer bir mal veya hizmetten şikayetçiyseniz. Hakkınızı aramanız için yasa hükümleri size yol gösteriyor.
Bunun ilk adımı da Tüketici Hakem Heyetleri, geçtiğimiz günlerde 2021 yılı için yeni rakamlar belirlendi. Büyükşehirlerde bu limit 10 bin 390 liradan 11 bin 330'a diğer kentlerde ise 6 bin 920 liradan 7 bin 550 liraya çıkarıldı.
Yeni limitleri duyurmak için açıklama gönderen ve Bursa'da yıllardan beri tüketici haklarının korunması için tamamen gönüllü olarak bu işe kendini adayan Bursa Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Sıtkı Yılmaz'ı aradım.
Yılmaz, geçmiş yıllarda tüketici hakları için açtığı bir çok davayı da kazanan bir isim.
Malum, toplum olarak şikayet etmeyi severiz. Ancak, çoğu zaman takip edip başvurusunu yapmayız. Genel bir üşengeçlik halimiz var. O yüzden şikayetler ise lafta kalır.
Yılmaz'ın anlattıklarına göre, bu yasa tüm algıları ortadan kaldıracak nitelikte. Yukarıda yazdığım limitlerdeki bir mal veya hizmet alımından şikayetçiyseniz. Elinizde fatura, fiş veya garanti belgesiyle hakem heyetinin kapısından girmeniz yeterli. Geçmiş yıllarda yüzde 87 oranında başvuran tüketiciler haklı bulunmuş. Uzun yıllar ortalaması ise yüzde 80 civarında.
O yüzden eğer şikayetçiyseniz sadece konuşmakla yetinmeyin. Eğer limitleri aşan bir alışverişse bu kez Tüketici Mahkemeleri hak arama yolunuz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder