Koronavirüs salgınında, hastalığın Türkiye'ye giriş yaptığı mart-nisan aylarından daha kötü günler yaşıyoruz.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geçen ay geldiği Bursa'da da aynı durum tespitini yapmıştı.
Her gün bir akrabamız, aynı işyerinden arkadaşımız veya apartman komşumuzun koronavirüse yakalandığını öğreniyoruz. Hastanelerde yer kalmadığı haberleri geliyor.
Bursa Tabip Odası ve Bursa Veteriner Hekimler Odası dün Dünya Tek Sağlık Günü dolayısıyla ortak basın toplantısı düzenledi.
Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan'a basın toplantısı sonrası koronavirüs ile ilgili merak ettiğimiz soruları yönelttik.
Bursa'daki son durum nedir? Sorusuyla başladık.
Sağlık Müdürlüğü'nden bilgi alamadıkları ve bu konuda şeffaf davranılmadığı için verdiği bilgilerin resmi olmadığı vurgusunu yapan Türkkan, 'Hekim arkadaşlarımızdan aldığımız bilgiye göre, Bursa'daki hastaneler tamamen dolu. Yoğun bakım yatağının yanı sıra acil önlerinde kuyruklar var' bilgisini verdi.
'Çember daralmadı, artık çemberin içindeyiz' diyen Türkkan'ın vatandaşlara önerisini ise şu sözlerle dile getirdi:
Herkes birbirinin kovitli olduğunu düşünerek yaşasın. Korusun. Korunmak tedaviden daha insancıl. Çok acı çekiyor insanlar. Çok acı veren, insanı çok yoran bir hastalık. O nedenle korunmak önemli'
Peki, yeniden bir yasak dönemine girilmesi gerekiyor mu?
Bu soruya yanıtına 'Hastalığı yeni tanıyoruz. Bir politika oluşturmamız lazım' sözleriyle başlayan Türkkan'a göre, cumartesi-pazar ya da sadece bayramda evde kalmanın hiçbir anlamı yok. Hastalığın bulaşıcılık süresi 14 gün. 14 gün kapanmak gerekiyor. Ancak insanları 14 gün kapattığınızda gelire ulaşmaları gerekiyor. Siyasi otoritenin buna karar vermesi lazım.
Geçtiğimiz günlerde Bursa Uludağ Üniversitesi'nde Çin'den gelen üçüncü faz aşı denemeleri yapılmıştı. Aşı konusundaki gelişmeleriyle ilgili soruyu da yanıtlayan Türkkan, şunları söyledi:
'Dekanımız da aşı oldu. Şu ana kadar aşı olanlarda herhangi bir yan etki görülmedi. Üniversitemizde denenen aşıların tüm Türkiye'de uygulanması planlanıyor. Ancak herkese yetişir mi dağıtabilirler mi? Maske dağıtamadık. Aşıyı nasıl yapacağız. Çok başarılı olacağını ve sürecin doğru yönetileceğini sanmıyorum. Aşı çok başarılı olsa bile uygulamada zafiyetler olacaktır'
Bu arada, Tabip Odası'nın bir araştırma yaptığını da haber veren Türkkan, 'Bursa'daki ölümleri değerlendirdik. Önceki yılla bu yılın verileri farklı. 30-40 kişi daha fazla görünüyor' dedi.
Görünen o ki önümüzdeki aylarda insanlığın koronavirüsle sınavı çok daha zorlu geçecek.
TEK SAĞLIK ÇAĞRISI
Basın toplantısının ana amacına gelince;
Tek Sağlık adı verilen kavram, insan, hayvan ve çevre sağlını bir bütün olan değerlendiren, gerekli sağlık hizmetlerini disiplinler arası işbirliği ile genişletmeyi öngören küresel sağlık stratejisi.
Koranavirüs salgını bunun somut örneklerinden biri. Hayvanlardan insanlara geçen ve mutasyon sonucu insandan insana bulaşmaya başlayan koronavirüs ve benzerleri zoonotik hastalıklar olarak nitelendiriliyor.
Tek Sağlık Kavramı zoonotik hastalıkların anlaşılması, önlenmesi ve kontrol altına alınmasında önemli rol oynuyor.
Bursa Veteriner Hekimler Odası Genel Sekreteri Melike Baysal tarafından okunan ortak açıklamada, iki odanın halkın sağlığını geliştirmek ve iyileştirmek için Tek Sağlık kavramı çerçevesi içende üzerlerine düşeni yaptıkları vurgulandı. Her iki hekimlik grubunun zoonoz hastalıklar konusunda uzman hekimlerini bir araya getirdiği ifade edilen açıklamada, bundan sonraki süreçte de zoonoz kaynaklı hastalıklar konusunda toplumsal farkındalık oluşturmaya yönelik çalışmalarda işbirliği içinde olunacağı kaydedildi.
Baysal'ın açıklamasında dikkat çektiği unsurlardan biri de antibiyotiklere karşı gelişen çoklu direnç konusu dikkatimizi çekti. Baysal'ın anlattıklarına göre, bir insan hiç antibiyotik kullanmasa bile tükettiği hayvansal ürünler nedeniyle çoklu direnç sorunu yaşayabilir.
Bunun önlenmesinin yolunun kesim kontrollerinden geçtiğini ifade eden Baysal'a göre, Bursa'daki kesim ve et kontrolleri sağlıklı yapılmıyor.
GÖZLEM KULESİ'NDE GÜNDEM; İZMİR DEPREMİ
İzmir'de yaşanan deprem yüreğimizi derinden yaralarken, deprem değil bina öldürür gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Depremin ilk gününden beri Bursa Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Beyhan Bayhan, İzmir'de bulunuyor. Birçok televizyon kanallarında değerlendirmelerini izlediğimiz Prof. Dr. Bayhan'ın bir diğer görevi de kısa adı DEPAR olan Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü.
Bu akşam ASTV'de Gözlem Kulesi'nin konuğu olacak Prof. Dr. Bayhan ile hem İzmir depremi izlenimlerini hem de alınması gereken önlemleri konuşacağız. Gözlem Kulesi bu akşam saat 20.30'da ASTV'de.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder