ABD'deki başkanlık seçimleri tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de nefesler tutularak izlendi.
Üzerinde o kadar detaylı konuşmalar yapıldı ki Nevada veya Pensilvanya'daki seçmen profilinden delege yapısına kadar öğrendik.
Televizyonda konuşan, tırnak içinde ABD uzmanlarının kimi Trump'çı kimi Biden'ci olarak karşımıza çıkıp, kendi seçmenlerinden daha ateşli yorumlarla gündem oluşturdu.
Kimi felaket senaryoları yazdı, kimi demokrasiye yeniden dönüş güzellemeleri yaptı.
Netice itibarıyla Biden, ABD'nin 46'ncı başkanı olarak seçilirken, Trump, ikinci kez seçilmeyen başkan olarak ABD tarihine geçti.
Yapılan ilk değerlendirmelere bakılınca, Biden'in seçim zaferinin ana unsuru olan koronavirüs pandemisine öncelik verecek. Dış politika ve diğer konular ise ikinci öncelikli durumda.
Yine de Trump'ın çekildiği Paris İklim Anlaşması ve Dünya Sağlık Örgütü'ne yeniden katılma, çoğu Müslüman yedi ülkenin vatandaşlarına konulan seyahat yasağını kaldırılacak olması dünya açısından önemli gelişmeler.
Peki, Biden'ın seçilmesi Türkiye'nin son yıllardaki aktif ve ülke çıkarlarına göre şekillenen dış politikasını nasıl etkileyecek?
Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve SETA Kıdemli Araştırmacısı Prof. Dr. Ferhat Pirinççi, Suriye, Libya ve Doğu Akdeniz ile Azerbaycan'ı yakından izleyen bir uzman. Bu soruyu ona yönettik.
Değerlendirme için erken olduğu vurgusu yapan Prof. Dr. Pirinççi'ye göre, Obama'nın devamı gibi görünse de henüz kapsamlı bir yol haritası ortaya konulmadığı için görevi devralacağı 20 Ocak'a kadar kuracağı ekip ilk sinyalleri verecek.
Suriye ile ilgili kısa vadede bir eylem içine girmeyeceğini savunan Prof. Dr. Pirinççi, bunun gerekçesini ise söyle anlattı:
'Suriye sahası değişti. 2016'ta onların bıraktığı saha yok şu anda. Türkiye bu sürede 3 operasyon gerçekleştirdi. Dolayısıyla bu operasyonun geliştirdiği yeni jeopolitik dikkate alınacaktır'
Prof. Dr. Pirinççi, ABD'nin Libya'da belirleyici aktör olmadığını ve bu bölgede oyuncu olup olmayacağının Biden'in politikasına bağlı olacağını ifade ederek, ' Obama döneminde düşük angajman politikası izlemişlerdi. Bunun devam edeceğinin işaretleri var. Doğu Akdeniz'de ise ABD'nin tavrı bürokrasinin tekelindeyde. Trump, kapsamlı bir politika öngörüsünde bulunmamıştı. Bu da Türkiye'nin lehine değildi. Güney Kıbrıs'a silah ambargosunun kaldırılması gibi. Biden'in de net politikası yok. Bürokrasi merkezli gidiyor.
Azerbaycan'ın topraklarını işgalden kurtarılması için başlattığı harekatta geçtiğimiz hafta Suşa kentinin geri alınmasıyla önemli bir viraj daha geçildi.
Biden'in seçilmesinin Karabağ'ı nasıl etkileyeceğini de Prof. Dr. Pirinççi'e sorduk. O da yanıtladı:
'Türkiye ile Rusya arasında bir uzlaşma konuşuluyor. Bu sağlanırsa 7 reyon ve Karabağ işgalden kurtarılacak. Hatta o hatların çekilmesiyle Nahcivan ile Azerbaycan arasında, dolayısıyla Türkiye ile kara bağlantısı sağlanacak. ABD'de kim başa gelirse gelsin veya Rusya politika değiştirse de Azerbaycan'ın bu toprakları bırakması oldukça zor'
EN BÜYÜK MİRASI; CUMHURİYET
Cihan harbinden yenik çıkmış, yokluk ve imkansızlıklarla sınan bir ülkeyi, mazlum uluslara örnek olacak bir liderlik anlayışı ile ayağa kaldıran Mustafa Kemal Atatürk'ü vefatının 82'inci özlemle anıyoruz.
O'nun ne kadar ileri görüşlü bir dünya lideri olduğunu her geçen gün bir kez daha anlıyoruz. Ülkemize en önemli mirası ise Cumhuriyet ve onun değerleri. Bu değerleri korumamız ülkemizin geleceğinin teminatı olmayı sürdürüyor.
'Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır' cümlesi de bu teminatın ne kadar önemli olduğunun bir göstergesi.
O'nu unutmayacak ve mirası olan cumhuriyete her zaman sahip çıkacağız...
ÇOK KATLI BİNALARIN ALTINDAKİ İŞYERLERİNİ İNCELEME ÇAĞRISI
İzmir ve daha önceki birçok depremde ortaya çıkan gerçeklerden biri de çok katlı binaların altındaki işyerlerinde yapılan ve yıkıma davetiye çıkaran düzenlemeler.
Geçtiğimiz gün 20 yıl Nilüfer Belediye Başkanlığı yapan ve asıl mesleği inşaat mühendisliği olan Mustafa Bozbey'in fay hattı raporu ve kentsel dönüşüm ile ilgili önerilerini yazmıştım.
Yazı sonrası arayan Bozbey ile sohbet ederken, işyerleri konusuna dikkat çekerek bir çağrıda bulundu. Bozbey, çok katlı binaların altındaki işyerlerinin belediye ve İnşaat Mühendisleri Odası'ndan oluşacak ekiplerle incelenmesi ve yapısal zarar veren düzenlemeler varsa ortaya çıkarılmasını istedi.
Çağrıyı İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Mehmet Albayrak'a sorduk.
Albayrak, çağrının yerinde olduğunu belirterek, 'Belediyelerin elinde binaların yapım aşamasındaki projeleri var. Bunlar baz alınarak inceleme yapılabilir. Bir iki bina yakalansa bile büyük fayda sağlar' dedi.
Albayrak, Bozbey'in Bursa'nın içinden geçen fay hattının belirlenerek, üzerinin boşaltılması teklifine ise sıcak bakmıyor. Albayrak'a göre, böyle bir çalışma Bursa'yı hedeften uzaklaştırır. Depreme hazırız algısı yaratır. Oysa önemli olan deprem riski altında bulunan binaların dönüştürülmesi olmalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder