Kestel yakınlarında meydana gelen TIR faciası ilgili İnşaat Mühendisleri Odası'nın ardından Makine Mühendisleri Odası Bursa Şubesi de rapor hazırladı.
4 kişinin yaşamını yitirdiği, 34 kişinin yaralandığı ve kazaya neden olan TIR da dahil olmak üzere 25 aracın hasar gördüğü kazayla ilgili oda Ulaşım Komisyonu tarafından hazırlanan rapor, kaza senaryosundan, nedenine ve alınması gereken önlemlere kadar birçok ayrıntı içeriyor.
Kaza sonrası yazdığım ilk yazıdan beri bu tür kazalarda kolaycılığa kaçıp, fren patlaması gerekçesinin tutarlı olmadığını savunuyorum. Zaten uzmanlar da 'fren balon değil ki patlasın' görüşünü sık sık dile getiriyorlar. Ayrıca bu tür ağır tonajlı araçlar da bir tek ayak freni de yok.
Sorduğum ve yanıt aradığım soruların yanıtlarının yer aldığı rapordan bölümler aktarmak istiyorum.
Rapora göre, kazanın görünen nedeni TIR'ın muhtemelen ayak freninin tutmamasından kaynaklandı. Ancak aracın ciddi bir şekilde incelemesi sonucu hazırlanacak bilirkişi raporu kazanın gerçekten fren tutmaması veya başka bir kusurdan mı kaynaklandığı anlaşılacak.
Aracın freninin tutmaması, aracın kötü kullanımı, bakım eksikliği ve denetim (muayene) eksikliği gibi nedenlerden kaynaklanabilir. Dolayısıyla fren tutmaması tek başına kaza nedeni olarak gösterilemez. Sürücünün durumu ile birlikte araç bakım ve muayene durumu da mutlaka sorgulanmalı.
Peki, facia önlenebilir miydi?
Raporda bu başlık altında verilen bilgiler ise ilginç:
'Birçok trafik kazası gibi, fren tutmamasına bağlı kazalarda önlenebilir kazalardır. Dolayısı ile bu kaza da önlenebilir ve facia yaşanmayabilirdi' vurgusu yapılan raporda, bunun gerekçeleri ise şöyle sıralandı:
'Kazanın başlangıç noktası olan D200 Karayolunun Gölbaşı rampasında, yolun iniş istikametinde kaçış rampası olsaydı, freni tutmayan araç rahatlıkla bu rampaya girip durabilirdi. Büyük araçlarda tek bir fren sistemi yoktur, Servis freninin yanı sıra, aracı yavaşlatma ve durdurmaya yardımcı olacak Retarder ve Motor Freni gibi ikincil sistemler mevcuttur. Servis frenine yüklenmeden önce, örneğin Retarder ve/veya Motor Freni devreye sokularak araç hızı kesilebilirdi. Araç kontrol altına alınabilirdi.
Araç, Gölbaşı rampasını indikten hemen sonra direksiyon sağa çevrilerek Bursa Çevre Otoyoluna sokulabilirdi. Servis yolunda araç kontrol altına alınabilirdi. Ya da sürücü direksiyonu sağa çevirerek tarım arazisine sürüp kontrol altına alabilirdi'
AYNI BÖLGEDE KAZA YAŞANMAMASI İÇİN ÖNERİLER
Raporun son bölümünde ise aynı bölgede tekrar böyle ölümcül kazaların yaşanmaması için öneriler yer aldı.
İlk günden beri dile getirilen kaçış rampası önerilerin birinci sırasında yer alırken, trafik lambalarının mümkünse iptal edilmesi istendi.
Buraya bir parantez açmak istiyorum. Geçtiğimiz günlerde yazmıştım. Kazanın meydana geldiği bölgedeki trafik lambalarında kırmızı ışıkta bekleyenler her an aynı korkuyu yaşıyor.
Trafiğin bu bölgede büyük araçlar için çevre yoluna yönlendirilmesi, Gölbaşına EDS sistemi kurulması önerilen raporda, teknik inceleme konusuna geniş yer ayrıldı.
Büyük araçların fren güvenlik sistemlerinin 3 ayda bir yapılması, bu araçların trafik denetimlerinin sıklaştırılması vurgulanan raporda, sürücülerin acil durum eğitimlerinin 5 yılda bir mutlaka tekrarlanması önerildi.
İMO ve MMO gösterdiği duyarlılık çok önemli. Çünkü kamuoyu olduğu andan beri kazanın nedenini merak ediyor. Asıl ayrıntıları ise mahkemenin belirleyeceği bilirkişi raporundan öğreneceğiz.
YENİŞEHİR'DEN UÇMAK DAHA UCUZ OLACAK
Koronavirüs pandemisi nedeniyle bir yıldan beri uçuşlara ara verilen Yenişehir Havalimanı'nda seferlerin başlaması için AK Parti Bursa Milletvekili Dr. Mustafa Esgin, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan'ın İstanbul çıkarması sonuç vermiş, Erzurum, Trabzon ve Muş uçuşları için söz alınmıştı.
8 Mayıs günü başlayacak uçuşların saatleri açıklandı. Dr. Esgin, çizelgeyi sosyal medya hesabından paylaşarak, Bursalıların seferlere ilgi göstermeye ve desteğe çağırdı.
İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi de, konuyla ilgili açıklama yaptı. Bilet satışlarının başlandığı vurgulanan açıklamada, fiyatların Sabiha Gökçen'e göre ucuz olması Bursalılar için güzel haber olarak nitelendirildi.
Seferler durdurulmadan önce Yenişehir'den uçmak Sabiha Gökçen'e göre daha pahalıydı. İMO Ulaşım Komisyonu'nda yer alan Cengiz Duman da dün sabah mesaj göndererek, bilet fiyatlarının Sabiha Gökçen'e göre yüzde 10-15 arasında olmasına dikkat çekmişti.
Bu fark Yenişehir'e ilgiyi arttıracak. Çünkü Sabiha Gökçen'e gitmek için ayrıca 80 lira otobüs ücreti ödemek gerekiyor.
İMO açıklamasında, Büyükşehir Belediyesine çağrı yapılarak, şehir merkezi ile havalimanı arasında konforlu ulaşım sağlanması istendi.
Seferlerin başlaması konusunda çaba gösteren milletvekilleri ve belediye başkanına teşekkür edilen açıklamada, yılda 2 milyon 250 bin yolcu kapasitesine sahip Yenişehir'den öncelikle geçmiş dönemde kapanan Diyarbakır, Gaziantep, Ankara başta olmak üzere Samsun, Van, Urfa, Kars, Antalya, Adana gibi destinasyonlarında uçuş programına eklenmesini dört gözle beklendiği ifade edildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder