Kar kalınlığı kısa sürede 2 metre hatta bazı yerlerde 3 metreye yükselince hem
otelciler hem de işletme sahipleri yıllar sonra “kar duası” yapmak zorunda
kalmamıştı.
İşi sıkı tutan Bursa Valiliği de tatilcilerin “Beyaz Cennet” olarak adlandırdığı zirvede trafikten güvenliğe, kayak pistlerinden işletmelerin uyacağı kurallara kadar bir dizi tedbir almıştı.
Bu yıl sönük geçen yılbaşının ardından üniversitelerin sömestre tatilleri ile eş zamanlı yapılan kar festivalleri başlayınca aslında zirvede değişen bir şey olmadığını gösterdi.
Geçen Pazar günü DHA Muhabiri Hüseyin Tüccar’ın çektiği fotoğraf işin özeti sayılırdı.
Fotoğrafın öyküsünü anlatarak başlayayım.
Bursalılar, hafta sonlarını kapalı yerde geçirmeyi sevmiyor. Yazın Kumla, Güzelyalı Mudanya, kış ayları oldu mu istikamet Uludağ.
Geçtiğimiz Pazar günü de kent içinde kar kalmayınca Uludağ’a doğru yola çıkan Bursalıları bir sürpriz bekliyordu. Çünkü aynı gün festivaller için paket programlarla Uludağ’a öğrenci akını yaşanıyordu. Tabi tek yönlü yol trafiği kaldırmadı. Gerçi jandarmanın aldığı önlemler sayesinde geçen yıllarda olduğu gibi oteller bölgesinde araba nehri görüntüleri çıkmadı ama saatlerce beklemek istemeyen otel müşterileri ellerinde bavullarla otellerine yürümek zorunda kaldılar.
Meselenin özü, Uludağ’da iyi planlama yapılmaması…
Ulaşımdan başlayarak anlatayım…
4 kişilik bir aile Uludağ’a gitmek için teleferiği tercih edince toplam 140 lira ödemek zorunda kalıyor. Otomobille gidecek olan aile ise aynı yol için 9 liralık Milli Park ücreti, 40 liralık da yakıt harcayarak toplamda 49 liralık masraf yapıyor. Dolayısıyla tercih otomobilden yana oluyor. Bunun yanı sıra teleferik ikinci oteller bölgesine gittiği için yeniden günübirlikçiler için tesislerin bulunduğu birinci bölgeye gitmek zorunda kalıyor.
Üstelik her ne hikmetse Uludağ’da tesis ve otel sahibi olan derneğin başkanı da televizyona çıkıp, “Uludağ’da günübirlikçi istemiyoruz” diyor.
Başkan bu açıklamayı yaparken birinci bölgedeki işletme sahipleri valiliğe yazılı olarak başvurup, alınan tedbirler kapsamında günübirlikçilerin Sarıalan ve İkinci Oteller bölgesine yönlendirilmesi yüzünden para kazanamaz hale geldiklerinden dert yanıyorlar.
Büyükşehir Belediyesi’nin üç otoparkı kimilerine göre bir yandan sorunu çözerken diğer yandan Birinci bölgenin cazibesini yitirmesine neden oluyor. Üstelik otoparkların işletilmesinden de şikayet var. Günlük ücret uygun 5 TL. Uludağ gibi tatil merkezinde bu fiyat iyi ama aracı otoparka bıraktığınızda kar yağarsa yandınız. Çünkü kar altında kalan aracınızı çıkarmanız için traktöre iki metre çekme için 100 lira ödemek zorunda kalıyorsunuz. Belediyenin burada kar küreyecek bir aracı sürekli tutmasında fayda var.
Şikayet denilince günübirlikçilerin diğer bir derdi de skipass ücreti. Palandöken ve Erciyes’te günlüğü 40 lira olan skipass, Uludağ’da bu yerlerin iki katından bile fazla tam 100 lira.
Üstüne 40 lira kayak, 30 lira kıyafet, saati 170 lira olan kayak hocası ücreti eklediniz mi yandınız demektir. Sonra Bursa gibi yerde kayak sporu neden gelişmiyor gibi abes bir soru sorulabilir mi?
İşi sıkı tutan Bursa Valiliği de tatilcilerin “Beyaz Cennet” olarak adlandırdığı zirvede trafikten güvenliğe, kayak pistlerinden işletmelerin uyacağı kurallara kadar bir dizi tedbir almıştı.
Bu yıl sönük geçen yılbaşının ardından üniversitelerin sömestre tatilleri ile eş zamanlı yapılan kar festivalleri başlayınca aslında zirvede değişen bir şey olmadığını gösterdi.
Geçen Pazar günü DHA Muhabiri Hüseyin Tüccar’ın çektiği fotoğraf işin özeti sayılırdı.
Fotoğrafın öyküsünü anlatarak başlayayım.
Bursalılar, hafta sonlarını kapalı yerde geçirmeyi sevmiyor. Yazın Kumla, Güzelyalı Mudanya, kış ayları oldu mu istikamet Uludağ.
Geçtiğimiz Pazar günü de kent içinde kar kalmayınca Uludağ’a doğru yola çıkan Bursalıları bir sürpriz bekliyordu. Çünkü aynı gün festivaller için paket programlarla Uludağ’a öğrenci akını yaşanıyordu. Tabi tek yönlü yol trafiği kaldırmadı. Gerçi jandarmanın aldığı önlemler sayesinde geçen yıllarda olduğu gibi oteller bölgesinde araba nehri görüntüleri çıkmadı ama saatlerce beklemek istemeyen otel müşterileri ellerinde bavullarla otellerine yürümek zorunda kaldılar.
Meselenin özü, Uludağ’da iyi planlama yapılmaması…
Ulaşımdan başlayarak anlatayım…
4 kişilik bir aile Uludağ’a gitmek için teleferiği tercih edince toplam 140 lira ödemek zorunda kalıyor. Otomobille gidecek olan aile ise aynı yol için 9 liralık Milli Park ücreti, 40 liralık da yakıt harcayarak toplamda 49 liralık masraf yapıyor. Dolayısıyla tercih otomobilden yana oluyor. Bunun yanı sıra teleferik ikinci oteller bölgesine gittiği için yeniden günübirlikçiler için tesislerin bulunduğu birinci bölgeye gitmek zorunda kalıyor.
Üstelik her ne hikmetse Uludağ’da tesis ve otel sahibi olan derneğin başkanı da televizyona çıkıp, “Uludağ’da günübirlikçi istemiyoruz” diyor.
Başkan bu açıklamayı yaparken birinci bölgedeki işletme sahipleri valiliğe yazılı olarak başvurup, alınan tedbirler kapsamında günübirlikçilerin Sarıalan ve İkinci Oteller bölgesine yönlendirilmesi yüzünden para kazanamaz hale geldiklerinden dert yanıyorlar.
Büyükşehir Belediyesi’nin üç otoparkı kimilerine göre bir yandan sorunu çözerken diğer yandan Birinci bölgenin cazibesini yitirmesine neden oluyor. Üstelik otoparkların işletilmesinden de şikayet var. Günlük ücret uygun 5 TL. Uludağ gibi tatil merkezinde bu fiyat iyi ama aracı otoparka bıraktığınızda kar yağarsa yandınız. Çünkü kar altında kalan aracınızı çıkarmanız için traktöre iki metre çekme için 100 lira ödemek zorunda kalıyorsunuz. Belediyenin burada kar küreyecek bir aracı sürekli tutmasında fayda var.
Şikayet denilince günübirlikçilerin diğer bir derdi de skipass ücreti. Palandöken ve Erciyes’te günlüğü 40 lira olan skipass, Uludağ’da bu yerlerin iki katından bile fazla tam 100 lira.
Üstüne 40 lira kayak, 30 lira kıyafet, saati 170 lira olan kayak hocası ücreti eklediniz mi yandınız demektir. Sonra Bursa gibi yerde kayak sporu neden gelişmiyor gibi abes bir soru sorulabilir mi?
Merkezi Uludağ’da olan ve Türkiye genelindeki kayak
merkezlerinde temsilciliği bulunan 270 üyeli Türkiye Kayak ve Snowboard
Antrenörleri Derneği Başkanı Yahya Usta da hem skipass hem de kayak ücretleri
konusunda fedakarlık yapılması gerektiğine inanıyor. Kayak ve snowboard
antrenörleri olarak fedakarlığa hazır olduklarını söylüyor.
Yahya hoca, iyi niyetli düşünüyor ama sorun sadece fedakarlık yapacak düzeyi çoktan aşmış. İşin özü Uludağ’ın yeniden planlamasında, siz günübirlikçilere de paket programlarla otellere gelenlere de hem ulaşım hem tesis hizmetini tam bir koordinasyon içinde gerçekleştiremezseniz Uludağ’da sorun bitmez. Hala birinci bölgede tuvalet olmadığını söylememiz yeterli olur sanırım.
Palandöken’de günübirlikçiler için belediye raylı sistem planlarken Uludağ ise yılların sorunlarıyla boğuşmayı sürdürüyor.
Her ne kadar Orman ve Su İşleri Bakanlığı Uludağ ile ilgili her türlü tasarrufun kendisinde olmasını istese de bu konuda Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne büyük görev düşüyor. Çünkü teleferik işletmesini kuran ve denetleyen, otoparkları işleten makam orası.
Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe de işin farkında, Bursalı günübirlikçilerin Uludağ’ın nimetlerinden faydalanmasını o da istiyor.
Yıllardır tekrarladığım çözüm yolunu yine söyleyeyim. Uludağ, artık bu hantal ve çok başlı yapıdan bir an önce kurtularak iyi bir planlama ile yeniden yapılandırılmalı.
Yahya hoca, iyi niyetli düşünüyor ama sorun sadece fedakarlık yapacak düzeyi çoktan aşmış. İşin özü Uludağ’ın yeniden planlamasında, siz günübirlikçilere de paket programlarla otellere gelenlere de hem ulaşım hem tesis hizmetini tam bir koordinasyon içinde gerçekleştiremezseniz Uludağ’da sorun bitmez. Hala birinci bölgede tuvalet olmadığını söylememiz yeterli olur sanırım.
Palandöken’de günübirlikçiler için belediye raylı sistem planlarken Uludağ ise yılların sorunlarıyla boğuşmayı sürdürüyor.
Her ne kadar Orman ve Su İşleri Bakanlığı Uludağ ile ilgili her türlü tasarrufun kendisinde olmasını istese de bu konuda Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne büyük görev düşüyor. Çünkü teleferik işletmesini kuran ve denetleyen, otoparkları işleten makam orası.
Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe de işin farkında, Bursalı günübirlikçilerin Uludağ’ın nimetlerinden faydalanmasını o da istiyor.
Yıllardır tekrarladığım çözüm yolunu yine söyleyeyim. Uludağ, artık bu hantal ve çok başlı yapıdan bir an önce kurtularak iyi bir planlama ile yeniden yapılandırılmalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder