Uludağ ile ilgili haberler, Türkiye’nin en önemli kış turizm merkezi
tanımlamasıyla başlar.
Beyaz Cennet, gerçekten de ülkemizde ilk kayak sporunun yapıldığı, kış turizmiyle ilgili otel ve tesislerin kurulduğu yerdir. Bursa’ya sadece 35 kilometre uzaklıktaki bu turizm merkezi, maalesef her konuda olduğu gibi hoyratça kullanmamız yüzünden her geçen yıl biraz daha cazibesini yitirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bile Başbakanlığı döneminde Antalya’daki turizm toplantısında Uludağ’ın beton çöplüğüne döndüğünü söylemiş, ardından ziyaret ettiği Bursa’da, beyaz cennetin “Davos gibi olması” talimatını vermişti.
Erdoğan’ın bu talimatının üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen, Uludağ Davos olmadığı gibi her geçen gün de kan kaybetti.
Bunun birçok nedeni var, zaman zaman da yazıyoruz. Bir kez daha tekrarlamadan Bursa’da yaşanan ilginç bir gelişmeyi anlatayım.
Uludağ, her geçen gün geriye giderken, Doğu’dan bir kış turizmi yıldızının yükselmesi ise devam ediyor. Önce devlet bugün milyarları bulan yatırımları yaptı. Ardından otel ve tesisler…
Palandöken’i anlatıyorum.
Kış uzun sürmesi ve yoğun kar yağışı nimetini de kullanan Palandöken, bugün Bursa’nın göbeğinde reklam yapacak hale geldi.
Evet, yanlış duymadınız, Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin TIR’ı park ettiği Kent Meydanı’nda dev ekranda Palandöken’i tanıtarak, Bursalıları davet ediyor. Hem de kadayıf dolması ikram ederek…
TIR’ın Kent Meydanı’nda park ettiğini duyan Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Güney Marmara Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Mehmet Akkuş, hemen yönetim kurulu üyelerini toplayarak TIR’ı ziyarete gidiyor.
TIR’daki görevlileri kutlayan Akkuş, bilgi de alıyor ve ironi yapmayı da ihmal etmeyerek, “Helal olsun Erzurum’a” sözleriyle destek veriyor.
TIR, Erzurum Büyükşehir Belediyesi’ne ait ama kentteki tüm kuruluşlar destek veriyor. Karış karış Anadolu’yu gezen TIR’ı, kadayıf dolmasının cazibesi de eklenince onbinlerce kişi ziyaret ediyor.
Mehmet Akkuş, TIR’ın Bursa’ya gelişini sitemle değerlendiriyor; Biz yapamadık, onlar başardı. Tebrik etmekten başka ne diyebiliriz”
Akkuş’a göre, henüz zaman kaybetmiş değiliz. Doğru fikir her zaman işe yarar. Valilik, BTSO, turizmciler Bursa ve Uludağ için birlik olmalı ve doğru tanıtımlar için çalışmalar başlatılmalı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın turizmcilere çağrısını da hatırlatan Akkuş, “Madem yabancı turist gelmiyor. O zaman iç piyasayı hareketlendireceğiz. Uludağ ‘da buna çok uygun. Uludağ markasıyla kazanır zaten. Ancak doğru tanıtım ve strateji uygulanması gerekir” diyor.
Beyaz Cennet, gerçekten de ülkemizde ilk kayak sporunun yapıldığı, kış turizmiyle ilgili otel ve tesislerin kurulduğu yerdir. Bursa’ya sadece 35 kilometre uzaklıktaki bu turizm merkezi, maalesef her konuda olduğu gibi hoyratça kullanmamız yüzünden her geçen yıl biraz daha cazibesini yitirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bile Başbakanlığı döneminde Antalya’daki turizm toplantısında Uludağ’ın beton çöplüğüne döndüğünü söylemiş, ardından ziyaret ettiği Bursa’da, beyaz cennetin “Davos gibi olması” talimatını vermişti.
Erdoğan’ın bu talimatının üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen, Uludağ Davos olmadığı gibi her geçen gün de kan kaybetti.
Bunun birçok nedeni var, zaman zaman da yazıyoruz. Bir kez daha tekrarlamadan Bursa’da yaşanan ilginç bir gelişmeyi anlatayım.
Uludağ, her geçen gün geriye giderken, Doğu’dan bir kış turizmi yıldızının yükselmesi ise devam ediyor. Önce devlet bugün milyarları bulan yatırımları yaptı. Ardından otel ve tesisler…
Palandöken’i anlatıyorum.
Kış uzun sürmesi ve yoğun kar yağışı nimetini de kullanan Palandöken, bugün Bursa’nın göbeğinde reklam yapacak hale geldi.
Evet, yanlış duymadınız, Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin TIR’ı park ettiği Kent Meydanı’nda dev ekranda Palandöken’i tanıtarak, Bursalıları davet ediyor. Hem de kadayıf dolması ikram ederek…
TIR’ın Kent Meydanı’nda park ettiğini duyan Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Güney Marmara Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Mehmet Akkuş, hemen yönetim kurulu üyelerini toplayarak TIR’ı ziyarete gidiyor.
TIR’daki görevlileri kutlayan Akkuş, bilgi de alıyor ve ironi yapmayı da ihmal etmeyerek, “Helal olsun Erzurum’a” sözleriyle destek veriyor.
TIR, Erzurum Büyükşehir Belediyesi’ne ait ama kentteki tüm kuruluşlar destek veriyor. Karış karış Anadolu’yu gezen TIR’ı, kadayıf dolmasının cazibesi de eklenince onbinlerce kişi ziyaret ediyor.
Mehmet Akkuş, TIR’ın Bursa’ya gelişini sitemle değerlendiriyor; Biz yapamadık, onlar başardı. Tebrik etmekten başka ne diyebiliriz”
Akkuş’a göre, henüz zaman kaybetmiş değiliz. Doğru fikir her zaman işe yarar. Valilik, BTSO, turizmciler Bursa ve Uludağ için birlik olmalı ve doğru tanıtımlar için çalışmalar başlatılmalı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın turizmcilere çağrısını da hatırlatan Akkuş, “Madem yabancı turist gelmiyor. O zaman iç piyasayı hareketlendireceğiz. Uludağ ‘da buna çok uygun. Uludağ markasıyla kazanır zaten. Ancak doğru tanıtım ve strateji uygulanması gerekir” diyor.
O KABİN KALKTI
Hürriyet Bursa’da 23 Kasım’daki yazımda, “Kaldırın bu kabinleri” başlığını atmıştım.
15
Temmuz’daki hain darbe girişiminin ardından Bursa’da demokrasi nöbetlerinin
adresi olan Şehreküstü’nün yeni adı 15 Temmuz Demokrasi Meydanı olmuştu.
Osmangazi Belediyesi de alanı adına yakın bir meydan haline getirmek için hummalı bir çalışma başlatmıştı. İnşaat başladığında da yazmıştım, ‘Burada madem düzenleme yapılıyor Saraybosna’daki Baş Çarşı’daki nin birebir örneği çeşmenin hemen arkasındaki bebe emzirme kabinlerini kaldırın’ diye.
Ancak, meydandaki çalışmalar neredeyse tamamlanmak üzere olmasına rağmen kabinin hala yerinde durması üzerine bu uyarıda bulunmuştum.
Aslında, Osmangazi Belediyesi de kabinin kaldırılmasını istiyordu. Hem bu kabinin hem de Orhangazi Parkı ve Devlet Hastanesi’nin karşısındaki alanda yine arkeolojik kalıntıların bulunduğu bölgedeki kabinlerin kaldırılması için Anıtlar Kurulu’na başvurmuş ve onay almıştı.
Anlatıldığı gibi bir işlevi de maalesef yerine getirmeyen kabin önceki gün nihayet kaldırıldı. Sadece üzerindeki iki veya üç bankanın ATM’sinden işlem yapanların işine yarayan kabin müftülük binasının yanına taşınınca meydanın güzelliği de ortaya çıktı.
Halen yer döşemesi ve ışıklandırma çalışmaları devam eden meydan o kabinin kalkmasıyla gerçekten adına yaraşır hale geldi.
Bize, Osmangazi Belediyesi’nde bu konuda emek sarf edenlere teşekkür etmek düşer…
Şimdi sıra Kent Meydanı’ndan Şehreküstü Meydanı’na kadar uzanan Fevziçakmak Caddesi’nin refüjündeki palmiyelere geldi. Hangi akla hizmet, dikildiği belli olmayan palmiyeler yerine Bursa’nın doğal bitki örtüsüne uygun ağaç dikme vakti geldi sanırım.
Osmangazi Belediyesi de alanı adına yakın bir meydan haline getirmek için hummalı bir çalışma başlatmıştı. İnşaat başladığında da yazmıştım, ‘Burada madem düzenleme yapılıyor Saraybosna’daki Baş Çarşı’daki nin birebir örneği çeşmenin hemen arkasındaki bebe emzirme kabinlerini kaldırın’ diye.
Ancak, meydandaki çalışmalar neredeyse tamamlanmak üzere olmasına rağmen kabinin hala yerinde durması üzerine bu uyarıda bulunmuştum.
Aslında, Osmangazi Belediyesi de kabinin kaldırılmasını istiyordu. Hem bu kabinin hem de Orhangazi Parkı ve Devlet Hastanesi’nin karşısındaki alanda yine arkeolojik kalıntıların bulunduğu bölgedeki kabinlerin kaldırılması için Anıtlar Kurulu’na başvurmuş ve onay almıştı.
Anlatıldığı gibi bir işlevi de maalesef yerine getirmeyen kabin önceki gün nihayet kaldırıldı. Sadece üzerindeki iki veya üç bankanın ATM’sinden işlem yapanların işine yarayan kabin müftülük binasının yanına taşınınca meydanın güzelliği de ortaya çıktı.
Halen yer döşemesi ve ışıklandırma çalışmaları devam eden meydan o kabinin kalkmasıyla gerçekten adına yaraşır hale geldi.
Bize, Osmangazi Belediyesi’nde bu konuda emek sarf edenlere teşekkür etmek düşer…
Şimdi sıra Kent Meydanı’ndan Şehreküstü Meydanı’na kadar uzanan Fevziçakmak Caddesi’nin refüjündeki palmiyelere geldi. Hangi akla hizmet, dikildiği belli olmayan palmiyeler yerine Bursa’nın doğal bitki örtüsüne uygun ağaç dikme vakti geldi sanırım.
KELES’TEKİ
FOTOĞRAF
Geçen hafta yazdığım “Güneydoğu değil Keles” başlıklı yazım büyük yankı uyandırdı. Konuyu başka yönlere çekmeye çalışanlar olsa da, bu ayakkabıdan yola çıkarak, Bursa’nın dağ ilçelerindeki göç sorununa dikkat çekmek istemiştim.
Yazı üzerine peşpeşe gelen telefonlardan okullara ayakkabı ve mont yardımının her yıl yapıldığı ve bu yılki paketlerde eksik çıkması nedeniyle o ve birkaç öğrencinin eski ayakkabı ile kaldığı söylendi.
Aslında, Keles’teki eğitimciler de artık ayakkabı ve mont değil, eğitime katkı konusunda destek bekliyorlar.
Geçen hafta yazdığım “Güneydoğu değil Keles” başlıklı yazım büyük yankı uyandırdı. Konuyu başka yönlere çekmeye çalışanlar olsa da, bu ayakkabıdan yola çıkarak, Bursa’nın dağ ilçelerindeki göç sorununa dikkat çekmek istemiştim.
Yazı üzerine peşpeşe gelen telefonlardan okullara ayakkabı ve mont yardımının her yıl yapıldığı ve bu yılki paketlerde eksik çıkması nedeniyle o ve birkaç öğrencinin eski ayakkabı ile kaldığı söylendi.
Aslında, Keles’teki eğitimciler de artık ayakkabı ve mont değil, eğitime katkı konusunda destek bekliyorlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder