Kar yağışı ve fırtınanın sona ermesiyle birlikte güneş
yüzünü gösterince Bursa, Uludağ’a akın etti. Hafta sonunu Uludağ’da geçirenler
arasında bulunan 23’üncü dönem Ak Parti Milletvekili Hayrettin Çakmak, beyaz
cennetin güzelliğini anlattıktan sonra teleferikle Bursa’ya dönerken yaşanan
hava kirliliği ile ilgili gözlemlerini de paylaştı.
Çakmak, pırıl pırıl güneşli günde bindiği teleferikle önce Sarıalan’a oradan Kadıyayla’ya ininceye kadar keyifle süren yolculuğunun tadı Kadıyayla-Teferrüç bölümünde kaçar.
Çünkü her gün havasını soluduğu Bursa’nın üzerini kaplayan grinin ve sarının tonlarından oluşan kirlilik tabakası, Çakmak’ı da ürkütür.
Bursa’da lodosla birlikte geçici olarak sona eren hava kirliliği maalesef devam ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın internetten yayınladığı hava kirliliği verileri de bunu doğruluyor. Aralık ayının son günlerinde kansere yol açtığı kanıtlanmış olan parçacık maddelerin (PM10) günlük ortalaması Dünya Sağlık Örgütü’nün güvenli bulduğu günlük limitin 10 kat üzerine çıktığı Bursa’da rüzgar durunca kirlilik yeniden başladı. Geçen hafta Perşembe ve Cuma günü yine değerlerin 5 kat üzerine çıktı.
Bizler unutsak bile uzmanlar unutmuyor ve bunu sosyal medyadan da olsa kamuoyu ile paylaşmaya devam ediyor.
Uludağ Üniversitesi Halk Sağlığı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, konunun en sıkı takipçisi ve Bursa adına yapılması gerekenleri her platformda tekrarlayan bir bilim adamı.
Pala’ya göre, aslında Bursa’nın hava kirliliği tam ölçülemiyor. Çünkü bakanlık tek istasyondan alınan ölçüm sonuçlarını yayınlıyor. Kentin diğer bölgelerindeki kirlilik sonuçları yok. Bir an önce istasyon sayısı artırılarak, hem kirlilikle ilgili tüm veriler elde edilmeli, hem de türleri hakkında tespitler yapılmalı.
Asıl önemli olan konu ise kirliliğin devlet eliyle teşvik edilmesi. Bursa’da 60 bin ton kömür tüketilerek, bu kirlilik oluşuyor. Bunlar evsel ve endüstriyel kömür kullanımı ile ilgili oluşan kirlilik.
Burada bir tezat söz konusu. İl Hıfzısıhha Kurulu kararına göre doğalgaz bulunan yerlerde kömür kullanımı yasak olmasına rağmen, kamu kurumları vatandaşlara kömür dağıtmaya devam ediyor. Yani önlem alması gerekenler, kirliliği körüklüyor.
Geçtiğimiz günlerde lodos sırasında 89 kişi kömürden sızan karbonmonoksit gazından zehirlenerek hastanelere kaldırıldı. Bunlar sadece bilinenler, oysa kirlilik yüzünden insanların hangi sağlık sorunları yaşadığı ile ilgili elde veri yok.
Sosyal devlet olmak için çaba gösteren kamu kurumları elbette ki fakir insanlara yardım edecek ama bunun yolu kömür dağıtmak olmamalı. Geçen yazımda anlatmıştım. Yunanistan Avrupa’da hava kirliliğinin en yoğun yaşandığı ülkelerden biri. Devlet yakacak yardımını fakir vatandaşlara ücretsiz doğalgaz vererek sağlıyor.
Bursa kömür yaktığı sürece bu kirlilik devam edecek, lodos, belki geçici çözüm sağlar ama zehir solumaya devam edeceğiz.
POŞETTEN YİNE BAŞKAN ÇIKTI
Çakmak, pırıl pırıl güneşli günde bindiği teleferikle önce Sarıalan’a oradan Kadıyayla’ya ininceye kadar keyifle süren yolculuğunun tadı Kadıyayla-Teferrüç bölümünde kaçar.
Çünkü her gün havasını soluduğu Bursa’nın üzerini kaplayan grinin ve sarının tonlarından oluşan kirlilik tabakası, Çakmak’ı da ürkütür.
Bursa’da lodosla birlikte geçici olarak sona eren hava kirliliği maalesef devam ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın internetten yayınladığı hava kirliliği verileri de bunu doğruluyor. Aralık ayının son günlerinde kansere yol açtığı kanıtlanmış olan parçacık maddelerin (PM10) günlük ortalaması Dünya Sağlık Örgütü’nün güvenli bulduğu günlük limitin 10 kat üzerine çıktığı Bursa’da rüzgar durunca kirlilik yeniden başladı. Geçen hafta Perşembe ve Cuma günü yine değerlerin 5 kat üzerine çıktı.
Bizler unutsak bile uzmanlar unutmuyor ve bunu sosyal medyadan da olsa kamuoyu ile paylaşmaya devam ediyor.
Uludağ Üniversitesi Halk Sağlığı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, konunun en sıkı takipçisi ve Bursa adına yapılması gerekenleri her platformda tekrarlayan bir bilim adamı.
Pala’ya göre, aslında Bursa’nın hava kirliliği tam ölçülemiyor. Çünkü bakanlık tek istasyondan alınan ölçüm sonuçlarını yayınlıyor. Kentin diğer bölgelerindeki kirlilik sonuçları yok. Bir an önce istasyon sayısı artırılarak, hem kirlilikle ilgili tüm veriler elde edilmeli, hem de türleri hakkında tespitler yapılmalı.
Asıl önemli olan konu ise kirliliğin devlet eliyle teşvik edilmesi. Bursa’da 60 bin ton kömür tüketilerek, bu kirlilik oluşuyor. Bunlar evsel ve endüstriyel kömür kullanımı ile ilgili oluşan kirlilik.
Burada bir tezat söz konusu. İl Hıfzısıhha Kurulu kararına göre doğalgaz bulunan yerlerde kömür kullanımı yasak olmasına rağmen, kamu kurumları vatandaşlara kömür dağıtmaya devam ediyor. Yani önlem alması gerekenler, kirliliği körüklüyor.
Geçtiğimiz günlerde lodos sırasında 89 kişi kömürden sızan karbonmonoksit gazından zehirlenerek hastanelere kaldırıldı. Bunlar sadece bilinenler, oysa kirlilik yüzünden insanların hangi sağlık sorunları yaşadığı ile ilgili elde veri yok.
Sosyal devlet olmak için çaba gösteren kamu kurumları elbette ki fakir insanlara yardım edecek ama bunun yolu kömür dağıtmak olmamalı. Geçen yazımda anlatmıştım. Yunanistan Avrupa’da hava kirliliğinin en yoğun yaşandığı ülkelerden biri. Devlet yakacak yardımını fakir vatandaşlara ücretsiz doğalgaz vererek sağlıyor.
Bursa kömür yaktığı sürece bu kirlilik devam edecek, lodos, belki geçici çözüm sağlar ama zehir solumaya devam edeceğiz.
POŞETTEN YİNE BAŞKAN ÇIKTI
Gemlik’in girişindeki tabelanın öyküsü yılan hikayesine
döndü.
Geçtiğimiz aylarda Orhan Veli’nin “Gemlik’e doğru denizi göreceksin. Sakın şaşırma” dizelerinin yer aldığı tabela yenilenmiş ve kenarına Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz’ın büyük boy fotoğrafı konulmuştu.
Gemlik’te tepkilere neden olan ve belediye meclisinde de tartışılan tabelanın Başkan Yılmaz’ın fotoğrafının bulunduğu bölümü bir süre önce branda ile kapatılmıştı. Başkanın fotoğrafının neden poşete girdiği sonradan ortaya çıkmıştı. Tabela ve fotoğraf tahrif edilmiş ve o yüzden branda örtülmüştü.
Geçen bir ay içinde tabelanın yenileneceği ve sadece Orhan Veli’nin dizelerinin yer alması beklenirken, tabelanın kompozisyonu bozulmadan aynı şeklini koruyarak yerine konuldu.
Gemlik’in tabela macerası daha sürecek görünüyor.
Geçtiğimiz aylarda Orhan Veli’nin “Gemlik’e doğru denizi göreceksin. Sakın şaşırma” dizelerinin yer aldığı tabela yenilenmiş ve kenarına Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz’ın büyük boy fotoğrafı konulmuştu.
Gemlik’te tepkilere neden olan ve belediye meclisinde de tartışılan tabelanın Başkan Yılmaz’ın fotoğrafının bulunduğu bölümü bir süre önce branda ile kapatılmıştı. Başkanın fotoğrafının neden poşete girdiği sonradan ortaya çıkmıştı. Tabela ve fotoğraf tahrif edilmiş ve o yüzden branda örtülmüştü.
Geçen bir ay içinde tabelanın yenileneceği ve sadece Orhan Veli’nin dizelerinin yer alması beklenirken, tabelanın kompozisyonu bozulmadan aynı şeklini koruyarak yerine konuldu.
Gemlik’in tabela macerası daha sürecek görünüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder