BATI OSB’YE İTİRAZ VAR

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay, kente yeni bir vizyon kazandıracağının altını çizerek açıkladığı Batı Organize Sanayi Bölgesi’ne yönelik desteğin yanı sıra itiraz sesleri yükselmeye başladı. 

Burkay, projeyi açıkladığında bazı ipuçları vermişti. ABD merkezli uzay ve havacılık firması Türkiye’deki yatırımı konusunda yer arıyordu.  Daha sonra başka bir firmanın otomotiv fabrikası için inceleme yaptığı gündeme geldi ve en somut isteği ise Bursa’da yeni yatırım planlayan Bosch yaptı.
Projenin hazırlıkları aslında uzun süredir devam ediyordu. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü tarafından oluşturulan Yer Seçimi Komisyonu’nun 27 Kasım 2014 tarihinde raporunu hazırlamıştı. Bu rapora göre, Bursa’dan yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta kuzeyinde Badırga ve Muratlı, güneyinde Çatalağıl, batısında Karakoca köyünün yer aldığı bin 270 hektarlık alanın içinde Bursa Tekstil Boyahaneleri İhtisas ve Bursa Deri İhtisas OSB ve geçtiğimiz ay iptal edilen ve KOTİYAK  olan Kobi Sanayicileri Toplu İşyerleri Yapı Kooperatifi Sanayi Sitesi projeleri bulunuyor.
Kısacası projenin bir ucu İstanbul-Bursa- İzmir Otoyolu’na diğer ucu ise Uluabat Gölü Ramsar koruma alanına kadar genişliyor. 
BİRİNCİ DERECE DEPREM BÖLGESİNDE

Öncelikle bu raporda yer alan önemli bir vurguya dikkat çektikten sonra kimlerin neden itiraz ettiklerini anlatalım. Rapordan o bölümü aynen aktardıktan sonra bu konudaki uzmanların görüşlerini verelim.
” Bursa ve çevresi sağ yönlü doğrultulu atımlı Kuzey Anadolu Fay Hatttının Batı Anadolu’ya uzandığı kollarından birinin üzerinde olup. Türkiye Deprem Bölgeleri haritasına göre birinci derece deprem bölgesindedir”

Bu notun neden yazıldığını Jeofizik Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Murat Arabacı yanıtlıyor.
Bursa bir deprem kenti ve 1855 yılında  Uluabat Gölü yakınlarında yani Batı OSB’nin kurulmak istendiği bölge yakınlarında 7.1 büyüklüğünde, bundan üç ay sonra da Bursa kent merkezinde 6.7 büyüklüğünde deprem meydana gelmiş. Arabacı’ya göre, Bursa’nın çevresi fay hatlarıyla çevrili. En son geçen hafta Cuma günü meydana gelen 4.5 büyüklüğündeki Mustafakemalpaşa’nın Uğurlupınar da Batı OSB’nin kurulduğu bölgeye çok yakın.

“Bir yerde deprem olmuşsa yine olur” kuralını hatırlatan Arabacı, Bursa için bu periyodun kimi uzmanlara göre 150 kimine göre de 180 yıl olduğunu hatırlatıyor.
Yani Bursa için tehlikeli çanları çalıyor ve Batı OSB’de riskli alanlar içinde.
Arabacı’ya göre risk bölgesinde de sanayi tesisi kurulur, ancak maliyeti 10 katına çıkar ayrıca 1999 yılında Gölcük depreminde Tüpraş’ta günlerce süren ve Türkiye’nin yüreğini ağzına getiren yangını unutmamak gerekiyor

BURSA’DA YENİ OSB’YE İHTİYAÇ YOK
İkinci itiraz sesi Şehir Plancıları Odası Başkanı Hakan Karademir’den geliyor. Aslında KOTİYAK’ın plan iptalinden sonra Batı OSB’ye karşı olduklarını açıklayan Karademir, olaya şehir plancısı gözüyle bakıyor. Bursa’nın 2030 yılı çevre düzeni plan çalışması uzmanlar tarafından hazırlandı ve geçen yıl kamuoyuna sunuldu. Bu çalışma halen Ankara’dan onay bekliyor. Buradaki en önemli vurgu, Bursa’nın yeni sanayi bölgesine ihtiyaç duymaması.
Karademir de aynı görüşte. Yaptıkları bir çalışmayı da açıklıyor. Bursa ovasında OSB’ler dışında, kalan 30 fabrika var. Bunları tek tek tespit etmişler. Buna karşılık 13 organize sanayi bölgesinde ise 500 hektarlık alan boş duruyor. Somut tek istek olan Bosch için 20 hektarlık alan yeter, artar bile.

HUKUKSAL MÜCADELE BAŞLATILACAK
Üstelik, halen yürürlükte olan 2020 yılı 1/100 bin Bursa Çevre Düzeni Planında, Bursa Ovasının toprak sınıfına bakılmaksızın korunacağı hükmü bulunuyor.
Karademir, böylesine bir sanayi bölgesinde 85 bin kişinin çalışacağına dikkat çekerek, anlatıyor. Aileleriyle birlikte bu sayı bir milyona ulaşır. Uydu kentler deniliyor ancak yapılan bu çalışmada konut alanları yok. 
Karademir, değerlendirmesinin ardından uyarıyor: Batı OSB planı ret edilsin. Yoksa  hukuksal ve eylemsel mücadeleyi başlatacağız.  

NİLÜFER BELEDİYESİ KARŞI GÖRÜŞ BİLDİRDİ
Komisyon raporu hazırlanırken görüşlerini daha sonra açıklayacağını bildiren Merkez Nilüfer Belediyesi de Başkan Mustafa Bozbey imzasıyla değerlendirmesini bakanlığa gönderdi.

Nilüfer Belediyesi de bölgenin tamamına yakınının tarım alanı olduğu ve sulama imkanı sağlandığında bu alanda Bursa iklimine uygun her türlü meyve ve sebze yetiştirilebileceğini dikkat çekiyor. 

Nilüfer Belediyesi de Şehir Plancıları gibi Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından İstanbul Teknik Üniversitesi koordinatörlüğünde “Bursa 2030 Yılı 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni İmar Planı”na vurgu yapıyor.  Nilüfer Belediyesi raporuna göre, Batı Organize Sanayi bölgesi,  Bursa’nın anayasası niteliğinde olan, “Bursa’nın Geleceği” olarak adlandırılan; demokratik bir katılım süreci ile hazırlanan Bursa 2030 Yılı 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planına tamamen aykırı bir karar. Tüm bu çalışmalardan sonra, Çevre Düzeni Planı Taslağında olmayan böylesine önemli bir kararın alınması, plana katkı koyan halkın, sanayicinin, üniversitenin, yüzlerce kişi ve kurumun hiçe sayılması ve dahası 2 yıldır süren plan çalışmasının tamamının yok edilmesi anlamına gelecek.
Nilüfer Belediyesi’nin yazının sonunda Bursa için son derece önemli olan, kentin geleceğini şekillendirecek böylesine önemli bir karar olan Batı Organize Sanayi Bölgesi’nin; Kent bütünündeki sanayi alanlarının potansiyelleri göz önünde bulundurularak, tarım alanları ile ekolojik değerler ve üst ölçekli plan kararları doğrultusunda değerlendirildiğinde uygun olmadığı görüşüne varılmıştır” deniliyor.
KARACABEY TSO’NUN DA İTİRAZ VAR
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde yürütülen Batı OSB’ye Karacabey Ticaret ve Sanayi Odası’nın da farklı bir yönden itirazı var. Karacabey TSO Yönetim Kurulu Başkanı Naci Güncü, sanayi karşıtı olmadıklarına dikkat çekerek, Batı OSB’nin projelendirme çalışmalarında görüşlerinin alınmamasına tepki gösteriyor. Başkanın bir itirazı da kirletici sanayi üzerine. Bursa’da kirleten ve simsiyah akan Nilüfer Çayı’nın Karacabey’den denize döküldüğünü vurgulayan Göncü, aynı olayı yeni sanayi bölgesinde de yaşamak istemediklerini dile getiriyor. Böyle bir OSB kurulacak olsa bile Karacabey’in dokusuna uygun olmasını gerektiğine dikkati çeken Göncü, “Bizde tarıma dayalı sanayi yatırımları var. Bu bölgede kirletici sanayi kurulursa. Ovada tarım yapılamaz hale gelir. Onun için yeni kirletici sanayi istemiyoruz” diyerek itirazını dillendiriyor.
İsteyen- istemeyen aslında bu görüşleri uzatmak mümkün ama ortada olan bir gerçek var ki, Batı OSB deprem tehlikesiyle karşı karşıya ve bu biz değil uzmanlar söylüyor.
İkinci bir gerçek ise rotasını turizme çevirmek isteyen Bursa, her platformda yeni sanayi tesisi istemediğini dile getirerek 5 milyon turist hedefi koyuyor.
Bursa aslında ciddi bir yol ayrımında, buna karar vermesi gereken ise Bursalılar olmalı.