15 Ocak 2014 Çarşamba

DÜNYAYI DEKORE EDEN ÇILGIN TÜRKLER

 
Türkiye’de son bir aydan beri devam eden gündem fırtınası ne yazık ki yaşanan birçok güzel gelişmeyi perdeliyor.
Yaşanan tüm sıkıntılara rağmen Türk girişimciler, dünyada söz sahibi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. “Bitti, Çin’le rekabet edemez, İtalya ve Fransa gibi marka yaratamadı" denilen Türk tekstili, girişimci işadamları ve onların öncü kuruluşları sayesinde dünyadaki en saygın yerini almak bir yana liderlik koltuğuna oturmaya başladı bile.
Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği’ndeki (UTİB) başarısını geçen yıl Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı’na taşıyan İbrahim Burkay, her türlü zorluğa rağmen ayakta kalıp mücadeleden başarıyla çıkan girişimcilerle birlikte, Türkiye geneli ve özellikle Bursa tekstilinin dünyadaki çıtasının yükselmesini sağlayan, en önemli aktörlerden biri.
DÜNYANIN EN BÜYÜK EV TEKSTİLİ FUARI
Bu değerlendirmeyi yapmamızın en önemli nedenlerinden biri UTİB’in davetlisi olarak katıldığımız ve dünya vitrini olarak adlandırılan Almanya’nın Frankfurt kentinde düzenlenen Heimtextil Fuarı oldu. Öyle fuar deyip geçmeyin. Burası bir dünya vitrini. 600 bin metrekare alana sahip. 61 ülkeden 2 bin 718 firma stant açıyor. Türkiye’den yüzde 80’i Bursa’dan olmak üzere, 164 firmanın stant açtığı fuarı 70 bine yakın profesyonel ziyaretçi dolaşarak 2014 yılının ticaret hacmini belirliyor.
Almanya ve Avrupa Birliği Merkez Bankalarına ev sahipliği yapan Frankfurt, sahip olduğu belki de dünyanın en büyük fuar merkezi olan Messe ile ticaretin de nabzını tutuyor. Unutmadan İstanbul’da düzenlenen Evteks de Messe, Frankurt’un ardından dünyada ikinci sırada.  40 milyar dolara yakın ticari hacmimizin olduğu Almanya, geçen yıl toplam 13,4 milyar dolar ile ihracatımızda ilk sırada.  Türkiye, 3 milyar dolarlık ihracat ile Avrupa’nın en büyük ev tekstili ihracatçısı konumunda.  Almanya ise her zaman olduğu gibi 2012’de 520, 2013’te 570 milyon dolar ile yine ev tekstilinde ilk sıradaki ihracat ortağımız.
WE DECORATE THE WORLD- DÜNYAYI DEKORE EDİYORUZ
Fuardaki ağırlığımız, Messe Frankfurt’un  ana girişindeki devasa boyuttaki nazar boncuklu pano ile kendini gösteriyor. 3 yıl önce ev tekstilinin bulduğu sloganda oldukça güçlü. “Dünyayı dekore ediyoruz" Aynı konseptteki afiş ve bilboardlar da kentin her yanını süslüyor.
Daha birkaç yıl öncesine kadar korkulan uzak doğu ve Çin’in bizim kalitemize ulaşmaması, dünyadaki algımızı bir anda değiştirmiş. “Türk malıysa kalitelidir" imajı artık sadece Rusya, Orta Doğu ve Uzak Doğu’da değil, Avrupa ve Amerika pazarında da etkili olmuş. 
EVE TEKSTİLİNDE MARKA YARATTIK
Başta İbrahim Burkay olmak üzere fuara katılan Türk işadamları gelinen noktadan oldukça memnun. Bunu da fıkralara konu olabilecek gerçek öykülerle anlatıyorlar.
Zorlu Grubu’nun TAÇ markası o kadar etkili olmuş ki yeni algının değişmemesi için logosuna bile dokunulamıyor. Çin pazarında oldukça güçlü bir yere sahip İbrahim Burkay’ın Demor’u dünya markası haline gelmiş. Bursalı Türkün Holding’in Vanelli markası ise artık devler liginde. Dünya moda markalarıyla yarışıyor. Holdingin Yönetim Kurulu Başkanı Erol Türkün, standında gururla anlatıyor: Biz de ucuz kumaş yok. Müşteri kalitemizi bilip ona göre geliyor. Fuarın bir başka bölümünde yine Bursalı Elvin Tekstil boy gösteriyor. Hem bir dünya trendiyle. “Vintage"ı kumaşla buluşturmanın gururuyla görüşmeler yapıyor. Elvin Tekstil, Fetih 1453’ün kumaşlarını da yapan firma.
Bursalı olmayanlar da var. Verdi, en büyük standlardan birine sahip. Denizlililer de havluda söz sahibi olmayı başarmış. Tabii Bursalı Özdelik’in yeri bir başka...
BİRE BİR KOPYALAMANIN KOMEDİSİ: KONTROL AYŞE
Gerçek öyküleri firma sahiplerinden dinliyoruz. İplik şirketi sahibi, fuar için Almanya’ya gelen Bursa Valisi Münir Karaloğlu’na anlatıyor. Bir gün Çinli bir kumaş üreticisi, kendi ülkesinde bir numara olan İbrahim Burkay’ın Demor kumaşıyla çıkıp Bursa’ya gelmiş ve “Bu kumaşın üretildiği iplikten almak istiyorum" demiş. İplik firması sahibi anlamış tabi. “Siz o kumaşı üretemezsiniz. Çünkü o makinadan ve stilden yok sizde" deyip göndermiş.
Benzer bir öyküyü de UTİB Yönetim Kurulu Üyesi ve Güleser Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Oçak yaşamış. Çinliler, taklitçilikte öyle bir noktaya ulaşmışlar ki, hem kumaşı, hem de satışta kullanılan kumaş kartelalarını da bire bir üretmişler. Öyle ki, kartelaların arkasında bulunan kontrol imzasını da koyunca komik duruma düşmüşler.  Çünkü Güleser firmasında kartelaları kontrol eden görevli Ayşe’nin adını bile kopyalayıp, sanki bir markaymış gibi “Kontrol Ayşe" yazmışlar.
FUARI BIRAKIN RESTORANA BİLE ALMIYORLARDI
Ufuk Oçak, Heimtextil’in en eskilerinden biri. 20 yıl önce fuara alınmadıkları sitemiyle başlıyor sözlerine ve bugün geldikleri durumu ise kapıdaki dev panonun özetlediğini anlatıyor. Oçak, “Fuarda yer bulmak bir yana bizi restoranlara bile sokmuyorlardı. Bugün dünyanın dört bir yanındaki 32 ülkeden gelen acentalarımıza yemek verdim. Bizi kapıda karşılıyorlar" diyor.
Fuara firmaların yanı sıra kent yöneticileri de ilgi gösteriyor. Bursa Valisi Münir Karaloğlu, Denizli Valisi Abdulkadir Demir, Frankfurt Başkonsolosu Ufuk Ekici, Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci,  Denizli Ticaret Odası Başkanı Nejdet Özer, Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı Süleyman Kocasert de Frankfurt’a gelenler arasında yer alıyor.
EV TEKSTİLİNİN BMW MERCEDES’İNİ ÜRETİYORUZ
UTİB Başkanı Burkay, Türkiye’nin, 3 milyar dolar yıllık ihracat ile Avrupa’nın en büyük ev tekstili ihracatçısı konumunda olduğunu anlatarak,  “Dünya pazarında yüzde 5 paya sahip olan ev tekstili sektörünün bu payını orta–üst ve en üst segment ürünler ile alma başarını göstermesinin önemi vurgu yapıyor. Bunu otomotiv kıyaslamasıyla anlatan Burkay, “Dünya otomotiv sektöründe üst segmentte nasıl BMW, Mercedes gibi markaları ile akla ilk gelen ülkelerden birisi Almanya ise, dünyada ev tekstili dendiğinde de artık akla ilk gelen ülkelerin başında Türkiye yer almaktadır. Tekstil sektörümüz, ürettiği katma değer ve gösterdiği ihracat performansıyla Türk ekonomisinin en önemli rekabet avantajlarından birisidir. Geleceğin katma değeri yüksek ürünler ihraç etmek olduğunu bilen ev tekstili sektörü, güçlü markaları ve tasarımlarıyla Avrupa pazarındaki payını büyütmeye devam etmektedir" diyor.
TEKSTİLİN GELECEĞİNDE YENİ PAZAR: DİJİTAL BASKI TEKNOLOJİSİ
Dev panonun yanı sıra UTİB’in trend standı da fuarın en gözde mekanlarında biriydi. Çünkü tüm firmaların ürünlerinden örneklerin yer aldığı trend standı, giriş bölümünde yer aldığı, hem de ilgi çeken bir dizayna sahip olduğu için en çok ziyaret edilen mekanlardan biri oldu. Diğer dikkat çeken unsurlardan biri ise dijital baskı teknolojisinin tekstilde kullanımıydı. Fuarın geleceğin trendleri bölümünde yer alan yeni baskı teknolojileriyle yaratılan desenler katılımcıları da etkiledi. Heimtextil düzenleyicileri de yayınladıkları kapanış bültenin de özellikle buna vurgu yaptılar. Bir beyaz perde önünde el hareketleriyle oluşturduğunuz renklerin ekrana yansımasını da katılımcılar, büyük bir keyifle denemeden geçemediler.
KARDEŞ KENTLE YENİ SEKTÖRLERE YATIRIM
Bursa heyetinin fuarın yanı Almanya gezisindeki diğer bir amacı ise 2,5 yıl önce kardeşlik anlaşması imzalanan Hessen Eyaleti ile ikili görüşmelerdi. Bu görüşmeler de Frankfurt’un hemen yanıbaşındaki eyalet başkenti Wiesbaden’de gerçekleşti. Fuarın ilk gününden beri Türk heyetinin yanından  ayrılmayan Türkiye’nin Frankfurt Başkonsolosu Ufuk Ekici, hem mütevazı kişiliği hem de gerçekleştirdiği çalışmalarla herkesin taktirini kazandı. Evinde Türk heyetine verdiği resepsiyon ise çok güzel bir jestti.
Üstelik Ekici, Bursa’nın yabancısı da değil. Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden 1993 yılında mezun olmuş. Daha sonra Bursa’ya gelme fırsatı bulamadığı için üzgün.
Kardeş kent Hessen yetkilileri ile görüşme maratonu Bölgesel Kalkınma Ajansı, Başbakanlık Müsteşarı ile devam etti. Asıl kapsamlı görüşme ise bir hafta sonra görevi devredecek olan Başbakan Yardımcısı Jörg-Uwe Hahn, Parlamento Başkanı Norbert Kartman, Frankfurt Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dr. Mathias Müller’in katıldığı çalışma yemeğinde gerçekleşti.  Bursa Valisi Münir Karaloğlu’nun çok kısa süre Bursa’ya atanmasına rağmen konuya hakimiyeti heyeti oldukça etkiledi.
DAUM’UN YAPAMADIĞINI İŞADAMLARI OLARAK BİZ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ
Alman heyetinin de Türkiye’yi ve Bursa’yı özellikle yakından takip etmesini görmek oldukça şaşırtıcıydı. Türkiye’deki son gelişmeler hakkında Vali Karaloğlu’ndan değerlendirme bile istediler. Politik konuşmalar bir yana iki kardeş kent arasındaki işbirliğinin meyvelerini önümüzdeki bahar aylarında alacağımızın sinyalini Frankfurt’ta verilen resepsiyonda Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dr. Müller’den öğrendik.
UTİB Başkanlığının yanı sıra BTSO Başkanlığı şapkası da bulunan İbrahim Burkay, seçim günlerinde dile getirdiği Bursa’nın savunma sanayi ve teknoloji yatırımlarından pay alması konusundaki sözlerini kulak arkası etmemiş. Üstelik ev tekstilindeki başarısı sayesinde yabancılarla kurduğu sıcak ilişkileri somut adımlar atmak için kullanıyor. Finans merkezi Frankfurt, Alman ekonomisini yönlendiriyor. Burkay’ın yaptığı teklif de en yetkili ağızdan karşılık bulmuş üstelik.
Frankfurt Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dr. Müller, yemekteki konuşmasında, hem ders, hem de müjdeyi verdi.
Müller, iyi bir ekonomist. Kriz değerlendirmesini yaparak başladığı konuşmasında, Almanya ve Türkiye’nin krizden nasıl dimdik ayakta çıktığının püf noktasını da anlattı. 2006 yılında, Almanya’nın ekonominin lokomotifi olma özelliğini kaybettiğinin dünyada konuşulmaya başlandığını hatırlatan Müller, Anglo-Sakson ekonomilerin üretime dayalı olmayan büyümesinden kaynaklanan sıkıntılarının krizle ortaya çıktığını söyledi. Üretime dayalı ekonomileri ve ihracat güçleriyle Türkiye ve Almanya’nın krizde ayakta kalmayı başardığını kaydeden Müller, 2,5 yıl önce imzalanan anlaşmayla somut çözümler için adım atılacağını ifade etti. Müller, “Gerçekten somut projeler gerçekleştirmek istiyoruz. Bunun için Türk ve Alman işadamlarını bir araya getireceğiz. Bursaspor’un Teknik Direktörünün Daum olduğunu biliyorum. Daum ile yakalayamadığımız başarıyı birlikte işler yaparak elde edeceğiz" dedi.

Müller’in bu sözleri hem Vali Karaloğlu’nu hem de Burkay’ı oldukça sevindirdi. Bahar aylarında iki ülkenin ortak yatırımcıları bir araya gelecek. Bu çerçevede Franfurt’ta Türk Günü, Bursa’da Frankfurt Günü düzenlenecek ve ortak yatırımlar için zemin hazırlanacak. Gerisi şirketlere kalmış.
Bursa’nın çehresinin yabancı yatırımcılarla nasıl değiştiğini biliyoruz. Otomotiv sektöründe, Fiat, Renault ve Bosch’un gerçekleştirdiği yatırımlar ortada. Bugün ihracatın parlayan yıldızları. Yarın yeni ortaklıklar ve yabancı yatırımlarla savunma ve uzay sanayi konusunda Bursa neden bir adım ilerde olmasın.
Bunu da dünyaya örnek olan Türk girişimcilerin başaracağına inanıyorum.














Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yatırımcı çıkmayınca Büyükşehir yapacak

  27 Ekim 2021 Çarşamba, 07:56     Bursa'da yerel gündem son aylarda oldukça hareketlendi. Emek-Şehir hastanesi metro hattından T2'y...