Türkiye’de son bir aydan beri devam eden gündem fırtınası ne
yazık ki yaşanan birçok güzel gelişmeyi perdeliyor.
Yaşanan tüm sıkıntılara rağmen Türk girişimciler, dünyada
söz sahibi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. “Bitti, Çin’le rekabet
edemez, İtalya ve Fransa gibi marka yaratamadı" denilen Türk tekstili,
girişimci işadamları ve onların öncü kuruluşları sayesinde dünyadaki en saygın
yerini almak bir yana liderlik koltuğuna oturmaya başladı bile.
Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği’ndeki (UTİB) başarısını
geçen yıl Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı’na taşıyan İbrahim Burkay,
her türlü zorluğa rağmen ayakta kalıp mücadeleden başarıyla çıkan
girişimcilerle birlikte, Türkiye geneli ve özellikle Bursa tekstilinin
dünyadaki çıtasının yükselmesini sağlayan, en önemli aktörlerden biri.
DÜNYANIN EN BÜYÜK EV TEKSTİLİ FUARI
Bu değerlendirmeyi yapmamızın en önemli nedenlerinden biri
UTİB’in davetlisi olarak katıldığımız ve dünya vitrini olarak adlandırılan
Almanya’nın Frankfurt kentinde düzenlenen Heimtextil Fuarı oldu. Öyle fuar
deyip geçmeyin. Burası bir dünya vitrini. 600 bin metrekare alana sahip. 61
ülkeden 2 bin 718 firma stant açıyor. Türkiye’den yüzde 80’i Bursa’dan olmak
üzere, 164 firmanın stant açtığı fuarı 70 bine yakın profesyonel ziyaretçi
dolaşarak 2014 yılının ticaret hacmini belirliyor.
Almanya ve Avrupa Birliği Merkez Bankalarına ev sahipliği
yapan Frankfurt, sahip olduğu belki de dünyanın en büyük fuar merkezi olan
Messe ile ticaretin de nabzını tutuyor. Unutmadan İstanbul’da düzenlenen Evteks
de Messe, Frankurt’un ardından dünyada ikinci sırada. 40 milyar dolara yakın ticari hacmimizin olduğu Almanya, geçen
yıl toplam 13,4 milyar dolar ile ihracatımızda ilk sırada. Türkiye, 3 milyar dolarlık ihracat ile
Avrupa’nın en büyük ev tekstili ihracatçısı konumunda. Almanya ise her zaman olduğu gibi 2012’de
520, 2013’te 570 milyon dolar ile yine ev tekstilinde ilk sıradaki ihracat
ortağımız.
WE DECORATE THE WORLD- DÜNYAYI DEKORE EDİYORUZ
Fuardaki ağırlığımız, Messe Frankfurt’un ana girişindeki devasa boyuttaki nazar
boncuklu pano ile kendini gösteriyor. 3 yıl önce ev tekstilinin bulduğu
sloganda oldukça güçlü. “Dünyayı dekore ediyoruz" Aynı konseptteki afiş ve
bilboardlar da kentin her yanını süslüyor.
Daha birkaç yıl öncesine kadar korkulan uzak doğu ve Çin’in
bizim kalitemize ulaşmaması, dünyadaki algımızı bir anda değiştirmiş. “Türk
malıysa kalitelidir" imajı artık sadece Rusya, Orta Doğu ve Uzak Doğu’da
değil, Avrupa ve Amerika pazarında da etkili olmuş.
EVE TEKSTİLİNDE MARKA YARATTIK
Başta İbrahim Burkay olmak üzere fuara katılan Türk
işadamları gelinen noktadan oldukça memnun. Bunu da fıkralara konu olabilecek
gerçek öykülerle anlatıyorlar.
Zorlu Grubu’nun TAÇ markası o kadar etkili olmuş ki yeni
algının değişmemesi için logosuna bile dokunulamıyor. Çin pazarında oldukça
güçlü bir yere sahip İbrahim Burkay’ın Demor’u dünya markası haline gelmiş.
Bursalı Türkün Holding’in Vanelli markası ise artık devler liginde. Dünya moda
markalarıyla yarışıyor. Holdingin Yönetim Kurulu Başkanı Erol Türkün, standında
gururla anlatıyor: Biz de ucuz kumaş yok. Müşteri kalitemizi bilip ona göre
geliyor. Fuarın bir başka bölümünde yine Bursalı Elvin Tekstil boy gösteriyor.
Hem bir dünya trendiyle. “Vintage"ı kumaşla buluşturmanın gururuyla
görüşmeler yapıyor. Elvin Tekstil, Fetih 1453’ün kumaşlarını da yapan firma.
Bursalı olmayanlar da var. Verdi, en büyük standlardan
birine sahip. Denizlililer de havluda söz sahibi olmayı başarmış. Tabii Bursalı
Özdelik’in yeri bir başka...
BİRE BİR KOPYALAMANIN KOMEDİSİ: KONTROL AYŞE
Gerçek öyküleri firma sahiplerinden dinliyoruz. İplik
şirketi sahibi, fuar için Almanya’ya gelen Bursa Valisi Münir Karaloğlu’na
anlatıyor. Bir gün Çinli bir kumaş üreticisi, kendi ülkesinde bir numara olan
İbrahim Burkay’ın Demor kumaşıyla çıkıp Bursa’ya gelmiş ve “Bu kumaşın
üretildiği iplikten almak istiyorum" demiş. İplik firması sahibi anlamış
tabi. “Siz o kumaşı üretemezsiniz. Çünkü o makinadan ve stilden yok sizde"
deyip göndermiş.
Benzer bir öyküyü de UTİB Yönetim Kurulu Üyesi ve Güleser
Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Oçak yaşamış. Çinliler, taklitçilikte öyle
bir noktaya ulaşmışlar ki, hem kumaşı, hem de satışta kullanılan kumaş
kartelalarını da bire bir üretmişler. Öyle ki, kartelaların arkasında bulunan
kontrol imzasını da koyunca komik duruma düşmüşler. Çünkü Güleser firmasında kartelaları kontrol eden görevli
Ayşe’nin adını bile kopyalayıp, sanki bir markaymış gibi “Kontrol Ayşe"
yazmışlar.
FUARI BIRAKIN RESTORANA BİLE ALMIYORLARDI
Ufuk Oçak, Heimtextil’in en eskilerinden biri. 20 yıl önce
fuara alınmadıkları sitemiyle başlıyor sözlerine ve bugün geldikleri durumu ise
kapıdaki dev panonun özetlediğini anlatıyor. Oçak, “Fuarda yer bulmak bir yana
bizi restoranlara bile sokmuyorlardı. Bugün dünyanın dört bir yanındaki 32
ülkeden gelen acentalarımıza yemek verdim. Bizi kapıda karşılıyorlar"
diyor.
Fuara firmaların yanı sıra kent yöneticileri de ilgi
gösteriyor. Bursa Valisi Münir Karaloğlu, Denizli Valisi Abdulkadir Demir,
Frankfurt Başkonsolosu Ufuk Ekici, Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat
Keçeci, Denizli Ticaret Odası Başkanı
Nejdet Özer, Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı Süleyman Kocasert de
Frankfurt’a gelenler arasında yer alıyor.
EV TEKSTİLİNİN BMW MERCEDES’İNİ ÜRETİYORUZ
UTİB Başkanı Burkay, Türkiye’nin, 3 milyar dolar yıllık
ihracat ile Avrupa’nın en büyük ev tekstili ihracatçısı konumunda olduğunu
anlatarak, “Dünya pazarında yüzde 5
paya sahip olan ev tekstili sektörünün bu payını orta–üst ve en üst segment
ürünler ile alma başarını göstermesinin önemi vurgu yapıyor. Bunu otomotiv
kıyaslamasıyla anlatan Burkay, “Dünya otomotiv sektöründe üst segmentte nasıl
BMW, Mercedes gibi markaları ile akla ilk gelen ülkelerden birisi Almanya ise,
dünyada ev tekstili dendiğinde de artık akla ilk gelen ülkelerin başında
Türkiye yer almaktadır. Tekstil sektörümüz, ürettiği katma değer ve gösterdiği
ihracat performansıyla Türk ekonomisinin en önemli rekabet avantajlarından
birisidir. Geleceğin katma değeri yüksek ürünler ihraç etmek olduğunu bilen ev
tekstili sektörü, güçlü markaları ve tasarımlarıyla Avrupa pazarındaki payını
büyütmeye devam etmektedir" diyor.
TEKSTİLİN GELECEĞİNDE YENİ PAZAR: DİJİTAL BASKI TEKNOLOJİSİ
Dev panonun yanı sıra UTİB’in trend standı da fuarın en
gözde mekanlarında biriydi. Çünkü tüm firmaların ürünlerinden örneklerin yer
aldığı trend standı, giriş bölümünde yer aldığı, hem de ilgi çeken bir dizayna
sahip olduğu için en çok ziyaret edilen mekanlardan biri oldu. Diğer dikkat çeken
unsurlardan biri ise dijital baskı teknolojisinin tekstilde kullanımıydı.
Fuarın geleceğin trendleri bölümünde yer alan yeni baskı teknolojileriyle
yaratılan desenler katılımcıları da etkiledi. Heimtextil düzenleyicileri de
yayınladıkları kapanış bültenin de özellikle buna vurgu yaptılar. Bir beyaz
perde önünde el hareketleriyle oluşturduğunuz renklerin ekrana yansımasını da
katılımcılar, büyük bir keyifle denemeden geçemediler.
KARDEŞ KENTLE YENİ SEKTÖRLERE YATIRIM
Bursa heyetinin fuarın yanı Almanya gezisindeki diğer bir
amacı ise 2,5 yıl önce kardeşlik anlaşması imzalanan Hessen Eyaleti ile ikili
görüşmelerdi. Bu görüşmeler de Frankfurt’un hemen yanıbaşındaki eyalet başkenti
Wiesbaden’de gerçekleşti. Fuarın ilk gününden beri Türk heyetinin yanından ayrılmayan Türkiye’nin Frankfurt
Başkonsolosu Ufuk Ekici, hem mütevazı kişiliği hem de gerçekleştirdiği
çalışmalarla herkesin taktirini kazandı. Evinde Türk heyetine verdiği
resepsiyon ise çok güzel bir jestti.
Üstelik Ekici, Bursa’nın yabancısı da değil. Uludağ
Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden 1993 yılında mezun olmuş. Daha
sonra Bursa’ya gelme fırsatı bulamadığı için üzgün.
Kardeş kent Hessen yetkilileri ile görüşme maratonu Bölgesel
Kalkınma Ajansı, Başbakanlık Müsteşarı ile devam etti. Asıl kapsamlı görüşme
ise bir hafta sonra görevi devredecek olan Başbakan Yardımcısı Jörg-Uwe Hahn,
Parlamento Başkanı Norbert Kartman, Frankfurt Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
Dr. Mathias Müller’in katıldığı çalışma yemeğinde gerçekleşti. Bursa Valisi Münir Karaloğlu’nun çok kısa
süre Bursa’ya atanmasına rağmen konuya hakimiyeti heyeti oldukça etkiledi.
DAUM’UN YAPAMADIĞINI İŞADAMLARI OLARAK BİZ
GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ
Alman heyetinin de Türkiye’yi ve Bursa’yı özellikle yakından
takip etmesini görmek oldukça şaşırtıcıydı. Türkiye’deki son gelişmeler
hakkında Vali Karaloğlu’ndan değerlendirme bile istediler. Politik konuşmalar
bir yana iki kardeş kent arasındaki işbirliğinin meyvelerini önümüzdeki bahar
aylarında alacağımızın sinyalini Frankfurt’ta verilen resepsiyonda Ticaret ve
Sanayi Odası Başkanı Dr. Müller’den öğrendik.
UTİB Başkanlığının yanı sıra BTSO Başkanlığı şapkası da
bulunan İbrahim Burkay, seçim günlerinde dile getirdiği Bursa’nın savunma
sanayi ve teknoloji yatırımlarından pay alması konusundaki sözlerini kulak
arkası etmemiş. Üstelik ev tekstilindeki başarısı sayesinde yabancılarla
kurduğu sıcak ilişkileri somut adımlar atmak için kullanıyor. Finans merkezi
Frankfurt, Alman ekonomisini yönlendiriyor. Burkay’ın yaptığı teklif de en
yetkili ağızdan karşılık bulmuş üstelik.
Frankfurt Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dr. Müller,
yemekteki konuşmasında, hem ders, hem de müjdeyi verdi.
Müller, iyi bir ekonomist. Kriz değerlendirmesini yaparak
başladığı konuşmasında, Almanya ve Türkiye’nin krizden nasıl dimdik ayakta
çıktığının püf noktasını da anlattı. 2006 yılında, Almanya’nın ekonominin
lokomotifi olma özelliğini kaybettiğinin dünyada konuşulmaya başlandığını
hatırlatan Müller, Anglo-Sakson ekonomilerin üretime dayalı olmayan
büyümesinden kaynaklanan sıkıntılarının krizle ortaya çıktığını söyledi.
Üretime dayalı ekonomileri ve ihracat güçleriyle Türkiye ve Almanya’nın krizde
ayakta kalmayı başardığını kaydeden Müller, 2,5 yıl önce imzalanan anlaşmayla
somut çözümler için adım atılacağını ifade etti. Müller, “Gerçekten somut
projeler gerçekleştirmek istiyoruz. Bunun için Türk ve Alman işadamlarını bir
araya getireceğiz. Bursaspor’un Teknik Direktörünün Daum olduğunu biliyorum.
Daum ile yakalayamadığımız başarıyı birlikte işler yaparak elde edeceğiz"
dedi.
Müller’in bu sözleri hem Vali Karaloğlu’nu hem de Burkay’ı
oldukça sevindirdi. Bahar aylarında iki ülkenin ortak yatırımcıları bir araya
gelecek. Bu çerçevede Franfurt’ta Türk Günü, Bursa’da Frankfurt Günü
düzenlenecek ve ortak yatırımlar için zemin hazırlanacak. Gerisi şirketlere
kalmış.
Bursa’nın çehresinin yabancı yatırımcılarla nasıl
değiştiğini biliyoruz. Otomotiv sektöründe, Fiat, Renault ve Bosch’un
gerçekleştirdiği yatırımlar ortada. Bugün ihracatın parlayan yıldızları. Yarın
yeni ortaklıklar ve yabancı yatırımlarla savunma ve uzay sanayi konusunda Bursa
neden bir adım ilerde olmasın.
Bunu da dünyaya örnek olan Türk girişimcilerin başaracağına
inanıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder