27 Aralık 2013 Cuma

BEYAZ CENNETİN TADI YOK


Kar yok, teleferik yok...
Yağış olmazsa velhasıl bu sezon Uludağ’ın tadı yok.
Oysa, Balkanlardan gelmeyi çok seven soğuk ve yağışlı havanın etkisiyle kar kalınlığı 15 gün öncesine kadar nerdeyse bir metreye ulaşmıştı.
Bu sabah meteorolojiye sorduk. Kar kalınlığı 34 santimetreye kadar düşmüş. Üstelik pazartesi gününe kadar da yağış yok. Hava sıcaklığı ise sıfırın altında 4 dereceye kadar düştü.
Bu yıl şansızlık aslında yeni teleferiğin sezon açılışına yetişmemesiyle başladı. Üstüne bir de kar yağışı olmayınca beyaz cennetin tadı kaçtı.
Aslında ta 2007’de yine kurak sezonlar yaşanınca otelciler o zamanın parasıyla 3 milyon YTL ödeyip kar makinası da almışlardı.
Ancak harcanan paranın ne yazık ki çöpe gittiği kısa bir süre sonra anlaşıldı. Çünkü aletleri yaz aylarından bakıma almak gerekiyor. Pistlerdeki yerini hazırlamak falan uzun iş. Üstelik hava sıcaklığının da eksi 5 derece ve altında olması gerekiyor.
Şimdi başlayalım deseniz bile 15-20 gün sürer.
Pazartesi güne kadar yağış olmazsa yılbaşını Uludağ’da geçirmek isteyen ve paket programlara iki kişi için 3 bin lirayı gözden çıkaran tatilcilerin de hevesleri kursaklarında kalacak gibi.
Umarım, yılbaşı günü kar yağar da hem tatilcilerin hem de günübirlikçilerin yeni yılda kar zevki boşa çıkmaz.

*******
ÖNEMLİ BİR ADIM AMA YETMEZ

Lodos, Bursa’ya hem hayat veriyor hem de hayat alıyor.
Güneybatı’dan esen bu rüzgar sayesinde Bursa’nın havası pırıl pırıl hale gelirken, yarattığı ılıman iklimle yeşile can verir. Çünkü lodosun arkasından mutlaka yağış gelir.
Bir de kötü yüzü vardır lodosun. Esti mi çatıları uçurur, ağaçları devirir, bir süre dışarıda kalırsanız dayanılmaz bir baş ağrısı canınızdan bezdirir.
Bununla da kalsa iyi bacalardan çıkan dumanı geri teptirir, ardından da sinsi karbon monoksitin zehriyle can alır.
Dile kolay 2013 yılında 12 can karbon monoksit zehirlenmesinin kurbanı oldu, bin 133 kişi de zehirlenerek hastanelere kaldırıldı.
Geçen hafta ki yazımda insan hayatının bu kadar ucuz olmaması gerektiğini söylemiştim.
Çünkü karbon monoksit cihazının fiyatı 70 liraydı.
Beklediğim ve önerdiğim çözümün ilk sinyalini sabah saat 07.00’de radyodaki haber bültenin de dinleyince “işte bu kadar” dedim.
Konu nihayet Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın dikkatini çekmiş. Yoksul ailelere ücretsiz karbon monoksit cihazı dağıtılacakmış.
Önemli bir adım ama yetmez.
Ekonomik krizle boğuşan Yunanistan, sırf hava kirliliğini önlemek için soğuk günlerde elektrik ücreti almamaya başlamış.
Dünyanın 17’inci büyük ekonomisine sahip, Türkiye, yoksul ailelere belirli bir miktarda elektrik ya da doğalgaz veremez mi?
Ya da Bursalı genç mucit Emre Benlioğlu’nun baca projesi gibi çalışmalar incelenip vatandaşlara dağıtılamaz mı?
Bu sayede hem canlar gitmez hem de kentlerin havası temiz kalır.

******
BURSA GERÇEKTEN FUAR KENTİ OLDU

TÜYAP’in sloganıydı: “Bursa fuarlar kenti olacak”
Sonunda oldu.
TÜYAP Bursa Genel Müdürü İlhan Ersözlü’nün yıllık faaliyetleri değerlendirdiği basın toplantısında açıkladığı rakamlara göre, TÜYAP Bursa, 2013’te yüzde 30 büyüdü.
Hem de işportacı mantığıyla düzenlenen etkinliklerle değil, dört dörtlük fuarlarla bunu başardı. 17 ayrı fuara 62 ülkeden 833 bin 411 ziyaretçi katılımcı firmalarla buluştu, 600 milyon doların üzerinde iş bağlantısı yapıldı. 2014 yılı öngörüleri de 19 fuara 50 ülkeden iki bin 200 katılımcı. Bu rakamlar Bursa’yı İstanbul ve İzmir’den sonra en çok fuar düzenleyen 3’üncü şehir konumuna yükseltiyor.
İstanbul’da mekanlarını genişleten, konaklama için otel bile yapan TÜYAP, önümüzdeki günlerde Fuar alanının genişletilmesi için Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın kapısını çalarsa hiç şaşırmayın.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yatırımcı çıkmayınca Büyükşehir yapacak

  27 Ekim 2021 Çarşamba, 07:56     Bursa'da yerel gündem son aylarda oldukça hareketlendi. Emek-Şehir hastanesi metro hattından T2'y...