1 Kasım 2013 Cuma

ÜRETİM BURSA, VİTRİN İSTANBUL


Tamam kabulümüz, İstanbul artık bir dünya kenti. Başta finans olmak üzere Türkiye’nin hemen hemen tüm şirketleri artık bu mega ötesi kentten yürütülüyor. En çok ihracat,  bu kentten yapıldığı gibi en çok vergi de yine bu burada yaşayanlar tarafından ödeniyor.

Ancak, bazı sektörlerde de üretimin kalbi Bursa, Kocaeli ve Sakarya gibi megapol olmaya aday kentlerde atıyor. Otomotiv denince akla hemen Bursa’nın gelmesinin arkasında yılların emeği ve birikimi var.

Bunları neden yazıyorsun herkes biliyor dediğinizi duyar gibi oluyorum.
Nedeni var elbette.

TÜYAP Bursa Uluslar arası Fuar ve Kongre Merkezi’nde 5-10 Kasım tarihleri arasında Bursa Otoshow 2013 kapılarını açıyor. İki yılda bir gerçekleştirilen Bursa Otoshow’u 2011 yılında 122 bin 490 kişi tarafından ziyaret edilmişti. Bu yıl yüzde 25 büyüme ile 4 ayrı salon ve fuayeden oluşan kapalı alana 150 bin ziyaretçi bekleniyor.

Fuarın olmazsa olmazlarından mankenler de tamam. Elif Ece Uzun, Tatsyana Tsvikeviç, Ece Gürsel, Şebnem Schaffer, bir birinden güzel otomobillerle poz verip şov yapacaklar.

Bu ön bilgiden sonra gelelim can alıcı noktaya. Bu tür fuarların en önemli özelliklerinden biri TÜYAP Bursa Fuarcılık A.ş Genel Müdürü İlhan Ersözlü’nün de belirttiği gibi satışlara artı değer kazandırmak, otomobil alacak tüketicilere alternatifleri sunmak.

Bana kalırsa en önemli özellik markaların yeni otomobillerinin ilk lansmanının yapılması.
Onun için diyorum üreten Bursa, vitrin İstanbul. Bugün Bursa’da üretilip, dünyada bir numara olan modeller var. Sadece büyük markaları demiyorum. Devlerin yanında yarattıkları ürünlerle piyasada söz sahibi olanları da sayıyorum.

Şimdi diyeceksiniz ki orası İstanbul, Paris veya Cenevre. İletişimin bu kadar geliştiği günümüz de artık bunların ne önemi var. Zaten otomobil firmaları bu fuarlara medyayı taşımıyor mu? Bu lansmanları televizyonlar da canlı veriyor. Üstelik kente de katkı sağlanıyor. Fuarlardan istenilen de bu değil mi?

Umarım ileriki yıllarda TÜYAP, hiç olmazsa bir Bursa markanın lansmanını kendi üretim yerinde sağlar.

*******

TATLISES’E HİÇ YAKIŞMADI

Aslında hiç yazmayacaktım ama bir imajın bende yarattığı hayal kırıklığını ifade edemeden geçemeyeceğim.
İbrahim Tatlıses, bugün Türkiye’nin en önemli seslerinden biri olarak tarihimizdeki yerini şimdiden aldı bile. Uğradığı saldırı hepimizi derinden yaraladı. Kimilerinin ekranın başında gözyaşı döktüğüne şahidim.
Sanatçı geçen hafta Bursa’ya geldi. DHA Bursa Bürosu’nun hemen yanı başındaki restoranda yemek yediğini öğrenince gazetecilik refleksi bu ya, Magazin muhabirimiz Recai Güler ve Kameraman Faruk Kahraman makinalarını alıp, restoranın koştular. Üstelik öyle çekime falan başlamadan önce selam vermek istediler.

Koca sanatçının verdiği karşılık ise hiç de kendisine yakışan cinsten değildi. Çünkü arkadaşlarımızın niyeti önce izin alıp, sonra çekim yapmaktı.
Ne oldu peki? Yanındakilere öylesine ve gazetecilere öylesine kaba bir üslupla davrandı ki,  arkadaşlarımız yanıt dahi vermeden restoranı terk ettiler.

Hem benim hem de arkadaşların kafasındaki Tatlıses imajı ise yerle bir oldu.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yatırımcı çıkmayınca Büyükşehir yapacak

  27 Ekim 2021 Çarşamba, 07:56     Bursa'da yerel gündem son aylarda oldukça hareketlendi. Emek-Şehir hastanesi metro hattından T2'y...