Biz,
Arapları Bursa’ya yatırıma davet ederken, Amerikalı Bursalı yatırımcıyı emlak
almak için Miami’ye çağırıyor. Üstelik Florida Miami’de ev almak hem Türkiye’den
daha ucuz hem de getirisi daha fazla.
Ben de inanmadım önce…
Ben de inanmadım önce…
Önce Bursa
Erkek Lisesi’ni ardından Uludağ Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği
Bölümü Mezunu Süha Çolakoğlu’nu dinledikten sonra dünyanın artık bir köy haline
geldiğini bir kez daha anladım.
Çolakoğlu, Türkiye’de bugün çok bilinen bir çok şirkette üst düzey yöneticilik yaptıktan sonra önce Brüksel ardından Florida’ya yerleşme karar vermiş. Ama Türkiye’deki deneyimlerinden farklı bir alanda emlak ticaretiyle uğraşan Çolakoğlu ile eski dostlarıyla buluşmasında sohbet etme imkanı bulduk.
Hem dünyadaki emlak piyasası ile ilgili gelişmeleri hem de bugünlerde en çok tartışılan Kentsel dönüşümü sorduk. Anlattıkları ilginç ve bir o kadar da yararlanılması gereken konular.
2008 yılında mortgage ile birlikte yaşanan, dünyaya dalga dalga yayılan ve halen Avrupa’da ülke ekonomilerini iflasa sürükleyen ekonomik krizin fitilinin nasıl ateşlendiğini anlatan Çolakoğlu’nun verdiği bilgiye göre, kriz sonrası bankaların eline geçen emlak fiyatları yüzde 50’nin üzerinde değer kaybettiği için yatırım amaçlı alımlar cazip hale gelmiş.
Çinliler ve Güney Amerika ülkelerinden gelenler yoğun şekilde emlak alımı yapıyor.
Yüzde 30’u peşin 30 yıl vade ve yıllık yüzde 4 faizle her isteyen-buna özellikle dikkat çekmek lazım. Yani bu imkan için illa ABD vatandaşı veya oturma izniniz olması gerekmiyor- alabiliyor. 9-10 yılda kira geliriyle kendini amorti eden mülklerin aylık getirisi de Türkiye’nin nerdeyse 2,5 katı.
Eskiden sanatçıların ilgi gösterdiği haberlerinin de boy boy gazetelerde yer aldığı Miami’ye normal yatırımcılarda gitmeye başlamış. Çolakoğlu’nun şirketine Türkiye’den haftada 2-3 başvuru geliyormuş.
ABD’deki emlak piyasasından konuyu dönüp dolaştırıp yaşadığımız güncel soruna yani kentsel dönüşüme getiriyoruz.
Çolakoğlu, Türkiye’de bugün çok bilinen bir çok şirkette üst düzey yöneticilik yaptıktan sonra önce Brüksel ardından Florida’ya yerleşme karar vermiş. Ama Türkiye’deki deneyimlerinden farklı bir alanda emlak ticaretiyle uğraşan Çolakoğlu ile eski dostlarıyla buluşmasında sohbet etme imkanı bulduk.
Hem dünyadaki emlak piyasası ile ilgili gelişmeleri hem de bugünlerde en çok tartışılan Kentsel dönüşümü sorduk. Anlattıkları ilginç ve bir o kadar da yararlanılması gereken konular.
2008 yılında mortgage ile birlikte yaşanan, dünyaya dalga dalga yayılan ve halen Avrupa’da ülke ekonomilerini iflasa sürükleyen ekonomik krizin fitilinin nasıl ateşlendiğini anlatan Çolakoğlu’nun verdiği bilgiye göre, kriz sonrası bankaların eline geçen emlak fiyatları yüzde 50’nin üzerinde değer kaybettiği için yatırım amaçlı alımlar cazip hale gelmiş.
Çinliler ve Güney Amerika ülkelerinden gelenler yoğun şekilde emlak alımı yapıyor.
Yüzde 30’u peşin 30 yıl vade ve yıllık yüzde 4 faizle her isteyen-buna özellikle dikkat çekmek lazım. Yani bu imkan için illa ABD vatandaşı veya oturma izniniz olması gerekmiyor- alabiliyor. 9-10 yılda kira geliriyle kendini amorti eden mülklerin aylık getirisi de Türkiye’nin nerdeyse 2,5 katı.
Eskiden sanatçıların ilgi gösterdiği haberlerinin de boy boy gazetelerde yer aldığı Miami’ye normal yatırımcılarda gitmeye başlamış. Çolakoğlu’nun şirketine Türkiye’den haftada 2-3 başvuru geliyormuş.
ABD’deki emlak piyasasından konuyu dönüp dolaştırıp yaşadığımız güncel soruna yani kentsel dönüşüme getiriyoruz.
Türkiye’deki
mortgage uygulamaları 2008 yılındaki ekonomik krizin kurbanı oldu. Hükümet
bunun yerine iktidara gelir gelmez başlattığı TOKİ aracılığıyla konut yapımına
yöneldi.
Ancak kentsel dönüşümle birlikte rakamlar o kadar büyüdü ki, TOKİ’nin bunun altından kalkmasına imkan yok.
Peki, kentsel dönüşümde finans nasıl sağlanacak?
Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe televizyondan açıkça vatandaşın en büyük sıkıntısını yetkili ağız olarak deklare ediyor.
Vatandaşın evi isteniyor ancak karşılığında ev alabilmesi için ekonomik şartlar gereği para ödemesi lazım. Çoğu emekli ve dar gelirli nasıl ödeyecek? Altepe’ye göre vatandaş bankadan korkuyor. Faizin altına girmekten çekiniyor. O yüzden devletin devreye girip fon oluşturması lazım.
Çolakoğlu’na soruyoruz? Başkan haklı mı? Diye…
Ancak kentsel dönüşümle birlikte rakamlar o kadar büyüdü ki, TOKİ’nin bunun altından kalkmasına imkan yok.
Peki, kentsel dönüşümde finans nasıl sağlanacak?
Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe televizyondan açıkça vatandaşın en büyük sıkıntısını yetkili ağız olarak deklare ediyor.
Vatandaşın evi isteniyor ancak karşılığında ev alabilmesi için ekonomik şartlar gereği para ödemesi lazım. Çoğu emekli ve dar gelirli nasıl ödeyecek? Altepe’ye göre vatandaş bankadan korkuyor. Faizin altına girmekten çekiniyor. O yüzden devletin devreye girip fon oluşturması lazım.
Çolakoğlu’na soruyoruz? Başkan haklı mı? Diye…
Yüzde 100
haklı olduğunun altını çizerek, ABD’deki emlak modelini anlatıyor. İnşaat
sektörü o kadar kurumsallaşmış ki, inşaatını yapanından denetleyene,
aracısından satışı yapana kredi vereninden ödemelerin takibini yapana kadar
hepsi devletten lisans alması gereken şirketlerden oluşuyor.
Bizim inşaat sektörüne baktığımızda ise bir tek yapı denetiminde o da 1999 depremi sayesinde lisans var.
Diğerleri ise yapanların vicdanına kalmış.
Kentsel dönüşüm için yasa çıktı ancak sadece yasanın çıkması yetmiyor. Uygulama aşamasında çok daha büyük sorunlarla karşılaşılabilir. Doğanbey’de katılım yüzde 99 olmasına rağmen neler yaşandığını hep birlikte gördük. O yüzden uygulama esaslarına ilişkin düzenlemelerin bir an önce yapılması gerekiyor.
Kervan yolda düzelir mantığıyla işler yürütülmeye çalışılırsa bu işin içinden çıkılamaz.
Bizim inşaat sektörüne baktığımızda ise bir tek yapı denetiminde o da 1999 depremi sayesinde lisans var.
Diğerleri ise yapanların vicdanına kalmış.
Kentsel dönüşüm için yasa çıktı ancak sadece yasanın çıkması yetmiyor. Uygulama aşamasında çok daha büyük sorunlarla karşılaşılabilir. Doğanbey’de katılım yüzde 99 olmasına rağmen neler yaşandığını hep birlikte gördük. O yüzden uygulama esaslarına ilişkin düzenlemelerin bir an önce yapılması gerekiyor.
Kervan yolda düzelir mantığıyla işler yürütülmeye çalışılırsa bu işin içinden çıkılamaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder