Sümerbank Merinos Yünlü Sanayi
Dokuma Fabrikası Cumhuriyetin en önemli
sanayi tesislerinden biriydi.
Temeli 28 Kasım 1935’te dönemin Başkanı İsmet İnönü ve İktisat Vekili Celal Bayar tarafından atılmış, açılışı ise 2 Şubat 1938 tarihinde, Bursa’ya yaptığı 17.’inci ziyaretinde Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından yapılmıştı:
Atatürk fabrikanın anı defterine “Sümer Bank Merinos Fabrikası, çok kıymetli bir eser olarak milli sevinci arttıracaktır. Bu eser yurdun, hususiyle Bursa bölgesinin endüstri inkişafına (gelişimine) ve büyük milli ihtiyacın giderilmesine yardım edecektir. Eserin başarılmasından Ekonomi Bakanlığını tebrik ederim. Sümer Bank Direktörlüğüne teşekkür ve fabrikayı gördüğüm gibi yüksek bilgi ve tam düzenli idarede direktörüne başarılar temenni ederim.” Cümlelerini yazarak Bursa’nın bugün sanayi merkezi olmasının ilk adımının atıldığını anlatmak istemişti.
Öyle de oldu.
Merinos sayesinde bugün kime sorsanız Bursa tekstilin kalbinin attığı kenttir.
Tesis uzun yıllar hizmet verdikten sonra atıl hale gelince kent tarihi açısından en önemli adımlardan biri atılarak, Büyükşehir Belediyesine verildi.
Dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin, Bursa tarihine imzasını atacak kongre ve kültür merkezi için Avrupa’yı dolaştı ve bugün dünyadaki bir çok projeyle yarışacak Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nin yapılmasına öncülük etti.
Bu arada Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın yaptığı katkıları da gözardı etmemekte fayda var.
Onların maddi desteği olmazsa bu eser belki de ortaya çıkmazdı.
Sonuç itibarıyla Atatürk Kongre Kültür Merkezi; 1800, 900, 800 ve 500 kişilik salonların yanında, 50 ve 100’er kişilik 11 adet seminer odası ile Türkiye’nin altı kongre merkezinden biri haline geldi.
Korunan 208 bin metrekarelik yeşil alanı da dahil olmak üzere Bursa’nın gözbebeği haline gelen Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi, (Merinos AKKM) Genel Koordinatör Semih Pala’nın geçtiğimiz günlerde açıkladığı verilere göre iki yılda bin 441 etkinliğe ev sahipliği yaparak bir milyon kişinin ziyaret ettiği hareketlilik yaşadı.
Bu kadar övgüler yağdırdığımız ve kent yöneticilerinin de gelen yerli ve yabancı konuklarını gezdirdiği Bursa’nın prestij mekanı, bilin bakalım bugünlerde kime ev sahipliği yapıyor?
Son ameliyat tekniklerinin tartışıldığı cerrahi kongresine mi? Yoksa bilgisayar teknolojileri ve yazılımların ele alındığı bilişim kongresine mi?
Temeli 28 Kasım 1935’te dönemin Başkanı İsmet İnönü ve İktisat Vekili Celal Bayar tarafından atılmış, açılışı ise 2 Şubat 1938 tarihinde, Bursa’ya yaptığı 17.’inci ziyaretinde Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından yapılmıştı:
Atatürk fabrikanın anı defterine “Sümer Bank Merinos Fabrikası, çok kıymetli bir eser olarak milli sevinci arttıracaktır. Bu eser yurdun, hususiyle Bursa bölgesinin endüstri inkişafına (gelişimine) ve büyük milli ihtiyacın giderilmesine yardım edecektir. Eserin başarılmasından Ekonomi Bakanlığını tebrik ederim. Sümer Bank Direktörlüğüne teşekkür ve fabrikayı gördüğüm gibi yüksek bilgi ve tam düzenli idarede direktörüne başarılar temenni ederim.” Cümlelerini yazarak Bursa’nın bugün sanayi merkezi olmasının ilk adımının atıldığını anlatmak istemişti.
Öyle de oldu.
Merinos sayesinde bugün kime sorsanız Bursa tekstilin kalbinin attığı kenttir.
Tesis uzun yıllar hizmet verdikten sonra atıl hale gelince kent tarihi açısından en önemli adımlardan biri atılarak, Büyükşehir Belediyesine verildi.
Dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin, Bursa tarihine imzasını atacak kongre ve kültür merkezi için Avrupa’yı dolaştı ve bugün dünyadaki bir çok projeyle yarışacak Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nin yapılmasına öncülük etti.
Bu arada Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın yaptığı katkıları da gözardı etmemekte fayda var.
Onların maddi desteği olmazsa bu eser belki de ortaya çıkmazdı.
Sonuç itibarıyla Atatürk Kongre Kültür Merkezi; 1800, 900, 800 ve 500 kişilik salonların yanında, 50 ve 100’er kişilik 11 adet seminer odası ile Türkiye’nin altı kongre merkezinden biri haline geldi.
Korunan 208 bin metrekarelik yeşil alanı da dahil olmak üzere Bursa’nın gözbebeği haline gelen Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi, (Merinos AKKM) Genel Koordinatör Semih Pala’nın geçtiğimiz günlerde açıkladığı verilere göre iki yılda bin 441 etkinliğe ev sahipliği yaparak bir milyon kişinin ziyaret ettiği hareketlilik yaşadı.
Bu kadar övgüler yağdırdığımız ve kent yöneticilerinin de gelen yerli ve yabancı konuklarını gezdirdiği Bursa’nın prestij mekanı, bilin bakalım bugünlerde kime ev sahipliği yapıyor?
Son ameliyat tekniklerinin tartışıldığı cerrahi kongresine mi? Yoksa bilgisayar teknolojileri ve yazılımların ele alındığı bilişim kongresine mi?
Hayır bilemediniz.
Koca kültür merkezi semt pazarına döndü.
Büyükşehir Belediyesi, Temaşa-i Ramazan etkinlikleri kapsamında Merinos Parkı’nda Osmanlı mimarisini andıran yaklaşık 100 stand açtı. Stantlar, belediye tarafından bir organizasyon firmasına ihale edildi. Kıyafet, el işi, ayakkabı, mutfak eşyası ve kitap satan firmalara aylık 4 bin liraya kiralanan stantlar park alanını semt pazarına çevirdi.
Muhabir arkadaşımız Sebile Çetin’in çektiği fotoğraflar da bunun en güzel belgesi.
Bir tarafta penyeler, diğer yanda çanta boncuk, aksesuar, bir tek domates biber eksik. O da olsa dekor tamamlanacak.
Gündüz oruç tutanlar gece parka akın ediyor. Hem park gezmesi hem alışveriş.
Koca uluslar arası kültür merkezi ne hale gelmiş.
Şimdi diyeceksiniz ki içerdeki salonlarla parkın ilgisi yok. Kültür merkezinin parkında kurulmuş ne olacak yani?
İçerde kurulanı da var merak etmeyin. O da yılbaşı öncesi incik boncuk pazarı adı da hediyelik eşya fuarı.
Bu tür prestij mekanların bu şekilde kullanımı Bursa’ya hiç yakışmıyor.
Üstelik koskoca merkez kendi amacına da hizmet vermekten uzak.
Ameraka’yı yeniden keşfetmenin anlamı yok. Eskiden kitap karıştırın derlerdi, şimdiler de moda internette sörf yapın göreceksiniz. Dünyada bu tür mekanlar nasıl yönetilip, işletiliyor. O zaman farkı anlayacak ve göreceksiniz.
Koca kültür merkezi semt pazarına döndü.
Büyükşehir Belediyesi, Temaşa-i Ramazan etkinlikleri kapsamında Merinos Parkı’nda Osmanlı mimarisini andıran yaklaşık 100 stand açtı. Stantlar, belediye tarafından bir organizasyon firmasına ihale edildi. Kıyafet, el işi, ayakkabı, mutfak eşyası ve kitap satan firmalara aylık 4 bin liraya kiralanan stantlar park alanını semt pazarına çevirdi.
Muhabir arkadaşımız Sebile Çetin’in çektiği fotoğraflar da bunun en güzel belgesi.
Bir tarafta penyeler, diğer yanda çanta boncuk, aksesuar, bir tek domates biber eksik. O da olsa dekor tamamlanacak.
Gündüz oruç tutanlar gece parka akın ediyor. Hem park gezmesi hem alışveriş.
Koca uluslar arası kültür merkezi ne hale gelmiş.
Şimdi diyeceksiniz ki içerdeki salonlarla parkın ilgisi yok. Kültür merkezinin parkında kurulmuş ne olacak yani?
İçerde kurulanı da var merak etmeyin. O da yılbaşı öncesi incik boncuk pazarı adı da hediyelik eşya fuarı.
Bu tür prestij mekanların bu şekilde kullanımı Bursa’ya hiç yakışmıyor.
Üstelik koskoca merkez kendi amacına da hizmet vermekten uzak.
Ameraka’yı yeniden keşfetmenin anlamı yok. Eskiden kitap karıştırın derlerdi, şimdiler de moda internette sörf yapın göreceksiniz. Dünyada bu tür mekanlar nasıl yönetilip, işletiliyor. O zaman farkı anlayacak ve göreceksiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder