Karacabey ve Mustafakemalpaşa, Türkiye’nin en verimli
ovaları hele sulu tarım başladıktan sonra tarım ambarı haline geldi.
Kuru dalı dikseniz hemen yeşeriverecek kadar verimli üstelik.
Bir zamanlar Türkiye’nin soğan deposuydu.
Adana ve Polatlı solladı geçti ama halen bu bölge, ülkenin salçalık domates üretim merkezi. 14 salça fabrikası üretim yapıyor.
Bir zamanlar Türkiye’nin soğan deposuydu.
Adana ve Polatlı solladı geçti ama halen bu bölge, ülkenin salçalık domates üretim merkezi. 14 salça fabrikası üretim yapıyor.
Tarıma dayalı üretim yapan Sütaş ve Nestle gibi devlerin de
fabrikaları bu bölgede.
Ancak bu verimli tarım arazileri için tehlike çanları çalmaya başlıyor.
İstanbul-İzmir Otoyolu’nun hayata geçmeye başlamasıyla birlikte tarlalar hızla el değiştiriyor.
Zaten İstanbul’un genişleme bölgesi içinde yer aldığının açıklanmasının ardından arsa spekülatörleri bölgeye akın etmeye başlamıştı.
Ancak bu verimli tarım arazileri için tehlike çanları çalmaya başlıyor.
İstanbul-İzmir Otoyolu’nun hayata geçmeye başlamasıyla birlikte tarlalar hızla el değiştiriyor.
Zaten İstanbul’un genişleme bölgesi içinde yer aldığının açıklanmasının ardından arsa spekülatörleri bölgeye akın etmeye başlamıştı.
Şimdi atağa geçtiler.
Dekarı 8-10 milyar civarındaki tarlalar dönüm dönüm kapatılıyor. Tarlayı alan spekülatör tapuyu kasasına koyarak bekliyor. Ekip biçtiği de yok.
Bu uyarıyı yapan bölgenin tarım duayeni Karacabey Ziraat Odası Meclis Başkanı Nuri Karaca.
Dekarı 8-10 milyar civarındaki tarlalar dönüm dönüm kapatılıyor. Tarlayı alan spekülatör tapuyu kasasına koyarak bekliyor. Ekip biçtiği de yok.
Bu uyarıyı yapan bölgenin tarım duayeni Karacabey Ziraat Odası Meclis Başkanı Nuri Karaca.
Spekülatörler haklı hemen 30 kilometre ötede bir zamanlar
şeftali bahçesi olan Özlüce’de arsanın dekarı bir trilyona, Karacaoba’da ise
500 milyara çıktığına göre, Karacabey’deki tarlalar sudan ucuz.
Karaca, “Eskiden de çiftçi sıkıntı çekerdi ve tarlasını yanındaki komşusuna satar, üretim devam ederdi” diyor.
Şimdi öyle değil, tarlayı alan arsaya çeviriyor, ekip biçme yok.
Rantın geleceği kesin olduğu için beklemeye başlıyor.
Yani alınan araziler tarım dışı amaçlarda kullanılacak.
Karaca, “Eskiden de çiftçi sıkıntı çekerdi ve tarlasını yanındaki komşusuna satar, üretim devam ederdi” diyor.
Şimdi öyle değil, tarlayı alan arsaya çeviriyor, ekip biçme yok.
Rantın geleceği kesin olduğu için beklemeye başlıyor.
Yani alınan araziler tarım dışı amaçlarda kullanılacak.
Karacabey ve Mustafakemalpaşa ovaları diye bir şey
kalmayacak.
Karaca, otoyola ve sanayiye karşı olmadıklarını söyleyerek ekliyor. “Binlerce dönüm kıraç arazi sanayi için beklerken, İstanbul’un arka bahçesi olmamız yüzünden milyonlarca dönüm arazinin sanayiye kurban edilmesini istemiyoruz. İddia ediyorum. Otoyol devreye girince 5 yıl içinde bu bölgede tarım diye bir şey kalmayacak”
Karaca, otoyola ve sanayiye karşı olmadıklarını söyleyerek ekliyor. “Binlerce dönüm kıraç arazi sanayi için beklerken, İstanbul’un arka bahçesi olmamız yüzünden milyonlarca dönüm arazinin sanayiye kurban edilmesini istemiyoruz. İddia ediyorum. Otoyol devreye girince 5 yıl içinde bu bölgede tarım diye bir şey kalmayacak”
Karaca’ya göre arsa fiyatları da bu düzeyde kalmayacak. İlk
kazmanın vurulduğu bölgelerde arazi fiyatları uçmuş. Orhangazi’de yola yakın
bölgelerde dekarı 80 milyara çıkmış. Arka bölümlerin dekarı ise 30 milyar. Aynı
akibet Karacabey ve Mustafakemalpaşa’yı da bekliyor.
Karaca, sitemini çok anlamlı bir cümle ile bitiriyor.
”Tarımdan vazgeçtik, sağlımızda gidecek. İstanbul’un silindir gibi ezdiği bir Çorlu, bir Dilovası olmak istemiyoruz”
Karaca, sitemini çok anlamlı bir cümle ile bitiriyor.
”Tarımdan vazgeçtik, sağlımızda gidecek. İstanbul’un silindir gibi ezdiği bir Çorlu, bir Dilovası olmak istemiyoruz”
Bize göre burada en önemli görev yine Bursa’ya düşüyor. Biz
kendi genişleme ve gelişme planlarını yapmazsak İstanbul, gelip tüm bölgeyi
yutar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder