Bursa okyanusu geçerken, derede boğuluyor

Bursa, son yılların en hareketli günlerini yaşıyor. Yıllardır beklenen ve istenen bir çok yatırım ve hizmet öyle davul zurna çalmadan bir bir gerçekleşiyor.
İnsan anı yaşadığı için de bunun farkına varamıyor.
Ne oluyor da bir farkında değiliz dediğinizi duyar gibi oluyorum.
Sayayım isterseniz.

Bursa’nın demiryolu rüyası, hem de hızlı tren olarak gerçekleşiyor.
CHP Milletvekili Kemal Demirel, belki de siyaset hayatı boyunca bunun hayalini kurmuştu.
Hiç ortada yokken 4 yıl önce İstanbul-Güzelyalı arasındaki hızlı feribot seferleri başladı, şimdi, Gemlik Körfezi seferleri konuşuluyor.
Yıllarca çevre yolunu beklemiştik. Şimdi İstanbul-Bursa-İzmir otoyolu projesi için gün sayıyoruz.
Daha bitmedi...
Ulaşım sorunu dedik yıllar boyunca kent içinde raylı sistemi konuştuk durduk. Şimdi Bursa demir ağlarla örülüyor. Üstelik tamamı bize ait tramvayı bile yapmayı başardık.
Bursaray’ın bir ucu üniversitede diğer uçları Emek ve Kestel’de.
T1 adı verilen Heykel-Kentmeydanı-Terminal arasında ring seferler yapacak olan tramvay hattının temeli temmuz ayında atılıyor.
Yıllarca atıl kalan Yenişehir Havaalanı’nı da özel sektör kurtaracak. Araplarla ortak olan bir Türk şirketi Balkanlardan Orta Doğu’ya günlük seferlere hazırlanıyor.
Turizm zirvesi ile Bursa’nın farkına varan Araplar da yatırım imkanları arıyor.
Uludağ’ın yeniden yapılması için çok önemli adımlar atılıyor.
Özel sektör yatırım konusunda devletten geri kalmıyor.
Çoğu dünyaca ünlü bir çok marka otel Bursa’da konuklarını ağırlamaya başladı bile.
Tüm bu olumlu gelişmeler olurken, Bursa’ya yakışmayan çok sayıda da sorun ortaya çıkıyor.
Örnek mi istiyorsunuz?
İstanbul-İzmir Otoyolu’nun geçeceği Uluabat ve çevresinin feryadı duyulmuyor.
Hızlı tren garıyla ilgili tartışmalar bitmiyor.
Başköy’de bir yudum su için kadınlar gözyaşı döküyor, direniyor.
Çok basit nedenlerle hastanelerde yangın çıkıyor.
Karsak deresi Orhangazi’nin tüm kirliliğini körfeze akıtıyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe bile bundan şikayet ediyor.
Kaçak yapılaşma nedeniyle oluşan bölgelerde kentsel dönüşümle ilgili adımlar bir türlü atılmadığı gibi herkes topu bir başkasına yönlendiriyor.
Yani kısacası Bursa okyanusu geçerken, derede boğuluyor.