28 Mart 2011 Pazartesi

BURSA’NIN ULAŞIM ÇİLESİ




Akaryakıta gelen yüksek zamlar sonrası kendi çapımda tasarruf tedbirlerini uygulamaya başladım. Haftanın her günü otomobille işe gelmek yerine toplu taşım araçlarını kullanmaya başlayınca dışardan gözlemlediğimiz sorunun insanların hayatını nasıl etkilediğini yakından görme fırsatı buldum.
Tanık olduğum birkaç olayı anlatarak sorunun son fotoğrafını sunmaya çalışacağım.
Akşam saat 18.30 belediye otobüsü. Hani şu minibüs hatları kaldırıldıktan sonra verilen halk otobüslerinden... Girişinde yolcu kapasitesi yazıyor. Koltuk 45, ayakta 46. Oturandan daha çok ayakta seyahat ediliyor. Sabah ve akşam saatlerinde ayaktaki yolcu sayısının 60’a ulaştığını sayarak gördüm. Resmen balık istifi. Ön kapıdan yolcu alamaz hale gelince şoför arka kapıları açarak istifi tamamlıyor. Şoför de kendine göre haklı çünkü duraktaki yolcuyu almayınca onlar da isyan ediyor.
Üç genç kız biniyor otobüse balık istifi arasında bir araya gelerek dert yanmaya başlıyorlar. Her gün aynı eziyet canlarından bezdirmiş.
Biri, Küçük Sanayi’den Merinos’a kadar yaptığı Bursaray yolculuğunu anlatıyor. Yaşadıkları çileden çıkarmış. Kulak misafiri oluyorum. Metrodaki balık istifi yolcu taşınmasını cep telefonuyla görüntülemiş. Fotoğrafı mailime atmasını istiyorum. Konuyu yazacağımı söyleyince de seviniyor ama çözüm bulunacağına dair onun da benim gibi umudu yok, ama yine de yazalım.
Bursa’da göreve gelen tüm Büyükşehir Belediye başkanlarının açıkladığı ilk program ulaşım sorununa vurulacak neşterdir.
 DYP’li Başkan Teoman Özalp’ten ANAP’lı Erdem Saker’e, DSP’li Erdoğan Bilenser’den Ak Partili Hikmet Şahin’e ve en son yine Ak Partili Recep Altepe’ye hepsinin programında ulaşım sorununun çözümü yer alıyordu.
Kimi, “Şu çevre yolu bitsin, tamam” derken, kimi umudunu Bursaray’a bağlıyordu. Çevre yolu bitti, Bursaray seferleri başlayalı yıllar oldu. Ama Bursa’nın ulaşım sorunu maalesef bitmedi. Böyle giderse de bitmeyecek gibi.
Çünkü sorunu bir bütün olarak ele alan yok. Yıllardır yazılıp çizilen Ulaşım Master Planı’nın ilk adımları yeni yeni atılıyor.
Hala makyaj projelerle uğraşıyoruz. Örnek mi istiyorsunuz? Cumhuriyet Caddesi’ne nostaljik tramvay. İnşaatı bile insanları çileden çıkarmaya yetiyor. Kent trafiğinin ana arterlerinden biri devre dışı bırakılıyor. Dolmuş ve otobüs hatları değişiyor. İnsanların ulaşım düzeni bozuluyor.
Soruna kalıcı çözüm getirecek somut projelerden eser yok.
Çözümler konusunda o kadar uzman olmaya gerek yok. İstanbul’a gidenler sağlanan basit çözümlerle elde edilen kolaylıkları görünce neden Bursa’da yok diye soruyorlar. Yine örnek mi istiyorsunuz? Hemen söyleyeyim. Madem İstanbul yönüne yani terminalin olduğu bölgeye Bursaray yapmıyorsunuz, o zaman yol genişliği sayesinde kolayca uygulanabilecek Metrobüs hattı kurmuyorsunuz. Başka bir güzergah daha söyleyeyim, hatta iki güzergah. Biri Mudanya, diğeri yeni çevre yolundan Görükle ve yine Mudanya hatları oluşturulamaz mı?
Yok biz makyaj yapalım. Kışın buz gibi yaz aylarında fırından farksız otobüs ve Bursaray’da insanlar seyahat etsin. Nasıl olsa sesini çıkaran yok.
Zam yapılıyor, öğrenciler dışında itiraz eden yok, hatlar değişiyor insanlar kuzu kuzu uyuyor.
Sivil toplum örgütlerinin gündemi Türkiye’yi kurtarmak. Yanı başındaki insanların sorunlarını görmüyor.
İstanbul ve Ankara’da yapılan itirazlar sonucu zamlarda nasıl geri adım atıldığını gördük.
Şimdi seçim için yine kapınıza gelecekler. Gerçi genel seçim ama belediyelerin çoğu iktidar partisinden. Bari sizden oy istendiğinde her gün yaşadığınız çileleri anlatın.

Namık GÖZ
namik.goz@gmail.com

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yatırımcı çıkmayınca Büyükşehir yapacak

  27 Ekim 2021 Çarşamba, 07:56     Bursa'da yerel gündem son aylarda oldukça hareketlendi. Emek-Şehir hastanesi metro hattından T2'y...