31 Ekim 2021 Pazar

Medyadaki değişim ve Bursa'nın 'yarım asırlık çınarı'

 11 Eylül 2021 Cumartesi, 10:15

15 bin yıllık uygarlık tarihimizde böylesine bir değişim, ne insanın yerleşik hayata geçişinde ne de sanayi devriminde yaşanmadı.
Kendi mesleğim olan gazetecilik açısından konuyu ele alayım.
Birkaç gün sonra meslekte tam 40 yılımı dolduracağım. Mesleğe ilk başladığımız günlerde, haber yazmak için daktilo sırası bekler, sabit telefondan çevir sesi alabilmek için ahize elimizde nöbet tutardık. Şehirler arası görüşmeler ise imkansıza yakındı. Yıldırım basın diye bir ayrıcalığımız bile vardı.
Haberler perfore denen teleks şeritlerine aktarıldıktan sonra Ankara veya İstanbul'a geçilirdi. Taşrada çalışmak daha büyük eziyetti. Gazete merkezlerine fotoğraf ulaştırmak için otobüs ve uçak seferleri ezbere bilinirdi.
Bir süre böyle devam ettikten sonra ilk değişim haberleşme hızında ortaya çıktı. Artık istediğimiz her nokta ile görüşüyorduk. Ardından sabit programlı bilgisayarlarda haber yazmaya başladık. Fotoğraf yine zorlu işti. Telefoto denilen aletle bir renkli fotoğrafın aktarımı yarım saat sürerdi. Sonra filmden taranan fotoğraf sistemi gelince havalara uçmuştuk. Her gelen yeniliği, 'hadi ya bu kadarı da olmaz' diye hayretle karşılıyorduk. Ama sistem durmuyor ve ilerliyordu. Dijital makineler, hızımıza hız kattı.
Cep telefonu öncesi çağrı cıhazlarımız vardı. Hava atmak için daha sonra cep telefonun da yaptığımız gibi kemerimize takardık.
Büyüyü yarı iletkenlerin hızı altüst etti. Cep telefonları, laptoplar, ultra aktarım hızlarına yetişmek mümkün değildi. Bu teknolojik değişim konvansiyonel iletişim modellerini değiştirdi. Daha doğrusu kendi iletişim mecralarını yarattı. Eskiden gazetenin ömrü 24 saat denirdi. Şimdi haberin bayatlaması dakikalara hatta saniyelere kadar düştü. Kelebek etkisini duymuşsunuzdur. Kısaca özeti şu; Bir sistemin başlangıç verilerindeki küçük değişikliklerin büyük ve öngörülemez sonuçlar doğurabilmesine verilen addır.
Edward N. Lorenz'in çalışmalarından biri olan Kaos Teorisi ile ilgilidir. Daha sonralarda hava durumu ile ilgili verdiği şu örnek ile ünlenmiştir:
Amazon Ormanları'nda bir kelebeğin kanat çırpması, ABD'de fırtına kopmasına neden olabilir. Farklı bir örnekle bu, bir kelebeğin kanat çırpması, Dünyanın yarısını dolaşabilecek bir kasırganın oluşmasına neden olabilir. Artık insanlığın bir ortak kaderi var ve bu da internet üzerinden inşa ediliyor.
Ya buna ayak uyduracaksınız ya da yok olup gideceksiniz.
Tıpkı bir zamanlar Oscar törenlerinin yapıldığı salonun marka adını alacak kadar zengin olan Kodak gibi....
Dijital fotoğraf teknolojisi çıkınca buna ayak uyduramayan bir zamanların efsanesi Kodak nasıl yok olup gittiyse internet dünyasına adapte olamayan sektörler de yok olup gidecek. Ayakta kalmanın yolu ise küreselleşmenin nimetlerini kullanmaktan geçiyor.
Bugün artık yerel değerler ve markaların nasıl ön plana çıktığını her platformda görüyoruz. Afrika'nın küçük bir köyü veya Çin'in'nın bir kasabasında üretilen mal veya hizmetler dünya piyasasında kolaylıkla yer buluyor.
Çoğu yerde gazetecilikle ilgili sohbetlerimizde kağıda basılı ürünlerin ömrünü tamamladığına gönderme yapılarak mesleğimizin öldüğü gibi yorumlar yapılıyor.
İnsanın haber alma talebi var olduğu süreci gazetecilik de ölmeyecek. Bugün yazı, fotoğraf veya görsel içerik sağlama konusuna hala ihtiyaç var. Belki mecra değişecek ama içerik üretimi daha fazla talep görecek. Bir de büyük bir düşmanımız var. Sosyal medyanın gazeteciliğe soyunması ve gelir kaynaklarımızı kendi kanalına doğru çevirmesi.
Geçtiğimiz günlerde konuyla ilgili bir toplantıda, yerel gazetelerin, reklam pastasını sömüren sosyal medya şirketleri yüzünden bu duruma düştüğünü söylemiştim.
Konuşmayı dinleyen bir uzman, aynı değerlendirmeyi Boston'daki bir yerel gazetecinin de söylediğini aktardı. Yerel basın bu işin içinden nasıl çıkacak bunu önümüzdeki günler gösterecek.
Ama şunu söyleyeyim gazetecilik hiçbir zaman yok olmayacak.
Bursa Hâkimiyet de 48 yıldır yayınlandığı kentin nabzını tutan bir yerel marka. Yerel olmasına rağmen bugün Türkiye'nin neresine giderseniz gidin Bursa'da yayınlanan bir gazetede çalıştığınızı söylediğinizde size yöneltilecek ilk soru; Bursa Hakimiyet mi olacaktır. Sadece tanınmak değil, Bursa ile ilgili bir gelişme olduğunda başvurulacak ilk adres olmak da önemli. Dünyanın dört bir yanında yaşayan Bursalıların yanı sıra kentle ilgili bilgi edinmek isteyenlerin de başvuru kaynağı olmak da takdire değer.
Günümüzde, konvansiyonel medya olarak nitelendirilen gazetelerin internet karşısında kan kaybettiği kaçınılmaz bir gerçek. Ancak 140 karakterle sınırlı paylaşımlarla haber alma insanlara yetmiyor ve doğru yayıncılık yaptığına inanılan medya kuruluşlarından mutlaka ve mutlaka teyit etme ihtiyacı duyuluyor. Okuyucular, bir maçın ayrıntıları, bir trafik kazası veya festival haberiyle ilgili marka adreslere yöneliyor.
İşte Sönmez Medya yayıncılığının önemi de bu noktada ortaya çıkıyor. Böylesine güçlü bir marka elbette ki kolay oluşmadı. Bir gazete ile başlayan yolculuk, uydu yayını ve internet sitesiyle Sönmez Medya gibi güçlü bir kuruluşa dönüştü.
Bursa Hakimiyet, AS TV ve internet sitesiyle dünyaya açılan Sönmez Medya'nın amiral gemisi olmayı sürdürdü. Bugün Bursa ve onun en köklü kuruluşu olan Bursa Hakimiyet kentin nabzını tutmanın yanı sıra Bursa ile birlikte nefes alıyor.
Kuşkusuz bu nefeste 48 yıldan beri kuruma gönül desteğini esirgemeyen Bursalıların katkısı yadsınamaz. Sizlerle birlikte daha nice 48 yıllara....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yatırımcı çıkmayınca Büyükşehir yapacak

  27 Ekim 2021 Çarşamba, 07:56     Bursa'da yerel gündem son aylarda oldukça hareketlendi. Emek-Şehir hastanesi metro hattından T2'y...