Koronavirüs, havaların soğumaya başlaması ile birlikte ekim-kasım aylarında kabus gibi dönüş yapmıştı.
Bursa, günde 5 bine yakın vaka sayısıyla Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıklamalarında dikkat çektiği kentler listesinde ya birinci ya da ikinci sırada yer alıyordu. Hastanelerin normal ve yoğun bakım yatakları dolmuş, hastaların bazıları çevre illere gönderilmişti.
Bursa'da yapılan filasyon çalışmaları ve ülke genelinde sınırlı da olsa alınan kısıtlama kararı vaka sayılarını binin altına düşürdü.
Bakan Koca, önceki akşam bu kez Bursa'yı bu başarısıyla ön plana çıkardı. Bursa'daki yatak doluluk oranı yüzde 52'ye, yoğun bakım doluluk oranı yüzde 70'e düştü.
Bu oranlar, pandemi olmasa bile sonbahar aylarının normal seviyeleri.
Sağlık Bakanı Koca, ikinci mesajında da Bursa, Ankara, Hatay ve Adana valileri, sağlık müdürleri ve halk sağlığı başkanlarıyla internet ortamından bir araya gelerek salgının seyrinin değerlendirildiğini açıkladı. Koca, vaka sayılarında ve hastane yüklerinde düşüş olmasının sevindirici olduğunu vurgulayarak, kısıtlamaların neticelerinin alındığına dikkat çekti.
Bursa'daki son durumu sorduğumuz Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, salgının seyri ile ilgili önemli bir konuya dikkat çekti.
Ölüm oranlarının hala yüksek olduğunu vurgulayan Türkkan, şöyle devam etti?
'Hasta taburcu olduktan bir hafta sonra tekrar dönüyor. Testleri negatif olsa da Nefes almakta güçlük çekiyor. Korona sonrası rahatsızlıklar artmaya başladı. Çünkü akciğerlere kalıcı ağır hasar veriyor.'
Türkiye genelindeki rakamlara baktığımızda 250'nin altına bir türlü inmeyen can kaybı sayıları da Türkkan'ı doğruluyor.
Bazı uzmanlara göre, vaka sayılarında büyük düşüşler yaşanmadan bunun önüne geçilmesi imkansız. Eğer bu yüksek seyir devam ederse aşılama öncesi yeni kısıtlama ve kapatma kararları alınabilir.
ÇİN Mİ YOKSA ALMAN AŞISI MI?
Pandemiyi sona erdireceğine inanılan aşı ile ilgili önemli gelişmeler yaşanıyor. Bakan Koca, önce erken dönem sonuçlarına göre başarı oranı yüzde 91,25 olan Çin aşısının bu gece Türkiye'ye gelmeye başlayacağını ve ilk etapta 9 milyon kişiye uygulanacağını, ardından da Alman Biontech aşısının getirilmesiyle ilgili anlaşma sağlandığını açıkladı.
Aşı karşıtları bir yana şimdi de Çin mi Alman aşısı mı daha iyi sonuç verecek tartışmaları başladı.
Bursa Tabip Odası Türkkan'a bu soruyu yönelttim.
'Çin aşısı güvenli görünüyor' diyen Türkkan, Uludağ Üniversitesi'nde Çin aşısının üçüncü faz denemelerinin yapıldığını hatırlatarak şöyle devam etti?
'Çift kör denilen çalışmada 30 kişiye uygulama yapıldı. Hangisi aşı hangisi serum olduğu bilinmiyor. Ancak, hiç birinde herhangi bir yan etki görülmemesi önemli bir gelişme.. Gelir gelmez ben de Çin aşısı olacağım'
Çin aşısıyla ilgili toplumda yanlış bir algı oluştuğuna da dikkat çeken Türkkan, 'Çin teknolojisi çok başarılı. Bir çok ileri teknolojinin üretim merkezi olan Çin'in ürettiği aşı Endonezya, Brezilya ve Türkiye'de denendi. Hiç bir sıkıntı görülmüyor' dedi.
Geçen hafta koronavirüste meydana gelen mutasyonun aşıların koruyuculuğunu etkilemeyeceğini açıklayan Türk İmmünoloji Derneği Başkanlığı Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Tıp Fakültesi İmmünoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Barbaros Oral, bunun için virüsün daha yoğun mutasyonlar geçirmesi gerektiğine dikkat çekti.
Prof. Dr. Oral'a göre, koronavirüse karşı Biontech'in aşısı daha etkili. Nedenine gelince, altında Türk bilim insanlarının imzası bulunan Biontech'in mRNA aşısı T hücre grubunu daha fazla uyarması. Bunun anlamı da şu T hücrelerinin fazla uyarılması antikor yanıtını güçlendiriyor. Çin'in ürettiği inaktif aşı da ise bu uyarılma daha az.
Prof. Dr. Oral, bu nedenden ötürü imkanı olursa Biontech'in aşını tercih edeceğini sözlerine ekledi.
Anlaşılan o ki daha çok uzun süre aşı tartışmaları devam edecek.
Bilim insanları ile görüşürken bahar aylarında maske konusundaki tartışmaları hatırladım. Bir maske bulmak için ne uğraşmıştık. Fiyatları da uçmuştu. Şimdi her yer maske, fiyatlar da her geçen gün düşüyor. Sanırım aşıda da önümüzdeki günlerde aynı durumu yaşayacağız. Bir kaç yıl sonra aşı üreten şirketler bizden alın diye sıraya girecekler.
MUHAMMED BEBEĞİN FOTOĞRAFI UMUDUN SİMGESİ
Uzun yıllar çalıştığım Mustafa Kemal Atatürk'ün Millet Meclisi'ni açmadan önce kurdurduğu Türkiye'nin güzide basın kurumlarından olan Anadolu Ajansı'nın geleneksel Yılın Fotoğrafı oylaması sona ermek üzere.
'Haber', 'yaşam' ve 'spor' kategorilerinde birbirinden güzel ve dikkat çekici 76 fotoğraf yer alıyor.
Oy vermek için galeriyi gezerken en çok etkilendiğim fotoğraf, Muhammed Said'in çektiği fotoğraf, 'Muhammed Bebeğin mutluluğu' oldu.
Suriye'nin İdlib kentinden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun talimatıyla Türkiye'ye getirilen, doğuştan bacak ve kolları olmayan 15 aylık Muhammed bebek, protez bacaklarıyla İdlib'e dönmüştü. Bana göre, umudun simgesiydi.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da bu yılki oylamaya katıldı. İkisinin de birinci tercihi Muhammed'in fotoğraflı oldu.
Çavuşoğlu, ayrıca diğer kategorilerde yer alan 'Lastiklerden voleybol sahası' ve 'Ayasofya'da 86 yıl sonra ibadet' fotoğraflarına oy verdi.
AA'nın oylaması 31 Aralık'a kadar devam edecek. Merak edenler ajansın sitesine bakıp, oy kullanabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder