26 Haziran 2021 Cumartesi

Kızılderili efsanesi değilmiş: Bursa sevgilisine kavuştu... [19 Ocak 2021]

Kar, Bursa'nın ve özellikle de Uludağ'ın sevgilisi, bolluğun ve bereketin işareti.

Lübnan asıllı ABD'li şair Halil Cibran'ın dediği gibi;

Her kışın yüreğinde bahar da saklıdır...

Ne kadar çetin ve zorlu geçerse, bahar o kadar bolluk ve bereketle gelir.

Dahası var üstelik...

Bir kente kar bu kadar mı yakışır?

Yeşille buluşan saflığın simgesi olan beyaz, tüm çirkinlikleri örtünce ortaya muhteşem bir manzara çıkıyor. AA ve İHA muhabirlerinin drone kullanarak çektikleri fotoğrafların yanı sıra Bursalıların karla buluşma anlarını aktardıkları sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlar bunun en güzel göstergesi.

11 gün önce 'Kızılderili efsanesi gibi değilse kar geliyor' başlığıyla bugünlerin haberini vermiştim.

Meteoroloji uzmanı değilim. Her zaman tekrarladığmı bir cümle var: Gazeteci her şeyi bilmez bilgiye ulaşmanın yolunu bilir.

Türkiye'de de çok değerli bilim insanları var. Dünyayı takip edip, aldıkları bilgileri yorumlayarak paylaşıyorlar. Bunlardan biri de uzun zamandan beri sosyal medyadan takip ettiğim Kerem Ökten. Birçok uzmanın beklentilerinin tersine ABD ve Fransa'nın hava tahmin raporlarını inceleyerek, öngörüde bulunmuş ve 15 Ocak'tan itibaren kar yağışı müjdesi vermişti.

Ökten'in öngörüleri ve grafikleri köşeme taşıyarak sizlere duyurmuştum.

Hatırlatmakta fayda var. Tamda o günlerde 90 yıllık ocak ayı sıcaklık rekoru kırılmıştı. Güllük güneşlik bir havda bunları yazarken ben de tereddüt etmiştim. Ama gerçekleşmesi hepimizi mutlu etmeye yetti.

Meğerse ne kadar çok beyaz mucizeyi özlemişiz.

Kuraklığın kasıp kavurduğu Anadolu toprakları bir nebze olsun rahatladı. Barajlar dolmaya başladı. Hububat ambarı olan illerimizdeki ekili arazilerdeki endişe kısmen sona erdi.

Uludağ'da bir metreyi aşan kar, sadece kayak severler için değil. Bizim için de bir umut. Çünkü daha da birikecek olan kar kütlesi bahar aylarına kadar yavaş yavaş eriyerek, bugünlerde kurtarıcımız olan yer altı sularını besleyecek. Barajlar yetmediğinde kuyular aracılığıyla su ihtiyacımızı karşılayacak.

Umutlu olmakla birlikte tedbiri de elden bırakmamak lazım. İklim değişikliği yüzünden bu filmi daha çok görmeye devam edeceğiz. O yüzden her damla suyun kıymetini bilmek gerekiyor.

Evlerimizdeki tasarrufun yanı sıra geçtiğimiz günlerde Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın ilk sinyalini verdiği özellikle içme suyunun sanayide kullanımının önüne geçilmesi için tedbirler alınmalı.

Büyükşehir Belediyesince oluşturulan İklim değişikliği ve kuraklıkla ilgili bilim kurulunun önerilerini merakla bekliyoruz.

KAR YAĞIŞINA İSTATİSTİKİ BAKIŞ: KARLAR VE KÂRLAR ERİRSE NE OLUR?

Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erkan Işığıçok'un bir çok konuya uzmanlık alanı olan istatistiki bakışıyla çarpıcı yorumlar yapar.

Kar yağışı tahminlerini 'istatistiğe ve bilime güvenin' diyerek, 'bilimin sayılabilir, ölçülebilir ve sınıflandırılabilir tüm olaylara ilişkin verilere dayanarak, olaylar arasındaki ilişkileri açıklayabilir ve tahmin edebilir' sözleriyle anlattı.

Ve şu soruyu yönelterek, yanıtını da kendisi verdi:

'Karlar ve kârlar erirse ne olur?'

Yanıt ise Prof. Dr. Işığıçok'un, Ekonomiye, iş dünyasına ve Siyasete İstatistiksel bakış kitabından:

'Bir şehre kar yağarsa o şehrin bütün problemleri örtülür (gizlenir). Bu durum karlar eriyene kadar devam eder. Karlar eridiğinde bütün problemler ortaya çıkar.

Aynı mantıkla, bir firmaya kâr yağdığında o firmanın bütün problemleri halının altına gizlenir. Bu durum kârlar eriyene kadar devam eder. Günümüz acımasız rekabet koşullarında kârlar eridi ve üstüne bir de pandemi eklenince kârlar negatife yani zarara dönüştü.

Bir an önce toparlanmak, kalitesizlik maliyetlerini düşürmek ve verimli çalışarak iş sonuçlarını iyileştirmek için verilere dayalı gerçekçi yaklaşımı kullanmak kaçınılmazdır. Günümüz dijital çağının hammaddesi veridir ve veriniz varsa hafızanız vardır, veriniz varsa gücünüz vardır ve veriniz varsa rekabet üstünlüğü sağlama fırsatınız vardır.

Kuşkusuz, o verileri kullanacak bir efendiye yani verilerin efendisine de ihtiyaç vardır. Verilerin ümüğünü sıkarak (!) onlardan anlamlı bilgiler çıkarmak, buz dağının görünmeyen kısmını üçüncü göz yaklaşımıyla görmek ve elde edilen bulgulara göre iyileştirme yapmak kaçınılmazdır. Bunları dert edinmek ve ülkenin kalitesizlik maliyetlerinin ve verimsizliklerinin azaltılması ve var olan potansiyelinin hayata geçirilmesi için bir şeyler yapmak veya en azından dile getirmek'

İYİLİK MELEĞİ BU KEZ BİZDEN ÇIKTI...

Gazeteci, birçok konuda toplum adına, daha doğrusu onun bilgi edinme hakkı adına görev yapar.

İzler, yorum yapar, değerlendirmeyi ise topluma bırakır. Onun görevi tarafsız bir biçimde gerçeklerle kamuoyunu aydınlatmaktır.

Bazen bu konu tartışmalara bile neden olur. Gazeteci, tanık olduğu veya izlediği konuya müdahil olmalı mı olmamalı mı?

Line TV'de görev yapan gazeteci meslektaşımız Kübra Ulutaş, müdahil olmayı seçenlerden. Bana göre de çok iyi yapmış...

Peki, Kübra, nasıl müdahil oldu?

Kübra, haber izlerken tanık olduğu ortamlarda bireysel olarak çocukların eğitim ve temel ihtiyaçlarını karşılamaya başlar. Bir süre sonra bunu yakın çevresiyle paylaşınca yardım gönüllülerinin sayısı artar ve kısa sürede sosyal sorumluluk projesine dönüşür.

Bursa'dan başlayan yardımlar, Şanlıurfa, Bitlis, Şırnak ve Van'a kadar ulaşır. Yardımlar arttıkça talepler de yine sosyal medya üzerinden gelmeye devam eder. Kışlık botlar, montlar, kırtasiye malzemeleri ihtiyaç sahiplerine ulaştıkça hem Kübra sevinir, hem de iyilik bulaşıcı olduğu için isimlerini açıklamak istemeyen yardımseverlerin sayısı artar.

Okulların fiziki ihtiyaçları da karşılanmaya başlanır. Kampanya ile çok sayıda okul ve öğrenciye ulaşılır.

Bu kez iyilik meleği bizim meslekten çıktı.

Tebrikler Kübra, hiç yılmadan yoluna devam et.... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yatırımcı çıkmayınca Büyükşehir yapacak

  27 Ekim 2021 Çarşamba, 07:56     Bursa'da yerel gündem son aylarda oldukça hareketlendi. Emek-Şehir hastanesi metro hattından T2'y...