22 Haziran 2021 Salı

Koronaya yenik düşen savcı, kumru ile bir aileyi kurtarmıştı [06 Ekim 2020 ]

İnsanlığın başına bela olan koronavirüs pandemisi, başta hekimlerimiz olmak üzere toplumun tüm kesimlerinden çok iyi yetişmiş ve daha büyük hizmetler verebilecek sevdiklerimizi aramızdan aldı.

Bunlardan biri de Van Cumhuriyet Savcısı Özgür Katip Kaya'ydı. Onunla Bursa adliyesinde görev yaptığı yıllarda tanışmıştık. Daha doğrusu adliye muhabirimiz Halil Özçoban'ın haberleriyle farkına varmıştım.

Diyalog kurmayı seven ve en önemlisi can dostlarına olan ilgisi dikkatimi çekmişti. Hayvanlara karşı yapılanların 'kabahat' değil 'suç' olduğunu sürekli savunurdu. Evinde beslediği can dostları bir yana sokak hayvanlarını, makam odasının penceresindeki saksıya yuva yapan kumrulara gözü gibi bakardı.

4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü'nde çok sevdiği Bursa'da ebediyete uğurlanan Kaya'nın 2017 yılında önce penceresindeki kumru sayesinde bir aileyi nasıl barıştırdığının hikayesini daha sonra da 'Katip' ismiyle macerasını yazmıştım. Dinleyicince oldukça duygulandığım hikayeyi onun anısına tekrar paylaşmak istedim.

Penceresindeki kumruların kuluçka dönemi devam ederken, aile içi geçimsizlik ve şiddet dosyası Savcı Kaya'nın önüne gelir. Kadın şikayet dilekçesi vermiştir. Eşi, ailesine bakmadığı gibi şiddete yönelik davranışlar içine girince kadın adliyenin yolunu tutar. Savcı Kaya, kadını dinledikten sonra kocasını çağırır...

Kanunları uygulamanın yanı sıra bir aileyi de kurtarma çabasındadır.

Artık alışkanlığı haline geldiği için bir yandan kocayı dinlerken diğer yandan göz ucuyla kumruları izler.

Anadolu'nun binlerce yıllık atasözü olan 'Kuşun yuvası bozulmaz' kelimeleri birden dökülür ağzından ve kocaya kumruları anlatmaya başlar.

Kuşlar, saksısında yuva yaptıktan sonra Savcı Kaya da araştırma yapınca kumru uzmanı haline gelmiş ve sevgi kuşu olarak adlandırdığı bu sevimli kanatlılara hayran olmuştur.

Kocaya sorar...

Neden evliliği güzel olanlara 'kumrular gibi' benzetmesi yapılır bilir misin?

Yanıtı da kendisi verir..

Çünkü kumru, asla eş değiştirmez, içinde bulunduğu şartlara her zaman uyum gösterir, şikayet etmez, hiçbir zaman başka bir kuşun yuvasına girmez, Kumrular eşlerine de bağlıdır. Eşlerden biri ölecek olursa, kalan eş ömür boyu başkasıyla eşleşmez. Kuluçkaya dönüşümlü olarak yatar, yavruları da ortaklaşa beslerler....

O yüzden adları da 'Sevgi Kuşu'dur...

Savcı, kumruyu anlattıktan sonra kocaya dönerek, 'Bir kuş kadar da mı olamıyorsun?' diye sorar...

Koca yaptığı hatayı anlamıştır.

Savcı, bu kez şikayetçi olan eşi tekrar çağırır ve hatasını anlayan eşiyle aileyi kurtarmasını ister.

Şikayet geri alınmış, eşler evlerine dönmüştür. Aradan çok değil, 3 gün geçince çift ellerinde çiçekle Savcı Kaya'yı ziyarete gelir ve teşekkür ederler... Aile kurtulmuştur.

Böylesine güzel bir insandı Savcı Kaya, nur içinde yatsın...

UZMANINDAN BELEDİYELERE TAVSİYE VE GÖNÜLLÜ DANIŞMANLIK

Son yılların yükselen trendi doğaya dönüş ve organik ürünlere olan ilgi koranavirüs pandemisiyle birlikte daha da arttı. Bu işin öncüsü olan belediyelerin de teşviki ile küçük bahçelerden balkonlara kadar ürün yetiştirilmeye başlandı.

Ancak kendi bahçelerinde meyve ve sebze yetiştiren herkesin ortak sorunu; hasat zamanı geldiğinde az da olsa ürününü nerede ve nasıl değerlendireceği.

Zeytini olan zeytinyağına sıktırmak ister, domatesi olan salça yapmak, elması olan kış için depolamak, üzümü olan pekmez yapmak, meyvesi olan reçel yapmak ister. Bunları kendi tüketimi için yapmak isteyeceği gibi ufaktan satışını da yapsa fena olmaz diye düşünür...

Mevcut şartlarda mahallenin hanımları birleşir salça üretir, yerini bulabilen zeytinini sıktırır, imkânı varsa depolatır. Ama her bir iş külfettir ve çıkan her bir ürün maalesef düşündüğümüz kadar güvenli olmayabilir.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanvekili ve Dış Ticaret Konseyi Başkanı Murat Bayizit, aynı zamanda gıda ihracatı konusunda önemli bir isim. Bu sıkıntıları bilen Bayizit, belediyelere bir tavsiyede bulundu.

Eğer belediyeler başında birkaç gıda teknisyeninin olduğu, kapasiteleri küçük makinalardan oluşan bölgenin ürün desenine uygun olacak şekilde dondurma, kurutma,konserveleme, sıkma, depolama imkanı sağlayan küçük pilot tesisler kurmasını öneren Bayizit, bu tesislerin yetiştirilen ürünlerin faydasını arttıracağını, sağlıklı şartlarda üretilecek ürünlerin ekonomiye de destek sağlayacağını dile getirdi.

Murat Bayizit, geliştirilecek model konusunda gönüllü danışmanlık vermeye hazır olduğunu da sözlerine ekledi.

Bayizit'in önerisini okuyunca Büyükbalıklı mahallesinde Nilüfer Belediyesi'nin düzenlediği mini festivali hatırladım. Yerel ürünler ve lezzetlerin tanıtıldığı festivali dolaşırken, dönemin Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'in en çok kadınlara sabun yapımının öğretildiği standa ilgili göstermesi dikkatimi çekmişti. Mahallede çok güzel zeytin üretiliyor ve atıklarının değerlendirilmesinin en iyi yolu da sabun yapımıydı. Belediye, bunun için bir usta tutmuş ve köyleri dolaşarak sabun yapmayı öğretiyordu.

Bayizit'in önerisi tıpkı sabun gibi diğer ürünlerin değerlendirilmesinde büyük fayda sağlayacaktır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yatırımcı çıkmayınca Büyükşehir yapacak

  27 Ekim 2021 Çarşamba, 07:56     Bursa'da yerel gündem son aylarda oldukça hareketlendi. Emek-Şehir hastanesi metro hattından T2'y...