Yeni kurulmasına rağmen Türkiye'de hak arama kapılarından biri olan Kamu Denetçiliği Kurumu, deyim yerindeyse vatandaşın ücretsiz avukatlığını yapıyor.
Kurumun başında olan Kamu Başdenetçisi, Türkiye Obudsmanı Şeref Malkoç, Türkiye'nin yakın siyasi tarihinde önemli izleri bulunan bir hukukçu.
TBMM'deki yemin törenin ardından ASTV'de yayınlanan Gözlem Kulesi'nin konuğu olan Malkoç ile hem Kamu Denetçiliği Kurumu'nu hem de bugünlerde sıkça tartışılan ekonomi, hukuk ve demokrasi alanlarındaki reform konularını ele aldık.
Malkoç'un kurumla ilgili yaptığı 'İdare ile başın düşerse dara, ombudsmanı ara' çağrısı, gazeteci ağabeyimiz merhum Sedat Öztürk'ü hatırlattı. Yıllarca, 'Başın düşerse dara Sedat Öztürk'ü ara' sloganıyla programlar yapmış. Daha Kamu Denetçiliği Kurumu yokken vatandaşların dertlerine çare bulmaya çalışmıştı.
Bu kurum, tam da Sedat Öztürk'ün yaptığı işin kamudaki karşılığı.
Kuruluşu ise 2010 yılındaki reformlara dayanıyor. O yıl yapılan değişiklikle Anayasa'da da yer alan kurum, yıllar içinde gelişip, işlevini arttırarak, halkın yeni hak arama kapısı haline geldi.
Ana görevi ise şu; kamu kurumları vatandaşa oldukça geniş bir yelpazede hizmet sunuyor. Vatandaşın bu hizmetlerden memnuniyetsizliği veya şikayeti olduğunda Kamu Denetçiliği Kurumu'na başvurabiliyor. Üstelik ücretsiz ve başvuru yöntemi öyle mahkemeler gibi şekil şartlarına da haiz değil. İnternet üzerinden veya telefonla aradığınızda TC Kimlik numaranızı verip derdinizi anlatmanız yetiyor.
Kamu Denetleme Kurumu'nun en önemli özelliklerinden biri de hızlı çalışması. Başvurudan sonra 6 ay içinde karar veriyor.
Süreç ise şöyle işliyor; diyelim ki Tapu veya Osmangazi ile ilgili bir hizmetten şikayetçi oldunuz. Yaptığınız başvuru üzerine kurum uzmanları hemen konuyu incelemeye alıyor. Haklı görüldükten sonra ilgili kurumla bağlantı kurularak, idare dostane çözüme zorlanıyor.
Başvuru kolaylığı ve hızlı çözüm kuruma ilgiyi de her geçen yıl artıyor. 2017 yılında başvuru sayısı 5 iken, yıl bitmeden 2020'de 100 bine ulaşıldı. Yapılan 100 bin başvurunun da 90 bini karara bağlandı.
Başvuru çeşitliliği ise yıllara göre değişkenlik gösteriyor. 2017 yılında en çok eğitimle ilgili başvuru alınırken, 2018'de kamu personeli, 2019'da ise SGK başvuruları, 2020'de de kamu bankaları şikayetleri ön plana çıktı.
Peki, idare verilen kararlara uyuyor mu?
Bütün yöneticiler ve özellikle kamu yöneticileri kararlarının eleştirilmesinden pek hoşlanmaz. Kamu Denetçiliği Kurumu da bu işi yapıyor. Dostane temasla çözüm yolu aradıklarını ifade eden Şeref Malkoç, 'Diyalog iyi olunca bizim kararlarımızla yönetimdeki hakkaniyet ve hukuk kalitesi yükseliyor. Uymayan olunca ifşa ediyoruz ve TBMM'ye çağırıyoruz. Milletvekilleri sorguluyor. Maalesef az da olsa uymayanlar da var. Ama onlarda koltuklarında uzun süre kalamıyorlar' dedi.
YİTİK MALIMIZI BULDUĞUMUZ KURUM
Ombudsmanlık her ne kadara Avrupa'dan dünyaya yayılan bir kurum olarak bilinse de kökü ta Osmanlı dönemine kadar gidiyor. Şeref Malkoç, programda bu ilginç öyküyü de anlattı:
İsveç'in bizin Demirbaş Şarl olarak adlandırdığımız meşhur kralı 12'nci Şarl, 1709'da Ruslara yenilince Osmanlı'ya sığınır. 5 yıl 10 ay Türkiye'de kalır. Bu süre içinde devlet halk ilişkilerini inceler. Bu incelemeleri sırasında vatandaşlardan vali, kadı gibi görevlilerle ilgili gelen şikayetlerin divanı hümayunda okunduğunu ve padişahın şikayet edilen yerlere müfettiş gönderdiğini görür. Bunun üzerine ülkesine bir emirname yazar.
Kral adına yetki kullanana bu ülkede Ombudsman denildiği için kurumun temeli atılır. İkinci dünya savaşı sonrası tüm ülkelere yayılır. AB müktesebatı ile bize gelir.
Yitik malımızı bulmuş gibi oluruz.
BURSA DA KATKIDA BULUNSUN...
Son günlerde en çok tartışılan konulardan biri de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ekonomi, hukuk ve demokraside reform konusundaki açıklamaları.
Bu konuyu da Malkoç'a sorduk.
Cumhurbaşkanının açıklamalarından memnuniyet duyduklarını ifade eden Malkoç'a göre, Türkiye'nin ekonomik olarak kalkınması, eğitim, sağlık başta olmak üzere ülke refahının artması için bunların yapılması gerekiyor. Çünkü gelişmenin temelinde insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü yer alıyor.
Hükümetin 2012 yılına kadar olağanüstü reformlara imza atarak adeta sessiz devrim denilecek çalışmalar yaptığını işaret eden Malkoç, Ancak, FETÖ ve PKK terör örgütünün hain eylemlerinin hürriyet ortamını zehirlediğini söyledi.
Malkoç, bunlarla mücadele için Türkiye'nin bu süreçte yoğun bakıma alındığını da kaydederek, 'Şimdi bu olağanüstü halden kurutuluyoruz. Bu reform anlayışını değerli buluyorum. Kamu Denetçiliği Kurumu olarak elimizden gelen desteği vereceğiz' dedi.
Programda Bursa ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Malkoç, Bursa'nın geçmişte ve bugün Türk siyasetine önemli etki bırakan güçlü insanları yetiştirmiş olan bir şehir olduğu vurgusunu yaptı ve çağrıda bulundu:
'Bursa'dan bu anlamda destek bekliyorum. Üniversiteler, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, esnaf odaları, sivil toplum örgütleri bu çalışmalara mutlaka destek vermeleri. Hangi konularda değişiklik istiyorlarsa görüş bildirmeleri gerekiyor.'
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder