26 Haziran 2021 Cumartesi

Gerçek gündem: Cep yakan fiyatlar [21 Ocak 2021]

Televizyonlardaki tartışma programlarına baktığınızda, gündem başlıklarını ABD seçimleri, AİHM kararları, yeni ittifak arayışları, erken seçim oluşturuyor.

Vatandaşın gerçek gündemi ise ekonomi ve enflasyonun çarşıya pazara yansıması. Türkiye'de maalesef, TÜİK verileri ile gerçek enflasyon, özellikle de gıda fiyatlarındaki artış rakamları birbirini tutmuyor.

Tutmayınca da ücretlilerin geliri sürekli enflasyonun gerisinde alıyor. Elektrik, doğalgaz gibi temel ihtiyaçlar arasında yer alan harcama kalemleri de enflasyon rakamlarının neredeyse 2-3 katı arttı.

Son 3-4 yıldan beri yaşanan bu çarpıklığa bir de pandeminin yarattığı olumsuz koşullar eklenince vatandaş, her ortamda pahalılıktan şikayetini dile getiriyor.

Korona nedeniyle biraz çekingen davransam da pazar dolaşmayı öteden beri çok severim. Reyhan ve Tuz Pazarları favori mekanlarım. Dün Yazıişleri Müdürlerimizden Ali Kemal Aksakal ve ASTV Televizyon Müdürü Ersin Yıldıran ile birlikte dondurucu soğuğa rağmen bu iki mekanı dolaştık.

Tesadüf bu ya bizim pazar gezimizi yaptığımız saatte İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu da, 'Mutfak Yanıyor' konulu basın açıklamasını 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda yapmış.

Türkoğlu'nun sendikacılığından kalan deneyimiyle oldukça renkli geçen basın toplantısını izleyemedim ama pazar gezimizde, gerçekten yangının izlerini gördük.

Fiyatlar, geçen yılın neredeyse iki katı. Bu sene portakalın özel bir durumu var. Çiçeklenme dönemindeki sıkıntı yüzünden ürün az olduğu için fiyatı 8 liraya kadar yükselmiş. Elma da onu yalnız bırakmamış. Onun da kalitesine göre 5 ila 8 lira arasında değişiyor.

Birkaç kış ürününün fiyatıyla devam edelim: Mandalina 8, ayva, nar, deveci armudu 10, yerli muz 12, kestane 25, ıspanak 7 lira.

Sevindirici olan tek ürün ise geçen yıl fiyatları uçan patates. Üç kilosu hala 10 liradan satılıyor.

Sera ürünleri olan domates 6, patlıcan, dolmalık biber, salatalık 8, sivri biber 13 liradan satılıyor. En pahalı ürünler ise bakla ve taze fasulye. Bu iki ürünün de kilosu 20 lira.

Kar yağışı ve aşırı soğuk yeşilliklerin fiyatını uçurmuş. Geçen hafta bir lira olan bir demet maydanoz 2 liraya yükselmiş. Kıvırcık marul ise 5 lira çıkmış.

Balık tezgahlarındaki fiyatlar ise yüz güldüren cinsten. Hamsi, istavrit ve sardalyanın kilosu 20 lira. Tabi 80 lira olan çinekopun yanına yaklaşılmıyor.

Tuz Pazarının kapalı bölümünde, belki pandeminin etkisi belki de fiyatlar nedeniyle eski kalabalık yoktu. Peynir ve tereyağı fiyatları da cep yakan türden. Bir kalıp peynir 40 liradan aşağı değil. Tereyağı 70-80 lira. Kaşar lorunun fiyatı 12 liraya çıkmış.

Türkoğlu'nun basın toplantısında piknik tüpünün yanına koyduğu ayçiçeği yağı zam rekortmeni. Geçen yıl 27-30 lira olan ayçiçeği yağının 5 litresi bu yıl 57-69 lira arasında değişen fiyatlardan satılıyor.

Süt ve yumurtada rekortmenler arasında. Geçen yıl 3.75 olan sütün fiyatı bir anda 6.75'e fırladı. Yumurtanın tanesi bir lira.

Fiyat artışlarına baktığınızda yeni yılla birlikte asgari ücrete yapılan yüzde 20'lik zammın yarısı ilk ayda uçup gitti ve daha önümüzde 11 ay var. Vatandaşın ve özellikle de ücretliler için 2021 zor geçecek.

TÜRKİYE AŞI İŞİNİ İYİ BİLİYOR...

Sağlık Bakanlığı dün açıkladı: Yeni tip koronavirüsle mücadele kapsamında CoronaVac aşısının ülke genelinde uygulanmaya başlanmasının 7'nci gününde ilk dozu yaptıranların sayısı 1 milyonu geçti.

Türkiye, daha geç başlanmasına rağmen en çok ve en yaygın aşı yapan ilk 10 ülke içine 1 hafta içerisinde girmesi de bunun göstergelerinden biri.

Bu yüksek rakam Türkiye'nin aşılama alanında deneyiminin sonucu. Koronavirüs mücadelesinde Türkiye'nin sağlık sisteminin diğer ülkelerden pozitif olarak ayrılması da yine sağlık çalışanlarının başarısından kaynaklanıyor.

Türkiye'de çok önemli bir çocukluk çağı bulaşıcı hastalığı olan çocuk felcine karşı yapılan aşılama bu hastalığı yenmeyi başardı. En son çocuk felci vakası 1998'de görüldü.

Kızamık hastalığında 2000'lerin başında 30 bin dolayında iken bugün iki haneli sayılara düşürüldü. Belki Suriye'den yoğun göç olmazsa bu vakalar da görülmeyecekti.

Türkiye'nin anne ve yenidoğan tetanosunun yendiği 24 Nisan 2009'da, En son 16 Aralık'ta kızamıkçık hastalığının aşılama ile yok edildiği Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından duyuruldu.

Difteri, hepatit, boğmaca, menenjit, sepsis, suçiçeği, kabakulak görülme sıklığı da yine başarılı çalışmalar sonucu en aza indirildi.

Uzun süreden beri e-nabız uygulamasına bakmıyordum. Dün cep telefonundaki uygulamadan girdiğimde grip aşısı sıramın geldiğini öğrendim. Aile Hekimine gidince hemen reçeteyi yazıp verdi. Sonra yandaki eczaneye gidip işlemi yaptırdım. Daha bir saat geçmeden eczaneden telefon geldi. Aşı hazırmış.

Annem ve babam 90 yaşına merdiven dayadı. Onlar da dün aile hekimi tarafından telefonla aranmışlar. Ardından da ekip gelerek koronavirüs aşısının ilk dozlarını uygulamış.

Aşı temininde biraz geç kaldık ama aşılamada iyi gidiyoruz.

UZMAN HABER VERDİ: ULUDAĞ KARA DOYACAK

Sosyal medyadan izlediğim meteoroloji uzmanı Kerem Ökten, ocak ayının başında, hava sıcaklığının 16 derece olduğu günlerde kar müjdesini vermiş, ben de köşe yazımla sizlere duyurmuştum.

Ökten'in dedikleri çıktı. Türkiye uzun süredir beklediği kar yağışına kavuştu. Hava çok soğuk ama olsun. Gelen müjdeli haberler hepimizi sevindiriyor.

Gölbaşı'nın kuruduğunu üzülerek yazmıştık. Dün İHA görüntü ve haber geçmiş. Gölbaşı'ndaki su oranı yüzde 50'ye ulaşmış. Bursa'ya içme suyu sağlayan Doğancı ve Nilüfer barajlarındaki su seviyesi de her geçen gün yükseliyor.

Ökten, geçtiğimiz gün yine müjdeli bir haber verdi. Türkiye ard arda yağışlı sistemin etkisine girmeye devam edecek. Uludağ ise ağır bir kar alacak.

Uludağ'daki kar Bursa'nın su güvencesi. Umarım, Ökten'in dedikleri bir kez daha çıkar. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yatırımcı çıkmayınca Büyükşehir yapacak

  27 Ekim 2021 Çarşamba, 07:56     Bursa'da yerel gündem son aylarda oldukça hareketlendi. Emek-Şehir hastanesi metro hattından T2'y...