Bursa, önceki gün Türk Telekom Bölge Müdürlüğü'nün kapatılacağı haberiyle çalkalandı.
Türk Telekom Bölge Müdürlüğü Bursa'dan Balıkesir, Çanakkale, Yalova, Kütahya ve Bilecik'e hizmet veriyordu. Yeni düzenlemeye göre, Samsun ve Bursa bölge müdürlükleri kapatılacak, Bursa, İzmir'e bağlanacaktı.
Gelişmeyi duyan Samsun harekete geçmiş, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan'ın girişimleri sonucu karardan vazgeçildiği sosyal medya aracılığıyla duyurulmuştu.
Bursa'daki tepkilerin ilk adresi, sosyal medya oldu. Ardından gazetecilere gönderilen mesajlarla Bursa'ya taşra muamelesi yapıldığı ve bunu hak etmediği vurgulandı.
Tepkiler haklı ve yerindeydi. Hangi kamu kuruluşuna bakarsanız bakın bölge merkezi Bursa'da. BEBKA gibi sonradan oluşturulan kurumlar bile yine merkez olarak Bursa'yı tercih etmişti.
Siyasi partilerden ilk tepki ise CHP İl Başkanı İsmet Karaca'dan geldi. Karaca yaptığı yazılı açıklamaya Samsun'la ilgili sosyal medya paylaşımlarının fotoğrafını ekleyerek, Türk Telekom Bölge Müdürlüğü'nün kapatılmasının Bursa'nın küçülmesi, bölgedeki liderliğini kaybetmesi anlamına geldiğini söyledi. Karaca, iktidar partisinin Bursa milletvekillerini derhal harekete geçmeye ve bölge müdürlüğünün kapatılmasını engellemeye çağırdı.
Sosyal medyadaki tepkiler ve İsmet Karaca'nın fitili ateşlemesiyle Samsun'daki gelişmelerin benzeri Bursa için de yaşandı.
Başta AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala olmak üzere AK Parti milletvekillerinin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile görüşme trafiği yaşandı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile görüşen AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, Türk Telekom Bursa Bölge Müdürlüğü'nün kapatılmayacağıyla ilgili haberi hem sosyal medyadan hem de yazılı açıklama ile duyurdu.
Bakanlığın bu konuda aldığı resmi bir kararın bulunmadığını vurgulayan Gürkan, 'Alınmamış bir kararın iç yazışmalarının paylaşılması nedeniyle konu gündeme geldi. Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala ile konunun yakın takipçisi olduk. Kapanmayacağını bizzat Bakan Karaismailoğlu'na teyit etti' dedi.
Bursa'nın elindeki bir değeri kaybetmemek için iktidarı ve muhalefetiyle yaptığı girişimlerin nasıl sonuç verdiğini Türk Telekom olayıyla gördük.
Aslında, Bursa için birçok alanda iktidar ve muhalefetin işbirliğinin nasıl sonuçlar doğuracağı bu örnek en güzel şekilde gösteriyor.
DİYARBAKIRLILAR DERNEĞİ HEDEF BÜYÜTTÜ
Bursa'ya yoğun göçün başladığı ilk yıllarda hemşeri derneklerinin en önemli görevi dayanışma ve yalnızlık hissinin ortadan kaldırılması için faaliyet göstermekti.
Yıllar içinde hemşeri derneklerinin faaliyet amacı evrilerek, siyaset sahnesinde boy göstermeye vardı. Artık siyasi partiler de listelerini veya yönetim kurullarını açıklarken, demografik yapıya özen gösterildiği vurgusu yapmaya başladılar.
Bu da hemşeri dernekleri yöneticiliğini popüler hale getirdi. Kimilerine göre siyasetin arka bahçesi haline döndü.
Bu madalyonun bir yüzü. Diğer yüzü ise başka şeyler anlatıyor.
Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde Bursa ile ilgili bir araştırma sonuçlarını dinlemiştim. Bursa'da doğanlar ve doyanlar üzerine kapsamlı bir araştırmaydı.
Sonuçlar oldukça ilginçti. Bursa'ya göçle gelenlerin kenti sahiplenme oranları daha yüksek çıkmıştı. Göçle gelenler, asla Bursa'yı terk etmeyi düşünmüyordu. Yani hemşeri dernekleriyle kentle kurulan ilişki artık kenti sahiplenmeye doğru ilerlemişti. Göç eden artık kendini Bursalı olarak nitelendiriyordu.
Dün, Bursa Diyarbakır Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanlığı'nı bu görevi 15 yıl yapan kurucu başkan Şehmus Seviş'ten devralan Orhan Atalay, Sönmez Medya'yı ziyarete geldi.
Dernek ikinci başkanı Ferit Akçay ve Sayman Avukat Abdülmecit Doğru ile sohbetimiz, önce aynı kentten gelmem dolayısıyla Diyarbakır'la başladı. Hemşeri dernekleriyle devam etti.
18'inci yılını dolduran dernek, yeni bir başlangıç yapmak istiyor. 15 yıl başkanlık yapan Şehmus Seviş'e teşekkür eden Orhan Atalay'ı Seviş'in son yıllarda hemşerileri tarafından yalnız bırakıldığını savundu.
Orhan Atalay'ı Anadolu Ajansı Diyarbakır Bölge Müdürlüğü'nde görev yaptığım yıllardan tanıyorum. Ağabeylerinden Avukat Turgut Atalay, belediye başkanı Fuat Atalay ise milletvekiliydi. Kendisi de belediye başkan yardımcılığı görevinde bulunmuştu.
Atalay ve yeni yönetimin öncelikli hedefi Bursa'daki Diyarbakırlılara ulaşabilmek. TÜİK verilerine göre, Bursa'da 39 bin Diyarbakırlı yaşıyor. Atalay'a göre bu sayı 70 bin civarında.
Ardından hem klasik hemşeri derneği görevi hem de Diyarbakır'ın tanıtımını gerçekleştirmek. Bunların arasında ihtiyaç sahiplerine ulaşmak öğrencilere burs gibi faaliyetler var.
Ancak daha büyük projeler için zengin Diyarbakırlıların kapılarını çalacaklar. Bunların arasında Nihat Özdemir'den Aziz Yıldırım'a kadar birçok Diyarbakırlı isim var. İleride Bursa'da bir öğrenci yurdu hedefi de yer alıyor.
UÇAK SEFERLERİ İÇİN DR. ESGİN, HAZİRANA SÖZ VERDİ
Diyarbakır Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, geçtiğimiz hafta Bursa'dan uçak seferlerinin yeniden başlamasıyla gündeme gelmişti.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti Bursa Milletvekili Dr. Mustafa Esgin ve AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, THY yetkilileriyle görüştükten sonra Erzurum, Trabzon ve Muş'a Yenişehir Havalimanı'ndan seferlerin 8 Mayıs'ta başlayacağı müjdesini vermişlerdi.
Pandemi öncesi sefer yapılan Diyarbakır ve Gaziantep'in bu iller arasında yer almamasına Diyarbakır Derneği tepki göstermiş ve konuyu Cumhurbaşkanı Erdoğan'a götüreceklerini söylemişti.
Görüşmemiz sırasında Orhan Atalay, AK Parti Milletvekili Dr. Mustafa Esgin'in kendisini aradığını ve sorunun en kısa zamanda çözüleceği sözünü verdiğini söyledi. Dr. Esgin'in haziran ayında Diyarbakır ve Gaziantep'e seferlerin başlayacağını bildirdiğini kaydeden Atalay, 'Uçak seferleri 6 ayda bir programlanıyor. O yüzden umudumuz az ama biz de girişimlerimizi sürdüreceğiz. Diyarbakır üvey evlat muamelesini hak etmiyor' dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder