24 Haziran 2021 Perşembe

10 yıl önce tehlikeyi gören profesörün isyanı: Keşke daha çok bağırsaydım...[ 17 Kasım 2020]

İnsanlığın koronavirüsle imtihanı henüz bitmedi. Aşı ve tedavi yöntemlerine rağmen hala en geçerli korunma yöntemi maske, mesafe ve temizlik.

Bursalı bir bilim insanı bugünleri 10 yıl önce gördü desek yalan olmaz.

Bursa Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar'dan söz ediyorum.

Prof. Dr. Tayar, akademik geçmişiyle kendisini ispatlamış bir uzman. 'Gıda Güvenliği' ismiyle Türkçe ilk kitabın yazarı. 15 yıldır yüksek lisansta Gıda Güvenliğinde Kalite Yönetim Sistemleri, doktora da Gıda Güvenliği, lisans ve ön lisans öğrencilerine ise beslenme, halk sağlığı ve hijyen dersleri veriyor.

En önemli özelliği ise uzun yıllardır her platformda el hijyeni konusunda yaptığı çalışmalar. El yıkamanın basit bir şey olmadığını, en az 30 saniye sabunla el yıkamanın bulaşıcı hastalıkların önlenmesi ve insan sağlığı konusunda ne kadar önemli olduğunu yıllar önce ilk ondan duymuştum.

Bununla ilgili kampanyalar düzenledi, okullarda dersler verdi. Bugün koronavirüsle mücadelede gelinen noktada Prof. Dr. Tayyar'ın ne kadar haklı olduğu bir kez daha ortaya çıktı.

Dün görüştüğümüz Prof. Dr. Tayyar, 'En çok kendime kızıyorum' sözleriyle başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü:

'Sizlerin bunu bilme şansı yok ama bunun geleceğini biliyor ve tehlikenin farkındaydım. Keşke daha çok bağırsaydım. Avaz avaz yürüseydim. Arabadaki emniyet kemeri gibi. Herkesin takmasını sağlayabilseydim. Suç bende işimi daha iyi yapmalıydım. El yıkama alışkanlığını edinseydik bugünler daha kolay geçerdi.'

Prof. Dr. Mustafa Tayar, bu sözleriyle biraz kendine haksızlık ediyor. Çünkü ne geçtiğimiz günlerde Bursa Tabip Odası Başkanı Alpaslan Türkkan'ın üzerine basa basa anlattığı gibi maalesef toplumumuzda güvenlik kültürü gelişmemiş. Bunu her alanda görüyoruz. En basitinden deprem bu ülkenin kaçınılmaz gerçeği ama hala bir gün bizlere tabut olma riski taşıyan evlerde yaşamaya devam ediyoruz.

***

Koronavirüs pandemisinde Prof. Dr. Mustafa Tayar'ın en çok üzen konulardan biri de yüzyüze derslerin yapılamaması.

'İnsan avucuna kopya yazan öğrencileri bile özler mi?' yazısıyla kendisinin çektiği avucuna kopya yazan bir öğrencinin fotoğrafını paylaşan Prof. Dr. Tayar, bu konudaki üzüntüsünü de şu sözlerle dile getirdi:

'Benim için daha kolay ama bunu gaz maskesi kullanarak gül koklamaya benzetiyorum. Bu fotoğrafı çekerken 'bak kızım bu delildir' demiştim. Ancak bu günlerde yeter ki gelsinler komple duvarlara kopya da yazsalar kızmayacağım'

MAĞDURLARI DİNLEDİ, BM'YE ÇAĞRI YAPTI

Azerbaycan, işgal edilen topraklarını kurtarmak için harekat yaparken, Ermenistan, hiçbir kural tanımadan ve uluslar arası insancıl hukuka aykırı biçimde sivil yerleşim birimlerine füze ve misket bombalarıyla saldırmıştı.

Ermenistan'ın yaptığı bu insanlık dışı saldırıların kayda geçmesi ve uluslarası kamuoyuna duyurulması amacıyla TBMM İnsan Haklarını Araştırma Komisyonu bünyesinde 'Ermenistan'ın Azerbaycan'a Saldırması ile Başlayan Gerilim ve Çatışma Sürecinde Yaşanan Hak İhlalleri ve Türkiye'deki Ermeni Vatandaşlarının Durumu Alt Komisyonu' kurulmuştu.

Türkiye'deki Ermeni cemaatleri temsilcileriyle görüşmelerin ardından Bakü'de Azerbaycanlı yetkililerden bilgi alan Hakan Çavuşoğlu başkanlığındaki heyet, iki gün boyunca Ermenistan saldırılarında aralarında bebeklerin de bulunduğu 26 sivilin yaşamını yitirdiği Gence, Berde ve Terter'de incelemelerde bulundu.

Üç kentte saldırı mağdurlarıyla görüşen Çavuşoğlu, sosyal medya hesabından fotoğraflar paylaşarak, değerlendirme yaptı.

Ermenistan'ın yaptığı saldırılarla savaşın tarafı olmayan şehir kasaba ve yerleşim yerlerini bombalamasının ve sivillerin öldürülmesinin insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

'Bu saldırıyı en üst düzeyden başlayarak planlayan, işbirliği içerisinde olan ve düğmeye basan, tetiği çeken her kim varsa insanlığa karşı suç işlemiştir ve uluslararası hukuk çerçevesinde bu şahısların cezalandırılması gereklidir. Nasıl ki, daha evvel Nürnberg Mahkemesi, Tokyo Mahkemesi ve Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi ile suçlular yakalanıp cezalandırılmış ise aynı şekilde Gence faillerinin de yakalanıp yargılanması için Uluslararası Ceza Mahkemesi BM tarafından harekete geçirilmesi gereklidir.'

DEPREM ARAŞTIRMA KOMİSYONU ÇALIŞMALARINA BAŞLIYOR

İzmir depreminin ardından, TBMM'de 5 siyasi partinin ortak önerisiyle deprem zararlarının en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin saptanması amacıyla Araştırma Komisyonu kurulmuştu.

Bursa Milletvekili ve AK Parti Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Kılıç, Bütçe Plan Komisyonun yanı sıra Deprem Araştırma Komisyonunda da görev aldı. Bu toplanıp görev bölümü yapacak komisyonun çalışmaları hakkında bilgi veren Kılıç, siyasetten uzak bir şekilde deprem riskti altında bulunan ülkemizde neler yapılması gerektiğinin araştırılacağını söyledi.

Bu amaçla üniversiteler, bilim insanları, sivil toplum kuruluşlarının görüşlerine başvuracaklarını kaydeden Kılıç, bireysel olarak kendisinin Bursa'daki iki üniversite ve inşaat mühendisleri odası olmak üzere görüşmeler yapacağını ifade etti.

Kılıç, komisyonun gezeceği iller arasında Bursa'nın da alınması için girişimlerde bulunacağını vurgulayarak, 4 ay sürecek incelemeler sonunda hazırlanacak raporun Meclis başkanlığına ve ilgili yerlere verileceğini sözlerine ekledi. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yatırımcı çıkmayınca Büyükşehir yapacak

  27 Ekim 2021 Çarşamba, 07:56     Bursa'da yerel gündem son aylarda oldukça hareketlendi. Emek-Şehir hastanesi metro hattından T2'y...