Bursa’da son 3 yılın en çok konuşulan çevre konularının başında Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde (DSOAB) kurulacak kömürle çalışacak termik santrali yer alıyor.
Ulu Camii’ye sadece ve sadece 9 kilometre uzaklıkta kurulacak santralin amacı öncelikli olarak sanayi bölgesindeki işletmelerin buhar ihtiyacının karşılanması.
32 dönüm alanda 120 milyon dolarlık Kömürlü Termik Santral Projesiyle ilgili bakanlığın verdiği birinci ÇED raporu İdare Mahkemesi’nce iptal edildi. Ancak, DOSAB yönetimi yaklaşık 524 bin ton kömür yakılarak firmaların daha az maliyetli enerji elde etmesini hedeflenen projeden vazgeçmeyerek, İdare Mahkemesi’ndeki kararda yer alan eksiklere göre hazırlanan yeni ÇED raporunu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sundu. İnceleme ve Denetleme Komisyonu’nun olumlu raporu vermesinin ardından bakanlık ÇED olumlu raporunu onaylayarak 7 Eylül’de Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü sitesinde yayınladı.
Alınan yeni ÇED olumlu raporu üzerine 'DOSAB Termik Santraline Hayır Platformu' yeniden hukuksal süreci başlattı. Akademik odalar, sivil toplum örgütleri temsilcilerinden oluşan heyet, bugün iptal başvurusu dilekçesini idare mahkemesine teslim etti. Bilirkişi raporu sonrası mahkeme kararının açıklanması beklenirken, DOSAB Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine seçilen Halil Ersan Özsoy’dan ilk çarpıcı açıklama geldi.
Özsoy, açıklamasında konunun yargı sürecinde olduğunu ifade ederek, yargı kararı sonrası konuyu kamuoyu ile birlikte değerlendirerek karar vereceklerini söyledi.
Dün, 13 Mayıs’ta seçilen sanayi bölgesindeki işadamları tarafından Kurulan Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayici ve işadamları Derneği yönetimi basının karşına çıktı. 30 yıllık dernek bugüne kadar çok önemli sosyal projelere imza attı. Başkan İbrahim Öztürk, basın toplantısında yeni dönemdeki hedeflerini anlattı.
Ancak, gazetecilerin merakla beklediği konu kömürle çalışacak santralle ilgili tavırlarıydı. Öztürk, gazetecilerden gelen soru üzerine, bu konuda Özsoy’un açıklamalarına tekrarlayarak, kararı yargıya ve ardından kamuoyu ile yapılacak görüşmelere bıraktı.
Öztürk de yargı kararı sonrası Yargı kararı sonrası kamuoyu ile değerlendirip karar vereceğiz” cümlesiyle görüşünü açıkladı.
Diğer önemli bir konu ise Nilüfer çayının özellikle boyahanelerden kaynaklanan kirliliği konusu. DOSAB’ın arıtma tesisleri var ancak sular hala kirli akıyor. Öztürk’e bunun nedenini sorduğumuzda ise verdiği yanıt ilginçti: Tüm atık sular arıtmadan geçerek deşarj ediliyor. Ancak renkle ilgili bir problem var. Onun da kimyasallarını bekliyoruz. Gelince renk sorunu da ortadan kalkacak.
Aslında bu sorunun kesin çözümünün boyahanelerin kent dışında yeni kurulan organize sanayi bölgesinde olduğunu kaydeden Öztürk’e göre, bu hem maliyetleri, hem de çevre kirliliğini asgariye indirecek bir çözüm.
DOSABSİAD’ın yeni yönetimi BTSO’nun önemli projesi olan TEKNOSAB’a da sıcak bakıyor. Öztürk’e göre, mevcut sanayi bölgelerinde yer var ancak, Bursa’nın geleceği için bu projeyi desteklediklerini söylüyor.
ÖZtürk’ün üzerinde durduğu en önemli konulardan biri de nitelikli eleman sorunu. Sanayiciler nitelikli eleman bulamıyor. Onun için bir yandan eğitim programlarına ağırlık verirken, diğer yandan İŞKUR ile işbirliği yaparak CV havuzu kuracaklarını anlatıyor.
Basın toplantısı sonrası Başkan Öztürk ve Başkan Yardımcısı Nilüfer Çevikel ile tekstil sektörünü konuşma imkanı da bulduk. Her ne kadar otomovin gölgesinde kalsa da tekstil son yıllarda bilinenin aksine ihracatta en başarılı sektör. UİB rakamları da bunu gösteriyor zaten.
Nilüfer Çevikel, Bursa’nın 250 büyük firması arasında yer alan bir tekstil şirketinin yönetim kurulu başkanı. Türk tekstilinin İtalya kalitesinde üretim yaptığını anlatıyor.
Dünyada oluşan bu imaj da başarıya katkı sağlıyor. Bir zamanlar rakip olarak görülen Çin’in lafı bile edilmiyor. İtalya’da Fransa’da Türk üreticilerinin ürünleri birinci sınıf olarak geçiyor. Made in Turkey yazı artık bir prestij haline gelmiş.
Öztürk de katkıda bulunarak, “Çin otomobili bile taklit ediyor ama Türk tekstilini taklit edemiyor” sözleriyle sektörün geldiği noktaya dikkat çekiyor.
Yeniden termik santrale dönersek, böylesine başarılara sahip tekstil sektörü ağırlıklı DOSAB’a çevre kirliliğine neden olacak kömürlü santral yakışmayacak.
Hem artık tüm dünya sadece üretimin kalitesine değil, çevreye ve insana gösterdiği saygıya göre de değerlendirme yapıyor.
Bizden söylemesi….
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder