Bursa nihayet 2014 yılında
dayatma sonucu kabul edilen lale logosundan kurtuluyor. Konuyu bu ay içinde Hürriyet Bursa’da, “Bursa’ya yeni logo lazım” ve “Bursa ses
verdi” yazılarımda gündeme getirmeye çalıştım.
“Bursa’nın bu kadar sorunu varken, logo konusuna neden bu kadar önem
veriyorsun” diyen olabilir ama bana göre, bir kentin kimliğini ortaya koyan ve
önümüzdeki yıllarda rotasını turizme çevirmek isteyen Bursa için logonun önemi
en az yeni yapılacak yatırımlar kadar önemli.
Hürriyet Bursa’daki yayından sonra sosyal medyada paylaştığım yazımlarım oldukça yankı buldu.
Hele bir de üzerine simgesi lale olan Hollanda ile yaşanan diplomatik kriz gelince, Bursa’nın da bir an önce lale logosundan kurtulması tartışılmaya başlandı.
Sivil toplum örgütlerinin ardından bu işin sahibi olan Bursa Büyükşehir Belediyesi de kamuoyuna açık ilk adımı attı.
Kamuoyuna açık diyorum çünkü uzun süreden beri Büyükşehir Belediyesi’nde de konunun tartışıldığını hatta bu konuda çalışmalar yapıldığını biliyorum. Altını ısrarla çizmek istiyorum dayatma sonucu Bursa’nın logosu kabul edilen lale figürlü amblemler kentin dört bir yanına konuldu. Aradan geçen süre içinde büyük çoğunluğu doğa koşullarından dolayı eskiyip yıprandı. Kırık dökük bu amblemler önünde kimse fotoğraf çektirmeyince de yenilemek için adres Büyükşehir oldu. Büyükşehir Belediyesi de yenilerken Bursa’yı anlatan yeni bir logo tasarımı için kolları sıvadı.
Kamuoyuna açık bölümüne gelince, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Facebook’taki sayfasında dün sanırım tüm Bursa kullanıcılarının sayfalarında görünecek şekilde sponsorlu bir yayın paylaşıldı. “Sizce hangi simge Bursa'yı en iyi hatırlatır ?” başlık ve
#bursanınsimgesi hashtag’i ile paylaşılan kısa filmde, Kılıç kalkan, Heykel, Irgandı köprüsü, Hacıvat-Karagöz, Tophane Saat Kulesi, Ulu Cami, Kozahan, Teleferik, Yeşil Türbe, Uludağ ve Saltanat Kapı’nın fotoğrafları yer alıyor. Film yine “Sizce Hangi Simge Bursa’yı en iyi hatırlatır” cümlesiyle sona eriyor.
Kısa sürede 20 bin kişi tarafından izlenen paylaşıma 313 ifade bırakılırken, 90’ın üzerinde yorum yapıldı.
Bursa’nın logosunun değiştirilmesi konusunda hemfikirim ama bana kalırsa izlenilen yöntem yanlış. Zaten yöntemin yanlışlığı da paylaşıma yapılan yorumlarda da ortaya çıkıyor. Yorumlarda neler yok ki, trafik sorunundan, bitmeyen stadyuma, su ücretlerinin yüksekliğinden Doğanbey TOKİ konutlarına kadar belediye hizmetlerinin eleştirildiği platforma dönüşmüş. İçlerinde konuyu ciddiye alıp, yorum yapanlar da var tabi. Öne çıkanlar Ulu Camii ve Yeşil Türbe.
Yöntemin yanlışlığına gelince daha önceki yazımda da belirtmiştim. Bundan sonra yapılacak çalışma bu konunun işin uzmanları tarafından masaya yatırılarak, önce sembol, ardından grafiklerinin ortaya çıkarılmasında. Görev de Büyükşehir Belediyesi ve Kent Konseyi’ne düşüyor.
Tabi en az 10 örnek şekillendikten sonra son kararı Bursalılar vermeli…
Daha henüz hiçbir adım atılmadan konunun sosyal medyada paylaşılması yukarıda belirttiğim sakıncaları ortaya çıkarır. Zaten kısa filmde yer alan eserleri Bursa’da herkes biliyor. Aşure misali ondan biraz bundan biraz alalım, karman çorman bir şey hazırlayalım dönemi de çoktan geçti.
Önerim, dünyanın ünlü kentlerinin logolarına bir göz atın lütfen. Belki tarihi Bursa’dan da eski olan kentler var. Neyi logo seçmişler?
Klasik bir sözdür ama yine de söyleyeyim; Amerika’yı yeniden keşfetmenin anlamı yok. En iyisi işi profesyonellerine bırakalım. Sonra hazırlanan örneklerden seçimi yine Bursa yapar.
Artık Bursa’nın yeni bir dayatmaya tahammülü yok…
Hürriyet Bursa’daki yayından sonra sosyal medyada paylaştığım yazımlarım oldukça yankı buldu.
Hele bir de üzerine simgesi lale olan Hollanda ile yaşanan diplomatik kriz gelince, Bursa’nın da bir an önce lale logosundan kurtulması tartışılmaya başlandı.
Sivil toplum örgütlerinin ardından bu işin sahibi olan Bursa Büyükşehir Belediyesi de kamuoyuna açık ilk adımı attı.
Kamuoyuna açık diyorum çünkü uzun süreden beri Büyükşehir Belediyesi’nde de konunun tartışıldığını hatta bu konuda çalışmalar yapıldığını biliyorum. Altını ısrarla çizmek istiyorum dayatma sonucu Bursa’nın logosu kabul edilen lale figürlü amblemler kentin dört bir yanına konuldu. Aradan geçen süre içinde büyük çoğunluğu doğa koşullarından dolayı eskiyip yıprandı. Kırık dökük bu amblemler önünde kimse fotoğraf çektirmeyince de yenilemek için adres Büyükşehir oldu. Büyükşehir Belediyesi de yenilerken Bursa’yı anlatan yeni bir logo tasarımı için kolları sıvadı.
Kamuoyuna açık bölümüne gelince, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Facebook’taki sayfasında dün sanırım tüm Bursa kullanıcılarının sayfalarında görünecek şekilde sponsorlu bir yayın paylaşıldı. “Sizce hangi simge Bursa'yı en iyi hatırlatır ?” başlık ve
#bursanınsimgesi hashtag’i ile paylaşılan kısa filmde, Kılıç kalkan, Heykel, Irgandı köprüsü, Hacıvat-Karagöz, Tophane Saat Kulesi, Ulu Cami, Kozahan, Teleferik, Yeşil Türbe, Uludağ ve Saltanat Kapı’nın fotoğrafları yer alıyor. Film yine “Sizce Hangi Simge Bursa’yı en iyi hatırlatır” cümlesiyle sona eriyor.
Kısa sürede 20 bin kişi tarafından izlenen paylaşıma 313 ifade bırakılırken, 90’ın üzerinde yorum yapıldı.
Bursa’nın logosunun değiştirilmesi konusunda hemfikirim ama bana kalırsa izlenilen yöntem yanlış. Zaten yöntemin yanlışlığı da paylaşıma yapılan yorumlarda da ortaya çıkıyor. Yorumlarda neler yok ki, trafik sorunundan, bitmeyen stadyuma, su ücretlerinin yüksekliğinden Doğanbey TOKİ konutlarına kadar belediye hizmetlerinin eleştirildiği platforma dönüşmüş. İçlerinde konuyu ciddiye alıp, yorum yapanlar da var tabi. Öne çıkanlar Ulu Camii ve Yeşil Türbe.
Yöntemin yanlışlığına gelince daha önceki yazımda da belirtmiştim. Bundan sonra yapılacak çalışma bu konunun işin uzmanları tarafından masaya yatırılarak, önce sembol, ardından grafiklerinin ortaya çıkarılmasında. Görev de Büyükşehir Belediyesi ve Kent Konseyi’ne düşüyor.
Tabi en az 10 örnek şekillendikten sonra son kararı Bursalılar vermeli…
Daha henüz hiçbir adım atılmadan konunun sosyal medyada paylaşılması yukarıda belirttiğim sakıncaları ortaya çıkarır. Zaten kısa filmde yer alan eserleri Bursa’da herkes biliyor. Aşure misali ondan biraz bundan biraz alalım, karman çorman bir şey hazırlayalım dönemi de çoktan geçti.
Önerim, dünyanın ünlü kentlerinin logolarına bir göz atın lütfen. Belki tarihi Bursa’dan da eski olan kentler var. Neyi logo seçmişler?
Klasik bir sözdür ama yine de söyleyeyim; Amerika’yı yeniden keşfetmenin anlamı yok. En iyisi işi profesyonellerine bırakalım. Sonra hazırlanan örneklerden seçimi yine Bursa yapar.
Artık Bursa’nın yeni bir dayatmaya tahammülü yok…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder