BURSA’DA SU ÇEŞMEDEN İÇİLİRMİŞ!

Bursa’da özellikle yöneticilerde yanlış bir algı var.
Akademik odaların veya sivil toplum örgütlerinin işi gücü “İstemezük” ve muhalefet.

Oysa gerçek farklı. Özellikle akademik odalar Bursa’nın tıpkı vücudun hastalıklarla mücadele eden immün sistemi gibi savunma ve koruma mekanizması. Eleştirirken veya karşı çıkarken çözüm önerileri de anlatılıyor.
Ayrıca yapılan başarılı çalışmalar konusunda da yöneticilerin hakkını teslim etmesini de biliyorlar.
Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Ali Uluşahin’in de yaptığı son çalışma bunun en güzel örneği.
Uluşahin, kendi yakınlarından da gelen içme sularının bağırsak enfeksiyonlarına yol açtığı iddialarıyla ilgili şikayetler üzerine, şehrin değişik noktalarından örnekler alıp, hem bağımsız hem de resmi laboratuarda inceletmiş ve sonuçları karşılaştırmış. Çıkan sonuç, yıllardır Altepe’nin de savunduğu gibi “Bursa’da su çeşmeden içilir” sözünü doğrulatırcasına temiz çıkmış.
Uluşahin de bunu sosyal medya hesabından paylaşarak BUSKİ’yi kutlamış.
Uluşahin, sosyal medyadaki sözlerini aynen aktarıyorum. Belki her fırsatta akademik odaları eleştirenler de bundan ders çıkarır.
“Bir süredir şubemize akut bağırsak enfeksiyonlarının ve mide rahatsızlıklarının arttığına dair şikayetler gelmekteydi. İçme suyu ile ilgili bir sorun olup olmadığı soruluyordu. Yaptığımız incelemeler bugün itibariyle sonuçlandı.

Öncelikle belirtmeliyim ki; henüz yağan karlar erimediğinden barajlardaki su seviyesinin düşük olması sebebiyle derin kuyu sularının kullanıldığı doğrudur. Ancak derin kuyu sularında bir miktar sertlik yüksek olmakla birlikte kimyasal ve biyolojik açıdan herhangi bir problem bulunmamaktadır.

Gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki, BUSKİ kontrolündeki içme suyu analizlerinde her hangi bir problem bulunmamaktadır. Halkımız gönül rahatlığı ile çeşmelerinden su içebilirler. Bir kez daha söylüyoruz: "Bursa'da su çeşmeden içilir."

Ben BUSKİ İçme Suyu Arıtma Şube Müdürlüğü'ne bağlı tüm çalışan arkadaşları kutluyorum.” 

 ****

KİM BİLİR HANGİ ŞEHİRDE

Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın çöp konteynırı önünde yaktığı ateşle ısınmaya çalışan anne ve üç yaşındaki çocuğuyla ilgili duyarlılığını geçtiğimiz Çarşamba günü “Bir hayat böyle kurtuldu ya diğerleri” başlığıyla anlatmıştım.
Dündar, sosyal medyadan ismi etiketlenen bir annenin kucağında üç yaşındaki çocuğuyla çöp konteynırı önünde ısınmaya çalışan annenin yanına bizzat gitmiş ve tüm belediye ekiplerini hem bu aileye hem de hava sıcaklığının sıfırın altına düştüğü günlerde sokakta kalanlar için seferber etmişti.
Yazı, Dündar’ın aileye sahip çıkması ve oturacakları ev bulmak için belediye ekiplerinin çalışmalarının anlatıldığı bölümle sonuçlanmıştı.
Peki, sonra ne oldu, Çakır ailesine ev bulundu mu? Çakır ailesi dediğime bakmayın. İki çocuğu olmasına rağmen hala resmi nikahları  bulunmuyor.
Bu konudaki adres, yaptığı çalışmalarla sadece Bursa’ya değil Türkiye’ye örnek olan “Belediyem Benimle” ekibi oldu. İlk geceden beri aileye sahip çıkan ekip, yazı gazetede yayınlandığı gün evi buldu. Aile eve yerleştirilecek, eşyalar temin edilecek ve kirasını da belediye karşılayacaktı.
Maalesef beklenen mutlu son gerçekleşmedi.
Çünkü Çakır ailesi yerleşik hayata geçmek istemiyordu. O gün öğle saatlerinde, aile ile belediyede bir araya gelindi. Evin anahtarı teslim edilecekti. Ancak, kabul etmediler. Karabük’e döneceklerini açıkladılar.
Yapılan tüm çalışmalar boşa gitmişti. Yine de yanlarına gıda maddeleri verilerek uğurlandı.
Kim bilir şimdi hangi şehirde 23 yaşındaki genç anne, nikahsız kocasının zoruyla dilencilik yapıyor ve soğuktan korunmak için hangi çöp konteynırının önünde ateş yakıyordur.
Yine de Çakır ailesinin yaşadıklarının faydası oldu. Osmangazi Belediye Başkanı Dündar’ın talimatıyla tüm mahallelerde sokakta kalanlarla ilgili araştırma yapıldı.
Panayır Mahallesi’nde 3 Suriyeli aile dışında kimse bulunamadı. Onlar da teklif edilen yerleri kabul etmeyip, kamp yerine İstanbul’a gitmeyi tercih ettiler.