Gemlik’in girişindeki tabelanın öyküsü nihayet sona eriyor.
Tabela macerasının sona ermesi nedeniyle öyküyü başından anlatmak da şart oldu.
Aziz Nesin ile
birlikte 1942 yılında Bursa’dan İstanbul’a giderken birden Orhan Veli’nin ağzından “Birazdan denizi göreceksin, sakın şaşırma”
sözleri dökülür. Ardından Aziz Nesin de şaşkınlığını “Aaa deniz!” diyerek ifade eder. Orhan Veli’nin bu sözü şiir
kitabına almasıyla “Gemlik’e doğru denizi
göreceksin sakın şaşırma” cümlesi ölümsüzleşir ve Gemlik’e girişteki
tabelada yerini alır.
Uzun yıllar boyunca eskidikçe kimi zaman yolun sağında kimin zaman solunda çevresi zeytin dallarıyla süslü tabela Gemlik’in simgelerinden biri haline gelir.
Geçen yıl aralık ayında, Orhan Veli’nin dizelerinin yer aldığı tabela yenilendi ve kenarına Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz’ın büyük boy fotoğrafı konuldu. Gemlik’te tepkilere neden olan ve belediye meclisinde de tartışılan tabelanın Başkan Yılmaz’ın fotoğrafının bulunduğu bölümü bir süre sonra branda ile kapatıldı. Başkanın fotoğrafının neden poşete girdiği ise sonradan ortaya çıktı. Tabela ve fotoğraf tahrif edilmiş ve o yüzden branda örtülmüştü. Bir ay içinde tabelanın yenileneceği ve sadece Orhan Veli’nin dizelerinin yer alması beklenirken, tabelanın kompozisyonu bozulmadan aynı şeklini koruyarak yerine konuldu.
Ancak, tepkiler sosyal medya üzerinden devam ediyordu. Hatta önünde gösteri bile yapılarak Yılmaz’ın fotoğrafının üzerine Orhan Veli’nin resmi de yapıştırıldı. Geçen hafta birden bire tabela ortadan kayboldu. Kimse ne olduğunu bilmiyordu. Belediye görevlileri Başkan Refik Yılmaz’ın talimatıyla kaldırıldığını söylüyorlardı.
Başkan Yılmaz’ı arayınca gerçek ortaya çıktı. Evet, tabelanın kaldırılması talimatını başkan vermişti ve önümüzdeki günlerde tekrar yerine konulacaktı. Ancak bir farkla artık başkanın fotoğrafı yer almayacaktı.
İlk yazımda da söylediğimi tekrar etmekte fayda var.
Bir belediye başkanının yaptığı hizmetlerini seçmenlerine duyurması kadar normal bir davranış olamaz. Ancak bunun abartılı hale getirilmesi ve hizmetten ziyade başkanın şahsının bu kadar ön plana çıkarılması hiç de hiç de yakışık alır bir durum değildi.
Yanlıştan dönülmesi de bir erdemdir. Gemlik adına teşekkürler Başkan.
Uzun yıllar boyunca eskidikçe kimi zaman yolun sağında kimin zaman solunda çevresi zeytin dallarıyla süslü tabela Gemlik’in simgelerinden biri haline gelir.
Geçen yıl aralık ayında, Orhan Veli’nin dizelerinin yer aldığı tabela yenilendi ve kenarına Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz’ın büyük boy fotoğrafı konuldu. Gemlik’te tepkilere neden olan ve belediye meclisinde de tartışılan tabelanın Başkan Yılmaz’ın fotoğrafının bulunduğu bölümü bir süre sonra branda ile kapatıldı. Başkanın fotoğrafının neden poşete girdiği ise sonradan ortaya çıktı. Tabela ve fotoğraf tahrif edilmiş ve o yüzden branda örtülmüştü. Bir ay içinde tabelanın yenileneceği ve sadece Orhan Veli’nin dizelerinin yer alması beklenirken, tabelanın kompozisyonu bozulmadan aynı şeklini koruyarak yerine konuldu.
Ancak, tepkiler sosyal medya üzerinden devam ediyordu. Hatta önünde gösteri bile yapılarak Yılmaz’ın fotoğrafının üzerine Orhan Veli’nin resmi de yapıştırıldı. Geçen hafta birden bire tabela ortadan kayboldu. Kimse ne olduğunu bilmiyordu. Belediye görevlileri Başkan Refik Yılmaz’ın talimatıyla kaldırıldığını söylüyorlardı.
Başkan Yılmaz’ı arayınca gerçek ortaya çıktı. Evet, tabelanın kaldırılması talimatını başkan vermişti ve önümüzdeki günlerde tekrar yerine konulacaktı. Ancak bir farkla artık başkanın fotoğrafı yer almayacaktı.
İlk yazımda da söylediğimi tekrar etmekte fayda var.
Bir belediye başkanının yaptığı hizmetlerini seçmenlerine duyurması kadar normal bir davranış olamaz. Ancak bunun abartılı hale getirilmesi ve hizmetten ziyade başkanın şahsının bu kadar ön plana çıkarılması hiç de hiç de yakışık alır bir durum değildi.
Yanlıştan dönülmesi de bir erdemdir. Gemlik adına teşekkürler Başkan.
BURSA, BÖYLE GİDERSE LİSTEYE GİRDİĞİ GİBİ ÇIKAR
Geçen hafta önce
Türkiye genelinde yayın yapan, ardından Bursa
Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin açıklamasının da yer aldığı bölümüyle
yerel gazetelerde yayınlanan haber Bursa’nın
yüzünü güldürdü.
Her yıl 5 binden fazla kenti değerlendiren ve bu yıl da 5 bin 93 kentin sağlık, suç oranı, nüfus, trafik, pahalılık gibi kriterlerini kıyaslayarak ‘yaşam kalitesi en yüksek şehirler’ listesi hazırlayan Numbeo internet sitesinin 150 şehirlik listesine ilk kez Bursa da girdi. Daha önce Ankara, İstanbul ve İzmir’in değerlendirildiği listeye 48’inci sıradan giren Bursa, üç büyük kenti de geride bıraktı. Suç oranı, sağlık, pahalılık, nüfus artışı, trafik gibi farklı kriterler dikkate alınarak yapılan değerlendirme sonucunda bir endeks oluşturuldu.
Bu endekste en yüksek değere sahip şehir, Avustralya´dan Canberra olurken, Kanada´dan Ottava ikinci, İsviçre’den Zürih ise üçüncü oldu. Aynı web sitesinin geçtiğimiz yıl yaptığı çalışmada yüksek yaşam kalitesi ile 63’üncü sırada yer alan Ankara bu yıl 97’inci sıraya gerilerken, 64’üncü sıradaki İstanbul da bu yıl 106’ncılığa düştü. Bu yıl İzmir 95.32’lik indeks rakamı ile 91’inci sırada yer alırken, Bursa ise 156,73’lük indeksle 48’ıncı sıraya yerleşti. Bursa bu sonuç ile Abu Dabi, Houston, Doha, Tallin, Dublin gibi pek çok şehri de geride bırakırken, güvenlik endeksinde 4’üncü, kirlilik endeksine göre ise 27’nci sırada yer aldı.
Bu değerlendirmeye bakıldığında Bursa’da yaşamanın bir şans olduğu sonucu çıkarılabilir. Dağı, denizi, verimli ovası her kente nasip olmaz. Kent merkezinden teleferikle 20 dakika mesafede 2 metre kar varken, 20 kilometre uzaklıktaki Mudanya’da bahar havasında çayınızı yudumlayabilirsiniz.
Verimli ovasında ise şeftalisinden deveci armuduna sadece Bursa’da yetişen Siyah İncirinden Gemlik zeytinine nadir tarımsal ürünleri yetiştirebilirsiniz.
Ancak, Bursa’da yapılanları görünce önümüzdeki 5 yılda, güvenlik dışında bu kriterlerden eser kalmayacağına inananlardanım.
Neden diye soracak olursanız, anlatayım…
Bursa’daki kirlilik yetmiyormuş gibi kentin doğusundaki çimento fabrikası kapasitesini yüzde 50 oranında arttırıyor. Bu yeni bir fabrika demek. Batısında yeni bir çimento fabrikası ile Batı Organize Sanayi Bölgesi hazırlıkları devam ediyor. Kuzeyinde DOSAB kent merkezinin içi sayılacak bölgede kömürlü çalışacak termik santral yapıyor. İyi ki güneyde Uludağ var. Yoksa oraya da bir tesis kondurulur.
Kent içindeki hava kirliliğinin ulaştığı sonuçları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı geçen yılın son aylarında sitesinden yayınladı. Nerdeyse nefes alınamaz duruma gelinmişti. Bu tesislerin tamamlanmasıyla Bursa’nın ne hale geleceği tahmin etmek hiç de zor değil. Bursa, böyle giderse listeye girdiği gibi çıkar ya da son sıralara düşer.
Her yıl 5 binden fazla kenti değerlendiren ve bu yıl da 5 bin 93 kentin sağlık, suç oranı, nüfus, trafik, pahalılık gibi kriterlerini kıyaslayarak ‘yaşam kalitesi en yüksek şehirler’ listesi hazırlayan Numbeo internet sitesinin 150 şehirlik listesine ilk kez Bursa da girdi. Daha önce Ankara, İstanbul ve İzmir’in değerlendirildiği listeye 48’inci sıradan giren Bursa, üç büyük kenti de geride bıraktı. Suç oranı, sağlık, pahalılık, nüfus artışı, trafik gibi farklı kriterler dikkate alınarak yapılan değerlendirme sonucunda bir endeks oluşturuldu.
Bu endekste en yüksek değere sahip şehir, Avustralya´dan Canberra olurken, Kanada´dan Ottava ikinci, İsviçre’den Zürih ise üçüncü oldu. Aynı web sitesinin geçtiğimiz yıl yaptığı çalışmada yüksek yaşam kalitesi ile 63’üncü sırada yer alan Ankara bu yıl 97’inci sıraya gerilerken, 64’üncü sıradaki İstanbul da bu yıl 106’ncılığa düştü. Bu yıl İzmir 95.32’lik indeks rakamı ile 91’inci sırada yer alırken, Bursa ise 156,73’lük indeksle 48’ıncı sıraya yerleşti. Bursa bu sonuç ile Abu Dabi, Houston, Doha, Tallin, Dublin gibi pek çok şehri de geride bırakırken, güvenlik endeksinde 4’üncü, kirlilik endeksine göre ise 27’nci sırada yer aldı.
Bu değerlendirmeye bakıldığında Bursa’da yaşamanın bir şans olduğu sonucu çıkarılabilir. Dağı, denizi, verimli ovası her kente nasip olmaz. Kent merkezinden teleferikle 20 dakika mesafede 2 metre kar varken, 20 kilometre uzaklıktaki Mudanya’da bahar havasında çayınızı yudumlayabilirsiniz.
Verimli ovasında ise şeftalisinden deveci armuduna sadece Bursa’da yetişen Siyah İncirinden Gemlik zeytinine nadir tarımsal ürünleri yetiştirebilirsiniz.
Ancak, Bursa’da yapılanları görünce önümüzdeki 5 yılda, güvenlik dışında bu kriterlerden eser kalmayacağına inananlardanım.
Neden diye soracak olursanız, anlatayım…
Bursa’daki kirlilik yetmiyormuş gibi kentin doğusundaki çimento fabrikası kapasitesini yüzde 50 oranında arttırıyor. Bu yeni bir fabrika demek. Batısında yeni bir çimento fabrikası ile Batı Organize Sanayi Bölgesi hazırlıkları devam ediyor. Kuzeyinde DOSAB kent merkezinin içi sayılacak bölgede kömürlü çalışacak termik santral yapıyor. İyi ki güneyde Uludağ var. Yoksa oraya da bir tesis kondurulur.
Kent içindeki hava kirliliğinin ulaştığı sonuçları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı geçen yılın son aylarında sitesinden yayınladı. Nerdeyse nefes alınamaz duruma gelinmişti. Bu tesislerin tamamlanmasıyla Bursa’nın ne hale geleceği tahmin etmek hiç de zor değil. Bursa, böyle giderse listeye girdiği gibi çıkar ya da son sıralara düşer.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder