Anadolu siyasetinin en önemli merkezlerinden biri olan Bursa’da 7 Haziran’da yapılacak genel seçimlerde siyasetin vitrini önemli değişikliklere uğrayacak. Ak Parti’de üçüncü dönem kuralı nedeniyle Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Şanlıurfa’dan seçilmesine rağmen Bursa siyasetinin etkin isimlerinden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, CHP’de ise eski Milli Savunma ve Milli Eğitim Bakanı Turhan Tayan, Kemal Ekinci ve Aykan Erdemir, aday adaylığı başvurusunda bulunmadı. MHP’de ise resmi aday adaylığı süreci 12 Mart’ta başlayacak.
7 Haziran seçimleri öncesi Ak Parti ve CHP’de aday adaylığı ile ilgili önemli virajlardan biri geçen hafta dönüldü. Ak Parti’de aday adaylığı başvurularının sona ermesinin ardından önceki gün BUTTİM’de kurulan 18 sandıkta 2 bin 674 delege 213 aday adayı için oy kullandı. Halen görevde olan milletvekilleri ve eski milletvekillerinin listelerde yer almadığı temayül yoklaması sonuçları açıklanmıyor. Genel merkez tarafından değerlendirmeye alınan sonuçlara göre, Ak Parti, 7 Nisan’a kadar milletvekili adaylarını belirleyecek.
ÜNLÜ İSİMLER YOK
Ancak, geçen dönem Manisa’dan Bursa’ya gelen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Bursa’dan Şanlıurfa listelerine giden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik üçüncü dönem kuralı nedeniyle emekliliğe hazırlanıyor. Ak Parti’nin Arınç dışındaki tüm milletvekilleri ise aday adaylığı başvurusunda bulundu.
CHP’de ise aday adaylığı başvuruları yine Pazar günü sona erdi. Genel Merkeze yapılan başvuru sonuçları dün CHP Bursa İl Başkanı Zafer Yıldız tarafından yazılı açıklama ile duyuruldu. 73 kişilik listede CHP’den önemli isimler aday adaylığı başvurusunda bulunmadı. Bunlar arasında merkez sağ siyasetten geçen seçimlerde CHP’ye transfer olan ve milletvekili seçilen eski milli eğitim ve milli savun bakanlarından Turhan Tayan ile Kemal Ekinci ve Doç. Dr. Aykan Erdemir de bulunuyor. CHP Milletvekillerinden Sena Kaleli ile İlhan Demiröz ise aday adaylığı başvurusu yaptı.
CHP’DE 73 ADAYLI ÖNSEÇİM
CHP İl Başkanı Zafer Yıldız, yaptığı açıklamada, aday adaylarına başarılar dilediği açıklamasında il yönetimi, ilçe başkanları ve milletvekili aday adaylarının 4 Mart 2015’ta rowne Plaza’daki toplantıda bir araya geleceklerini belirtti. CHP’de hakim gözetimindeki ön seçim ise 29 Mart’ta hakim gözetiminde yapılacak. CHP listesi ise 10 Nisan’da kesinlik kazanacak.
Seçim öncesi kongre süreci yaşanan MHP’de ise aday adaylığı başvuruları 12-18 Mart tarihleri arasında genel merkeze yapılacak. Merkez yoklaması şeklinde aday belirleyecek olan MHP’deki beklenti ise öncesinde temayül yoklaması yapılması. Geçen seçimde 2 milletvekili çıkaran MHP’de resmi başvurular olmamasına rağmen adaylık açıklaması yapanların sayısı şimdiden 30’a ulaştı. Mevcut milletvekilleri İsmet Büyükataman ve Necati Özensoy’un yeniden aday adayı olması bekleniyor.
ERDEMİR’DEN DUYGUSAL VEDA
CHP Bursa Milletvekili ve Türkiye- Avrupa Birliği Karma Parlamento Kurulu Üyesi Doç. Dr. Aykan Erdemir, 7 Haziran’da yapılacak genel seçimde aday olmayacağını Facebook ve Twitter hesaplarından duyurdu. Erdemir, veda mesajında, 'Bir gün yeniden aynı inanç ve heyecanla başlamak için şimdi mutfağa dönmek zamanıdır' dedi.
'Yeniden Başlamak için Mutfağa Dönmek Zamanıdır' başlığı ile
yayınladığı mesajında, siyasete çocuklara daha iyi bir yaşam, daha özgür bir
ülke ve kardeşçe yaşayacakları yeşil bir dünya bırakmak için girdiğini belirten
Erdemir, 'Ve bugün de milletvekilliğime çocuklarımın isteği üzerine bir virgül
koyuyor, ara veriyorum. 2015 seçimlerinde milletvekili aday adayı olmayacağımı
açıklıyorum' dedi. 'ÜLKEYİ YAŞ ORTALAMASI 52 OLAN BİR MECLİS YÖNETİYOR'
'Baba, keşke daha çok bizimle olsan' diyen kızlarını duyup anladığını vurgulayan Erdemir, şöyle devam etti:
“Diyeceksiniz ki Avrupa'da nice anne ve baba siyasetçi var; hatta hamile ya da emziren bakan. Evet, milletvekilliğini anne babalıkla bağdaşır kılan ve aile dostu çalışma düzeni sağlayan parlamentolara gıptayla bakıyor ve özeniyorum. Lakin bizim siyasetimiz de ülkemiz ve kentlerimiz gibi henüz aileler için; anne, baba ve çocuk dostu olarak tasarlanmamış. Belki de bu yüzden olsa gerek seçmenin yarısını oluşturan hayatlarının baharındaki 40 yaş altı kuşak yalnızca yüzde 12 oranında temsil ediliyor, meclisimizde. Belki bu yüzden nüfusunun yarısı 30 yaşından genç olan bir ülkeyi yaş ortalaması 52 olan bir meclis yönetiyor. Bugünün Türkiyesi'nde, çocuk da yaparım siyaset de, demek ne yazık ki mümkün olmuyor. Geçtiğimiz dört yıl boyunca hem iyi bir baba hem de iyi bir milletvekili olmaya çalıştım. Bu imkansız görevi layıkıyla yerine getirmek için haftada yedi gün, günde 24 saat nasıl koşturduğumu seçmenlerim de çocuklarım da takdir ederler. İlgileri, sevgileri ve destekleri büyük bir nimetti. Kendilerine minnettarım. Ne yapsam ödeyemeyeceğim haklarını helal etsinler.'Erdemir, gönül rahatlığı ve iç huzuru içinde kendisini sevenlere bir lokma harama bulaşmamış dört yıl ve Bursa’da hakim gözetiminde kontenjansız önseçimle şaibesiz parti içi demokrasi ve yüzde 33 kadın ve yüzde 10 gençlik kotasıyla daha içerici ve kapsayıcı bir siyaset bıraktığını kaydetti.
Özgürlükçü ve katılımcı demokrasinin uzun soluklu bir koşu olduğunu ifade eden Erdemir, 'Biliyorum ki bu daha başlangıç; patriyarki (Ailede erkek egemenliği) ve gerontokrasiye (toplum içerisindeki en yaşlı bireyin hiyerarşik anlamda en üst düzeyde bulunması) karşı mücadele devam ediyor, edecek' dedi.
“EVİMİN MUTFAĞINDA KIZLARIMA KAHVALTI HAZIRLAMA VAKTİDİR”
7 Haziran’da başka bir siyaset için örnek ve umut
olmayı istediğini ifade eden Erdemir, şöyle devam etti: 'Vekillik bize ara
vermeden, bizim vekilliğe ara verebileceğimizin, kendimiz listede olmasak da
partimiz, siyasetimiz ve değerlerimiz için bütün gücümüz ve samimiyetimizle
mücadele edilebileceğinin, bir bayrak yarışında başta gençler olmak üzere en az
bizim kadar liyakat sahibi yol arkadaşlarımıza yer açabileceğimizin, biz orta
halli kesiminin de bilgimiz ve gayretimizle zenginler meclisinde siyaset
yapabileceğinin, meclisin dışında bırakılmış 40 yaş altı kuşağa, emekçilere,
kadınlara ve diğer dezavantanjlı kesimlere yer açıp kampanyalarını omuzlayabileceğimizin
örneği olabilirsek ne mutlu bize. Bilirim ki bir akademisyenin, bir hocanın
verebileceği en güzel ders söyledikleri ve anlattıkları değil yaşadıkları ve
yaşattıklarıdır. Bugün artık benim için mutfağa dönüş vaktidir. Sosyal
demokrasinin mutfağında özgürlükçü siyasetin bilimsel ve düşünsel altyapısı
için çalışmanın vaktidir. Ve evimin mutfağında kızlarımın kahvaltısını her
sabah keyifle ve özenle hazırlayan bir baba olmanın vaktidir. Hayat arkadaşıma,
canım kızlarıma, can dostlarıma ve yol arkadaşlarıma selam ve sevgiyle. Bir gün
yeniden aynı inanç ve heyecanla başlamak için şimdi mutfağa dönmek zamanıdır.' 'Baba, keşke daha çok bizimle olsan' diyen kızlarını duyup anladığını vurgulayan Erdemir, şöyle devam etti:
“Diyeceksiniz ki Avrupa'da nice anne ve baba siyasetçi var; hatta hamile ya da emziren bakan. Evet, milletvekilliğini anne babalıkla bağdaşır kılan ve aile dostu çalışma düzeni sağlayan parlamentolara gıptayla bakıyor ve özeniyorum. Lakin bizim siyasetimiz de ülkemiz ve kentlerimiz gibi henüz aileler için; anne, baba ve çocuk dostu olarak tasarlanmamış. Belki de bu yüzden olsa gerek seçmenin yarısını oluşturan hayatlarının baharındaki 40 yaş altı kuşak yalnızca yüzde 12 oranında temsil ediliyor, meclisimizde. Belki bu yüzden nüfusunun yarısı 30 yaşından genç olan bir ülkeyi yaş ortalaması 52 olan bir meclis yönetiyor. Bugünün Türkiyesi'nde, çocuk da yaparım siyaset de, demek ne yazık ki mümkün olmuyor. Geçtiğimiz dört yıl boyunca hem iyi bir baba hem de iyi bir milletvekili olmaya çalıştım. Bu imkansız görevi layıkıyla yerine getirmek için haftada yedi gün, günde 24 saat nasıl koşturduğumu seçmenlerim de çocuklarım da takdir ederler. İlgileri, sevgileri ve destekleri büyük bir nimetti. Kendilerine minnettarım. Ne yapsam ödeyemeyeceğim haklarını helal etsinler.'Erdemir, gönül rahatlığı ve iç huzuru içinde kendisini sevenlere bir lokma harama bulaşmamış dört yıl ve Bursa’da hakim gözetiminde kontenjansız önseçimle şaibesiz parti içi demokrasi ve yüzde 33 kadın ve yüzde 10 gençlik kotasıyla daha içerici ve kapsayıcı bir siyaset bıraktığını kaydetti.
Özgürlükçü ve katılımcı demokrasinin uzun soluklu bir koşu olduğunu ifade eden Erdemir, 'Biliyorum ki bu daha başlangıç; patriyarki (Ailede erkek egemenliği) ve gerontokrasiye (toplum içerisindeki en yaşlı bireyin hiyerarşik anlamda en üst düzeyde bulunması) karşı mücadele devam ediyor, edecek' dedi.
“EVİMİN MUTFAĞINDA KIZLARIMA KAHVALTI HAZIRLAMA VAKTİDİR”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder