26 Nisan 2014 Cumartesi

İSTANBUL’UN YENİ SAYFİYELERİ




Bursa Valiliği’nin Heykel’deki tarihi binasının özel kalem odasında görüşme sırasını beklerken, 6 aydan beri Mudanya Kaymakamı olarak görev yapan Orhan Çiftçi ile derin bir Mudanya sohbetine daldık. 

Sonradan Ultra Maraton yorgunu İznik Kaymakamı Hüseyin Karameşe’nin de katıldığı sohbetteki konu elbette ki turizm oldu.

Son açıklanan rakamlara göre, dünyanın en çok turist çeken kentleri sıralamasında İstanbul 7’nci sıraya yükselmiş. Dünya harikası İstanbul’u geçen yıl tam 11 milyon turist ziyaret etmiş. Sanılanın aksine ilk sırada Araplar bulunmuyor. İlk sıra Almanların. Onları Rusya ve ABD’li turistler izliyor.

İstanbul’un turistinin Bursa ile ne ilgisi var dediğinizi duyar gibi oluyorum. İlgisi var. Hem de çok yakından ilgisi var.

Yeni ulaşım olanaklarının 2015 yılından itibaren Bursa ve çevresini nasıl değiştireceğini iki haftadan beri yazıyorum.

Zaten denizyolu ile İstanbul-Mudanya arası 75 dakika. 2015’te ulaşıma açılacak İstanbul-Bursa-İzmir otoyolu ile otomobille de aynı süreye inecek.

İznik, otoyolun Orhangazi çıkışı,  tatil beldesi  Küçük Kumla ise Gemlik çıkışı ile Mudanya’dan daha yakın hale gelecek.

Turizmin temeli ulaşım. İstanbul-Ankara otoyolunun tamamlanmasının ardından Sapanca, Mahşukiye İstanbul’un semtleri haline geldi.

Mudanya, İznik, Gemlik’i de aynı gelecek bekliyor.

Peki bu turizm beldeleri buna hazır mı?

Kaymakam Hüseyin Karameşe’ye göre, Mudanya için hala şans var. Tüm yapılanlara rağmen Mudanya, yeniden Marmara’nın incisi haline getirilebilir. Üstelik kentsel dönüşüm ise bulunmaz fırsat. Kentin sahil bölgesinde yer alan betonarme çirkinlikler kaldırıldıktan sonra kentin eski dokusuna uygun yapılaşma ile burası tam bir tatil ve alışveriş merkezi haline dönüşür.

Şu anda bile hafta sonları günde 40 bin aracın geldiği Mudanya, İstanbullular için çok güzel hafta sonu durağı haline gelir.

Düşünsenize, zeytin ve zeytinyağı ürünlerinin satıldığı çarşılar, dağ yöresinden gelen el sanatı ürünleri, Bursa’nın yüzlerce yıllık mirası ipek dokumaların sergilendiği mini mini otantik dükkanlar ve tabii balık restoranları.
İznik derseniz, 2 bin yıllık tarihi ile bir açık hava müzesi adeta. Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerinin izlerini taşıyan göl kıyısındaki bu hazine başka ülkelerin elinde olsa kim bilir neler yapardı. En son göl içinde bulunan bazilika bile başlıbaşına bir şaheser.
Hıristiyanlık için kutsal kentlerin başında.
Çiniler deseniz, dünyada örneği yok.

Sadece yerli turistleri hesaba katmayalım. Yukarıda anlattığım 11 milyon turistin 3 milyonun gezilerine Mudanya ve İznik eklenirse yapacağı ekonomik katkı yüzlerce fabrikadan geri kalmaz.
Nasıl olacak?
Devlet, geç kalmış olsa da aslında yapması gerekeni yapıyor. Önemli olan ulaşım. Ondan sonra konaklama ve diğer tesisler. O da özel sektörün işi.
Otoyolun getireceği imkanları düşünerek, Bursa’dan Karacabey’e hatta Mustafakemalpaşa’ya kadar tarlalar arsaya dönüştü ve çoğu İstanbullu yatırımcılar tarafından alındı bile.

Eminim turizmciler de çok yakında gelecek.
Burada yerel yöneticilere büyük görev düşüyor. Gelen yatırımcıyı korkutmamak.

 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yatırımcı çıkmayınca Büyükşehir yapacak

  27 Ekim 2021 Çarşamba, 07:56     Bursa'da yerel gündem son aylarda oldukça hareketlendi. Emek-Şehir hastanesi metro hattından T2'y...