18 Şubat 2013 Pazartesi

Kentsel dönüşüme farklı bir bakış


Kanunu hazırlayanlar dahil herkesin Kentsel Dönüşüm diye adlandırdığı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanunu”n uygulama önceliğinin bulunduğu Bursa’da belediyeler birer ikişer dönüşüm projelerini açıklamaya başladı.
Yıldırım’ın 6 mahalle, Büyükşehir Belediyesi’nin Akpınar-1050 konutlar bölgesiyle ilgili çalışmalar ilk aşama olan Bakanlar Kurulu kararıyla açıklandı.
Osmangazi’nin master projesi devam ediyor. Çarşamba-Altıparmak ve Uludağ’ın yamaçlarını kapsayan bölgelerle ilgili önemli çalışmaların önümüzdeki günlerde kamuoyuna açıklanması bekleniyor.
Türkiye’nin ve Bursa’nın önümüzdeki 10 yılının en çok tartışılacak konularından biri olan bu çalışmalarının üç ayağı var. Biri siyasi karar mekanizması yani yerel yöneticiler, ikincisi vatandaş ve üçüncüsü de bu projeleri gerçekleştirecek firmalar.
Türkiye’de 20 milyon konut var ve bunun yüzde 30’u 6-6,5 milyon konut kentsel dönüşüm kapsamında yer alıyor.
TOKİ son 10 yılda yürüttüğü projelerle 500 bin konut yapabildi. Bu iş sadece TOKİ’ye kalsa 100 yılda bitmez.
O yüzden özel sektörün işin içinde yer alması gerekiyor.
İki dönem Ak Parti Bursa Milletvekilliği yaptıktan sonra Ali Bostancı İnşaatı’n Genel Müdürlüğü görevini yürüten Sedat Kızılcıklı, konunun iki yönünü de bilen bir konumda.
Kızılcıklı’ya göre Bursa’da her belediyenin ayrı ayrı çalışma yapması yanlış. Üç belediyenin büyükşehir koordinatörlüğünde bir araya gelerek çalışma yapması gerekir. Sonra merkezden kıyılara doğru projeler üretilmeli.
Kızılcıklı, bu işte aceleci davranılmasına da karşı. Çünkü kentler bu hale son 20-30 yılda geldi. 2-3 yılda bunun düzene kavuşması mümkün değil. Hele hele kentsel dönüşüm asla seçim malzemesi olmamalı.
Bir de işi mali portresi ve finansmanı var. Bankalar teminatsız, ipoteksiz kredi vermiyor.
Kaba taslak Yıldırım’daki bir mahalle için 500 milyon lira harcama yapılması gerekiyor.
Hangi müteahhit böyle bir projenin altından tek başına kalkabilir. O yüzden konsorsiyumlar oluşmalı ve projeler bölümlere ayrılarak yürütülmeli. Bir bölgedeki inşaat ve satış bitmeden diğerine başlanılmamalı. Yoksa müteahhitlerin projeleri yarım bırakma riski ortaya çıkar.
Kızılcıklı’nın başta Büyükşehir olmak üzere tüm belediyelere bir çağrısı var.
En çok şikayet edilen konulardan biri Bursa’dan kazanıp vergisini Bursa’da ödemeyenlerle ilgili. Bu konu hep dile getirilir. Vergi Bursa’da ödenmeyince alınan paylar düşüyor. Dolayısıyla hizmet için finansman bulunamıyor.
Kütahya Belediyesi’nin çağrısı üzerine Belediye başkanıyla görüşmeye giden Kızılcıklı’ya dönüşümü yapma teklifi edilmiş.
Ancak belediyenin işi yaparken Kütahyalı firmalarla ortak olma şartı getirilmiş.
İşin özü, Kızılcıklı, Bursa belediyelerinin de dönüşümlerde Bursa firmalarının gözardı edilmesini istemiyor. Çünkü elde edilecek kar bu şekilde yine Bursa’ya dönmüş olacak.
Kızılcıklı’nın üzerinde durduğu diğer bir konu ise vatandaşın endişeleriyle ilgili. Bu siyasetçi şapkasını takarak konuşuyor.
Yasanın vatandaştan fedakarlık beklediğini anlatıyor. Vatandaş haklı olarak 3 dairesine 3 daire istiyor. Bir-iki kat yapılaşmanın olduğu yerde 5-6 kat çıkarak bunu yapabilirsiniz. Ancak 5-6 katlı yerde 12-13 kata çıkmanız lazım.
Ya vatandaş fedakarlık yapacak. Ya da yeni Doğanbeyler gibi yüksek yapılaşma oluşacak.
O yüzden belediyelere çok iş düşüyor.






 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yatırımcı çıkmayınca Büyükşehir yapacak

  27 Ekim 2021 Çarşamba, 07:56     Bursa'da yerel gündem son aylarda oldukça hareketlendi. Emek-Şehir hastanesi metro hattından T2'y...