1 Haziran 2012 Cuma

Ne birlik kalmış, ne de oda



Baharın nasıl geçtiğini anlamadan yaza giriyoruz.
Müjdecisi kiraz da pazar ve manav tezgahlarını rengarenk süslemeye başladı.
Bursa’nın dağlık bölgeleri ve özellikle Keles bölgesinin dünyaca ünlü kirazları ise henüz boy göstermedi, sıcak temmuz günlerini bekliyor.
Ova köylerinden gelen kirazın yanına yaklaşabilmek ne mümkün. Kilosu 4 TL.
Hemen yanı başında ta Mersin’den gelen kayısı ise yer yer bir milyona kadar düşüyor.
Çünkü Mersin’de üretici yurt dışından getirdiği fidanlarla kayısıdan iyi verim elde etmiş. Bahçede fiyatı 60 kuruşa kadar düşmüş. Onlar da kızgınlıkla caddelere döküp protesto ediyorlar.
Geçen yıl aynısı bizim kirazın başına gelmişti. İhraç edilemeyince elde kalmış. Avrupa’ya özel ihraç edilen kirazın kilosu bir milyona hatta, 50 kuruşa kadar düşmüştü.
Deveci armudu da bir zamanlar aynı akıbetle karşılaşmıştı.
Yani üreticinin de tüketicinin de işi Allah’a kalmış.
Verim bol olunca üretici perişan, tüketicinin güzü gülüyor. Az olunca ise tam tersi. Dengeyi sağlamak mümkün değil.
Peki dengeyi kim sağlayacak? Hem üreticiyi hem tüketiciyi kim koruyacak.
Tabi ki birlikler ama kala kala zeytin üreticilerinin birliği kaldı.
Gemlikli bir zeytin üreticisi anlatıyor. Eskiden büyüklerimiz söylerdi biz inanmazdık. ‘Allah Marmarabirlik’i başımızdan eksik etmesin’ diye.
Geçen yıl tam da bunu yaşamışlar.
Ürün bol ve küçük olunca yani yağlık için elverişli olunca tüccar fiyatı kıra kıra 80 kuruşu kadar düşürmüş. Ama Marmarabirlik zarar etmesine rağmen kilo başına yağlık zeytine  bir lira 25 kuruş ödemiş.
Ödemeler de kendi içinde bir düzene sahip. Ama asla kendini tüccar diye yutturup, üreticinin tonlarca malını dolandıran ve bir kuruş ödemeyen tüccarın yanında devlet bankası misali. Yani belki piyasaya göre biraz ucuza satarsınız ama paranız asla kaybolmaz.
Zeytin üreticilerinin sorunları yok mu elbette var. Mazot pahalı işçilik pahalı. Miras yoluyla zeytinlikler bölündüğü için küçük küçük parçalarda maliyet artmış. Aksihasar’da Adana’da Gemlik zeytini üretenler geniş arazilerde ekim yaptıkları için maliyetleri düşmüş.
Şimdi Gemlikli, Orhangazili, İznikli, Mudanyalı üretici, kendisiyle aynı tip zeytini daha ucuza mal eden Ege ve Akdenizli zeytinciyle rekabet etmeye çalışıyor.
Ama yine anlattığım gibi zeytin üreticisi şanslı hiç olmazsa birliği var. Kiraz, incir, armut daha adını saymadığı bir çok ürünü sofralarımıza getirmek için çabalayan çiftçisi tüccarın insafına kalmış.
Üretim ve planlama için ortak hareket etmelerini sağlayacak birlikleri yok.
Türkiye’nin soğan deposu Karacabey çiftçisi soğan üretimini bıraktı. Domatese yöneldi, yurt dışından dökme salça haberleri gelince dünyaları başlarına yıkıldı.
Tarım kenti Bursa’da belki üreticilerin birliği yoktu ama güçlü ziraat odaları vardı. Seslerini duyurur zaman zaman güçlükle de olsa haklarını elde ederlerdi.
Şimdi ne birlik ne oda...
İşler Allah’a kalmış...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yatırımcı çıkmayınca Büyükşehir yapacak

  27 Ekim 2021 Çarşamba, 07:56     Bursa'da yerel gündem son aylarda oldukça hareketlendi. Emek-Şehir hastanesi metro hattından T2'y...