17 Ağustos 1999’daki küçük kıyamette tanımıştık Deprem Dede’yi. Hep
temkinli konuşur ve uyarırdı. Yıllar geçti. Bir zamanlar o kadar popüler oldu
ki en seksi erkekler sıralamasında bile yer aldı.
Yine konuştu Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, yani namı diğer Deprem Dede.
Bu kez yeni bir formülle çıktı basının karşısına belki bilim adamları anlar ama biz anlamadık 'Weiibl Olasılık Fonksiyonu'ndan.
Buna göre hesap kitap yapmış, bu kez tarih veriyor: 2014 riskli yıl.
“17 Ağustos'un bittiği yer ile 1912 depreminde Mürefte, Şarköy'ün bittiği yer arasında kırılmamış bir parça var. Bilim adamlarının konuştuğu hep o parça. Adaların güneyine düşüyor ve Tekirdağ'a doğru uzanıyor.”
Işıkara’nın hesaplarına göre, 2014 Marmara'da beklenen büyük depremin olma olasılığının en yüksek olduğu zaman.
Işıkara bununla da kalmıyor. Önüne de yine, ‘İstanbul’u etkileyecek deprem’ diye söze başlıyor.
Belki medyanın ilgisini çeker diye.
Kuzey Anadolu Fay'ının güney kolu. Adapazarı Geyve'den başlıyor, Mekece'den İznik Gölü'nün güneyinden, oradan da Gemlik Körfezi'nden Marmara'ya giriyor. Aynen Işıkara’nın sözleriyle aktarıyorum.
“Güney kol çok sessiz. İyi bir sessizlik değil. En son 1750 ya da 1780'lerde deprem üretti. 250-300 yıldır sessiz. Hayra alamet değil. Bu deprem olduğu zaman hem Marmara'nın bütünü hem de İstanbul çok etkilenecek. Hepimizin bu konuda önlem alması gerekir. Marmara ve çevresi Türkiye'nin kalbidir”
Deprem Dede, o dediğin bölgede 2,5 milyon nüfuslu Bursa var. Gemlik Körfezi’nin kuş uçuşu Bursa’ya uzaklığı 15 kilometre. Sanayi bölgelerine ise çok daha yakın.
Üstüne üstlük bir de Bursa’nın öyle bir ovası var ki, deprem etkisini belki 2-3 kat attırıcı özelliğe sahip. Aslında Bursa bunu 1970’li yıllardaki Gediz Depremi’nde yaşadı. 200 kilometre uzaklıkta olmasına rağmen Gediz Depremi’nde Tofaş fabrikası hasar gördü.
Devam edelim. Gemlik’te tam fay hattının üzerinde kimyasal tesisler bulunuyor. Üstelik bu tesisler her geçen gün büyütülmeye çalışılıyor.
Yetmedi.
Bizim tespitimiz değil, kamu yetkililerinin belirlemesi , Bursa’nın yüzde 60’ı kaçak yapılardan oluşuyor.
Yani hocam söz ettiğiniz hayra alamet olmayan sessizlik bozulursa, Bursa yerle bir olur, sağ kalanlar ise Gemlik’ten Bursa yönüne olan hava akımıyla taşınacak kimsayal gazlar yüzünden hayatını kaybeder.
Ama Bursa kimin umurunda? Varsa yoksa İstanbul.
Otomotivin ve tekstilin başkenti, ihracatın kalbinin attığı Bursa’nın yerle bir olması kimin umurunda.
Işıkara, bu açıklamasının sonunda güzel bir soru da soruyor.
Depreme hazır mısınız?
Doğan Haber Ajansı’nın çektiği görüntülerin Kanal D’de yayınlanacağını tahmin ettiği için Mehmet Ali Birand’ın adını vererek sorusunu yineliyor.
Yine konuştu Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, yani namı diğer Deprem Dede.
Bu kez yeni bir formülle çıktı basının karşısına belki bilim adamları anlar ama biz anlamadık 'Weiibl Olasılık Fonksiyonu'ndan.
Buna göre hesap kitap yapmış, bu kez tarih veriyor: 2014 riskli yıl.
“17 Ağustos'un bittiği yer ile 1912 depreminde Mürefte, Şarköy'ün bittiği yer arasında kırılmamış bir parça var. Bilim adamlarının konuştuğu hep o parça. Adaların güneyine düşüyor ve Tekirdağ'a doğru uzanıyor.”
Işıkara’nın hesaplarına göre, 2014 Marmara'da beklenen büyük depremin olma olasılığının en yüksek olduğu zaman.
Işıkara bununla da kalmıyor. Önüne de yine, ‘İstanbul’u etkileyecek deprem’ diye söze başlıyor.
Belki medyanın ilgisini çeker diye.
Kuzey Anadolu Fay'ının güney kolu. Adapazarı Geyve'den başlıyor, Mekece'den İznik Gölü'nün güneyinden, oradan da Gemlik Körfezi'nden Marmara'ya giriyor. Aynen Işıkara’nın sözleriyle aktarıyorum.
“Güney kol çok sessiz. İyi bir sessizlik değil. En son 1750 ya da 1780'lerde deprem üretti. 250-300 yıldır sessiz. Hayra alamet değil. Bu deprem olduğu zaman hem Marmara'nın bütünü hem de İstanbul çok etkilenecek. Hepimizin bu konuda önlem alması gerekir. Marmara ve çevresi Türkiye'nin kalbidir”
Deprem Dede, o dediğin bölgede 2,5 milyon nüfuslu Bursa var. Gemlik Körfezi’nin kuş uçuşu Bursa’ya uzaklığı 15 kilometre. Sanayi bölgelerine ise çok daha yakın.
Üstüne üstlük bir de Bursa’nın öyle bir ovası var ki, deprem etkisini belki 2-3 kat attırıcı özelliğe sahip. Aslında Bursa bunu 1970’li yıllardaki Gediz Depremi’nde yaşadı. 200 kilometre uzaklıkta olmasına rağmen Gediz Depremi’nde Tofaş fabrikası hasar gördü.
Devam edelim. Gemlik’te tam fay hattının üzerinde kimyasal tesisler bulunuyor. Üstelik bu tesisler her geçen gün büyütülmeye çalışılıyor.
Yetmedi.
Bizim tespitimiz değil, kamu yetkililerinin belirlemesi , Bursa’nın yüzde 60’ı kaçak yapılardan oluşuyor.
Yani hocam söz ettiğiniz hayra alamet olmayan sessizlik bozulursa, Bursa yerle bir olur, sağ kalanlar ise Gemlik’ten Bursa yönüne olan hava akımıyla taşınacak kimsayal gazlar yüzünden hayatını kaybeder.
Ama Bursa kimin umurunda? Varsa yoksa İstanbul.
Otomotivin ve tekstilin başkenti, ihracatın kalbinin attığı Bursa’nın yerle bir olması kimin umurunda.
Işıkara, bu açıklamasının sonunda güzel bir soru da soruyor.
Depreme hazır mısınız?
Doğan Haber Ajansı’nın çektiği görüntülerin Kanal D’de yayınlanacağını tahmin ettiği için Mehmet Ali Birand’ın adını vererek sorusunu yineliyor.
Birand sen de hazır mısın?
Ünlü televizyoncu haberi tamamladıktan sonra üzgün bir ifadeyle hazır olmadığını söylüyor. Ama yine de evini kontrol ettirdiğini ekliyor.
Peki, biz Bursa olarak hazır mıyız?
Ünlü televizyoncu haberi tamamladıktan sonra üzgün bir ifadeyle hazır olmadığını söylüyor. Ama yine de evini kontrol ettirdiğini ekliyor.
Peki, biz Bursa olarak hazır mıyız?
Hiç sanmıyorum.
Bir buçuk saat süren 3 yıllık icraat toplantısında belediye başkanımız bir kez bile deprem sözcüğünü söylemediği bir kentin depreme hazır olduğuna inanmıyorum.
Bir buçuk saat süren 3 yıllık icraat toplantısında belediye başkanımız bir kez bile deprem sözcüğünü söylemediği bir kentin depreme hazır olduğuna inanmıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder