Demokrasinin olmazsa olmazlarındarn biri de sivil toplum
örgütleridir. Onların varlığı sayesinde çok seslilik kalite kazanır.
Bugün Türkiye’de toplumun her kesiminde sivil toplumun yapı taşlarını oluşturan örgütlenmeler görüyoruz. En çok da iş çevrelerinde.
Bazıları eleştirse de SİAD sayılarının artması gelişme ve büyümenin temel dinamiğini oluşturan üretimin en önemli ayağının toplumda söz sahibi olmasını güçlendirir. Aynı gelişmenin yine üretimin en önemli parçasını oluşturan işçi kesiminde de olması gerekir.
Bursa’da Türkiye’nin üreten kentler listesinin ilk sırasında olduğu için her geçen gün daha da güçlenen örgütlere sahip oluyor. Bu örgütlenmeler sayesinde de klasik deyimiyle üretimden gelen gücünü kullanarak istediklerini politikacılara ve ülkeyi yönetenlere daha iyi duyuruyor.
Kısa adı TESİAD olan Tüm Etkin Sanayici ve İşadamları Federasyonu da bu örgütlerden biri dokuzuncu geleneksel yemeğinde hem başarılı üyelerini ödüllendirirken hem de politikacıları davet ederek beklentilerini ve isteklerini aktarma imkanı buldular.
Temel mesaj tabi ki üretim olmakla birlikte yeni anayasa taleplerini de güçlü bir şekilde seslendirdiler.
Üretim mesajı çok açık.
Herkesin bildiği.
Bir ekonominin temeli emeğe, alınterine, üretim ve sanayiye yani reel sektöre dayanmalı finans sektörü ise temel etrafında dönen ve reel ekonomiyie kan pompalayan ikincil sektör olmalıdır.
Bursa, otomotivden tekstile, mobilyadan makinaya
temel üretim içinde yer alan Türkiye’nin gözbebeklerinden biri.Bugün Türkiye’de toplumun her kesiminde sivil toplumun yapı taşlarını oluşturan örgütlenmeler görüyoruz. En çok da iş çevrelerinde.
Bazıları eleştirse de SİAD sayılarının artması gelişme ve büyümenin temel dinamiğini oluşturan üretimin en önemli ayağının toplumda söz sahibi olmasını güçlendirir. Aynı gelişmenin yine üretimin en önemli parçasını oluşturan işçi kesiminde de olması gerekir.
Bursa’da Türkiye’nin üreten kentler listesinin ilk sırasında olduğu için her geçen gün daha da güçlenen örgütlere sahip oluyor. Bu örgütlenmeler sayesinde de klasik deyimiyle üretimden gelen gücünü kullanarak istediklerini politikacılara ve ülkeyi yönetenlere daha iyi duyuruyor.
Kısa adı TESİAD olan Tüm Etkin Sanayici ve İşadamları Federasyonu da bu örgütlerden biri dokuzuncu geleneksel yemeğinde hem başarılı üyelerini ödüllendirirken hem de politikacıları davet ederek beklentilerini ve isteklerini aktarma imkanı buldular.
Temel mesaj tabi ki üretim olmakla birlikte yeni anayasa taleplerini de güçlü bir şekilde seslendirdiler.
Üretim mesajı çok açık.
Herkesin bildiği.
Bir ekonominin temeli emeğe, alınterine, üretim ve sanayiye yani reel sektöre dayanmalı finans sektörü ise temel etrafında dönen ve reel ekonomiyie kan pompalayan ikincil sektör olmalıdır.
TESİAD Federasyonu Başkanı İlyas Bozkurt da buna vurgu yaparak Türkiye’nin 76 milyara ulaşan cari, 105 milyarı bulan dış ticaret açığına dikkat çekiyor.
Bunların detaylı analizini de yapan Bozkurt’a göre, hükümetin yeni çıkardığı teşvik yasası bu yüzden önemli. Çünkü Cari açığın röntgeni çekildiğinde 134 milyar dolarlık ihracatımız makine-metal, kara-hava-demiryolu taşıt, tekstil, gıda ve mobilyadan oluşuyor. Bu kalemler ihracatın yüzde 69.8’ini kapsıyor. Bu beş kalem aynı zamanda ithalatımızın da yüzde 47’sini, aramalı ithalatımızın da yüzde 70’ini oluşturuyor.
Bu sektörün belkemiği ise Bursa’da. Bunlar aynı zaman da cari açığın en önemli kalemleri.
Eğer bu sektörmlere teşvikler doğru değerlendirilir, yapılacak yatırımlar iyi planlanırsa cari açığın reçetesi Bursa’da olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder